➥ four

308 26 53
                                    

Derin bir nefes alırken klavyeyi tuşlamaya başladım, ne diyeceğimi bilmiyordum bile. O ne derdi onu da kestiremiyordum, bir umut olumlu cevap alacağımı düşünüyordum ama umudum fazlasıyla bitikti.

Siz; Selam. Konuya nasıl gireceğim bilmiyorum ama, yakın zamanda bir yerde buluşup konuşabilir miyiz?

Erenay💌; Biraz zamana ihtiyacım var İris.

Gördüğüm mesajla gözlerim dolmaya başlarken konuşmayı kapattım, başka bir şey söylemeye gerek yoktu. Oturduğum koltukta bacaklarımı kendime doğru çekerken bakışlarımı tavana yönelttim, gözlerimin dolmasından dolayı etrafı net göremiyordum. Telefonumun çalmasıyla telefonu elime aldım ve boştaki elimle gözlerimi silerken kimin aradığına bakmaya çalıştım.

"Arya'm💞 arıyor." Arya, Alev'in eski erkek arkadaşı Kerem'in kız kardeşiydi. Kerem yoluyla tanışmıştık ancak çok kısa sürede kaynaşmıştık, aramız hâlâ daha iyiydi.

"Efendim canım?" "Ne yapıyorsun bakalım?" "Hiç, oturuyordum. Sen ne yapıyorsun?" "Aden'le konuşuyorduk, Alev'i basalım dedik." "Kulağa güzel geliyor." "Dahası da var. Sen de bizimle geliyorsun, ve vodka da var." Biraz düşündüm, böyle bir akşamı kızlarla alkol tüketerek geçirmek kötü olmazdı. "Tamamdır. Nerede buluşuyoruz?" "Aslında, aşağıdayız yani çabuk giyin gel." Telefon yüzüme kapatılırken birkaç saniye şaşırsam da sonra kendime gelip odama geçtim.

Üstümdeki pijamalardan -maçtan sonra giyilebilecek en rahat şeyler bunlardı- kurtulup askılı siyah bir üst ve açık mavi kot şortumu giydim, hafif bir makyaj yaptıktan sonra çantamı ve telefonumu da alıp evden çıktım. Asansörle zemin kata vardıktan sonra apartmandan çıktım ve beni bekleyen arabaya doğru yürüdüm, önce ön koltukta bir var mı diye baktım, Arya çoktan ön koltuktaydı bu yüzden arka koltuğa geçtim.

Sohbet dolu bir araba yolculuğundan sonra Alev'in evinin önüne gelmiştik, arabayı park ettik ve Alev'in kapısının önüne geldik.

"Hep birlikte bangır bangır vuruyoruz şimdi kapıya." Arya da ben de Aden'e kafamızı salladık. Alev'in fazlasıyla korkacağından o kadar emindim ki. Aden eliyle geri sayım yaparken bir sayısını yaptığında aynı anda kapıya vurmaya başladık.

Kapı açılana kadar kapıya vurmayı sürdürdük. Kapı açıldığında önümüzde şaşkın bir Alev ve arkasında bizi gördüğüne fazlasıyla sevinmiş Lio'dan başka kimse yoktu. Aden'in uzattığı votka şişesini aldı ve biz de konuşmayarak eve girip salona yerleştik. "Hayırdır?" Alev bize sorgulayan bakışlar atarken kuyruğunu sallayan Lio'ya bakarak elimle bacaklarıma vurdum, Lio da niyetimi anlayıp kucağıma geldi.

"Hoş bulduk canım." Alev göz devirerek votka şişesini masaya bıraktı ve boş kalan koltuğa oturdu. "Haber verip gelseydiniz önce hoş geldiniz derdim Aden'im. Dan diye gelince anlayamadım ne olduğunu."

"Olan şu, hep beraber kafa dağıtmak adına vakit geçireceğiz." Alev anladığını belirtircesine başını salladı. "Votka?" Sözü Arya devraldı bu sefer. "Ya geçen gün ben almıştım. Tabii abim unsurunu unutmuşum, malum uzun süredir tek başıma yaşıyorum hâlâ alışabilmiş değilim." Arya kısa süre önce evini tadilata vermişti ve bu nedenle abisi Kerem'de kalıyordu.

"O zaman makarna yapıyorum?" Üçümüz de gülümser yüzlerle kafamızı salladık, Alev'in makarnalarına hayır denmezdi. Alev mutfağa giderken kucağımdaki Lio'yu indirip peşinden gittim. "Fettuccine yapacaksın değil mi?" Alev malzemeleri çıkartırken sorumu cevapladı. "Tabii ki!"

"İrisciğim, seni dışarı alayım canım." Alev'in tek sinir bozucu yanı hem tariflerini gizli gizli yapardı, hem de eskiden kek yaparken evini neredeyse yaktığım için beni asla mutfağa sokmazdı. Arkasından dil çıkararak mutfaktan çıkıp salondaki eski yerimi aldım.

bu aşk fazla sana, kadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin