8- KIRIK ÇOCUKLAR

116 9 19
                                    

Sabahın erken saatleri alışık olmadığımız bir heyecanla aydınlandı. Bu zamanların sessizlik içinde, kan kokusuyla başlamasını bu kadar kolay kanıksamış olmamız içimi acıtsada olan buydu. Savaş döneminde tuttuğumuz nöbetlerin uğursuz enerjisini hâlâ tenimde hissettiğim oluyordu. Şimdi ise hepimizin kalpleri yuvadaki yavru kuşlar gibi çırpınıyordu. Çayırı aydınlatırken yüzümüzü okşayan güneş bugün daha sıcak, daha sevecen geliyordu. Beklemek ilk defa bu kadar güzeldi.

Hepimiz yavru kurtlarla ilgili çok şey merak ediyorduk. Nasıl göründükleri ve neden yetiştirme yurduna alındıkları bize gönderilen dosyalarda yazıyordu fakat yaşadıklarının insanlara nasıl yansıdığını ve karakterlerini nasıl şekillendirdiğini bilemezdik. Yaşadıkları ise okurken bile rahatsız eden, gerçekten olabileceğini aslında tam olarak kavrayamadığımız, algılayabildiğimizde ise yutkunamadığımız gerçeklerdi.

Dün Akşam/ Linda'nin Evi

Koltukları ve aralarındaki boşluğu tamamen doldurduğumuzda, büyük annesinin masal saatini bekleyen çocuklar gibi görünüyorduk. James üçlü koltuğun en ucuna geçip dosyayı açtığında hepimiz sessizleşerek beklemeye başladık. Resmi dosyaların hepimizin elinde gezip kirlenmesini istemediğinden onları bize okumayı kabul etmişti.

"Pekala..." diye mırıldanırken gözleri bir an fotoğrafta gezindi ve dudaklarının köşeleri kıvrıldı.

"Ilk ufaklığın adı Felix O'Connel."

Tanya gülümsedi.

"Kesin kıvırcık saçlı olan."

Eğitmenin bu tahmini tutmuş olacak ki James'in gözleri eğlenen bir ifadeyle kısıldı.

"Evet, öyle."

Şeffaf dosyadan çıkardığı fotoğrafı bana uzattı. Elinden aldığım küçük kağıdı herkesin görebileceği bir hizaya kaldırdım. Tanya'nın dediği gibi kalın bukleleri olan kıvırcık saçlı bir oğlan çocuğuydu. Burnunun üzerinden elmacık kemiklerine inen çilleri ona sevimli bir hava katabilirdi; yeşile kaçık mavi gözlerine soğuk, durgun bir ifade yerleşmeseydi.

James ilk birkaç satırı hızlıca okuduktan sonra konuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

James ilk birkaç satırı hızlıca okuduktan sonra konuştu.

"Hikayesi, annesinin doğumdan sonra onları terk etmesiyle başlıyor. "

Derin bir nefes aldıktan sonra dudaklarını diliyle ıslattı ve okumaya başladı.

"Felix'in annesi zaten hiçbir zaman çocuk istememiş. Ancak Bay O'Connel, bir bebekleri olsun istiyormuş ve kadın eşini kırmamış. Zor bir hamilelik geçirmiş. Düşük tehlikesi atlatmış. Bu durum O'Connel çiftinin stresli bir dönem geçirmesine neden olmuş. Bayan O'Connel doğumdan birkaç gün sonra hastaneden kaçmış ve bir daha asla haber alınamamış. Eşinin bu gidişinden sonra toparlanamayan Bay O'Connel, Felix beş yaşına bastıktan bir süre sonra alkole başlamış. Baba oğul bu beş yılı aslında gerçekten hayat dolu geçirmişler. Hatta Felix babasından çok büyük bir sevgiyle bahsedermiş. Ancak Felix dokuz yaşındayken Bay O'Connel sarhoş halde trafik kazası geçirmiş ve orada ölmüş.

KORUYUCULAR 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin