Multimedia => Azra taşkıran'ın odası :)
Birinin beni dürtmesiyle uyandım.Bilincim açıktı fakat gözlerimi açmıyordum.
-''Azra...'' tanrım ne güzelde fısıldadı adımı.Ne diyorum ben ya.
-''Mmmhh.''dedim mırıltı şeklinde.-''Yemek yiyip ilaçlarını alman lazım.''dedi.
-''ama aç değilim ki.''dedim.Yatağımda örtümle birlikte doğrulup sırtımı yatak başlığıma dayadım.
-''Biliyorum am yemek zorundasın.''
-''Ateşim yok.Sen çık önce üstümü giyineyim.''dedim.Gözlerini kıstı.Ah tanrım.Lanet herif kısma o gözlerini.Bakma bana öyle.Bana öyle yaklaşma.Elini anlıma koydu ve ateşime baktı.Kaşlarını çattı ve bana iyice yaklaşıp dudaklarını alnıma bastırdı.O an ölmedim.Ölmediğime şükrettim.O koku yine etrafımda ve o yumuşacık dudakları alnımda.İstemsiz bir şekilde ürperdim.Geri çekildi ve
-''Hmm evet ateşin yok.10 dakakika sonra burdayım.''dedi.Fakat hareket etmedi.Bana bakıyordu.Gözlerime.Çok derin bakıyordu içimi görür gibi.
-''Ee hadi çıksana.''dediğimde sanki dalmış gibi
-''Pardon çıkıyorum.''dedi ve bu sefer çıktı.Hızla kalktım ve en sevdiğim kareli pijama takımlarımdan sarı renkte olanlarıı giydim.Tam 10 dakika sonra elinde bir tepsiyle yanıma geldi.Yatağıma oturdu.
-''Hadi ye sonra ilaçlarını içiceksin.''dedi.
-''Ya cidden hiç iştahım yok.''dedim.
-''İştahın olsada olmasada yiyiceksin azra.''
-''İstemiyorum.''
-''Sana isteyip istemediğini sorduğumu hatırlamıyorum.Yiyiceksin hadi azra.''
-''Bay öküze merhaba..''
-''Ne dedin?''
-''Hiç ya yiyorum şimdi.''dedim.Duymamasına sevinerek.Yavaşca tepsiyi kucağıma aldım.Yine aynı yavaşlıkla kaşığımı aldım.Ve yine aynı yavaşlıkla çorbamı içmeye başladım.Ben çorbamı ağır ağır içerken ağzıma tıkıştırılan ekmekle gözlerim Kereme kaydı.Zorla çiyneyip yuttum.Sinirle kereme bakarken-''Bakma öyle.Boş çorba mideni alır.Tok tutmaz seni.''dedi.Benimle İlgileniyormuydu yoksa bana mı öyle geliyordu.
-''Bay çok bilmiş!''dedim.Güldü.Duymuştu ama kızmadı.Sadece güldü.Çorbamı aynı yavaşlıkla içmeye devam ederken halim kalmadı ve doydum.Kaşığımı tabağın içine bıraktım.
-''Doydum.Hadi ilaçlarımı ver.''dedim.
-''Daha yarısını bile içmedin azra.''
-''Napabilirim.Doydum.''
-''Hepsini yemek zorundasın.''
-''Değilim.Bana sürekli emirler verip durma.''
-''O zaman sende yapman gerekenleri yap.O biticek azra.''
-''Doydum diyorum sana.Zorla yediriceksin sanki.''
-''Evet.Biraz daha inatlaşıp içmezsen zorla içireceğim.''
-''Hah yapamazsın.''Tepsiyi köşeye çekti.Ben yatağıma uzandım.Fakat sonra sertçe tekrar doğrultuldum.Bu nasıl hayvanca bir güç ya.Ağzıma uzatılan kaşıkla tabiki ağzımı açmadım.Zorla çenemi tuttu.Hafifçe sıktığında bağırmak için ağzımı açtım fakat bağıramadım çünkü ağzıma koca bir kaşık dolusu çorbayı tıktı.Yuttum ve
-''Pislik herif!Napıyorsun sen ya!''dedim.Güldü.
-''Hadi canım aç ağzını yoksa yine zorlıcam.''dedi.Tekrar çeneme sıkmasını istemediğimden dolayı ağzımı açtım.Tekrar kaşığı ağzımma uzattı.Yavaşca ağzımı açtım ve çorbayı içtim.Son kaşıkta gözleri gözlerimden ağzımdaki kaşığa daha sonra da dudaklarıma kaydı.Yavaşca kaşığı ağzımdan çekti.Bende onun dudaklarına baktım.Zorla yuttum ağzımdaki çorbayı ve gözlerine baktım.Sanki gözlerinden etrafıma ateş saçıyordu.Aman tanrım!Bu adam beni öldürücek.Dışardan çok sertti.Böyle hiç gülmeyen,işkolik, sadist tiplere benziyordu ama gülüyordu.Bana gülüyordu.Yavaşca bana yaklıştı...Yaklaştı...Ve yaklaştı.Burunlarımız birbirine değiyordu.Hızlıca inip kalkan göğüsüme lanet ettim.Heyecanlanmışmıydım?Derin bir nefes aldı.Bense nefes almayı o an bıraktım.Ne yapacağını ve ne yapacağımı bilmiyordum.Güldü.