drugs and schneider ✰ schneigen

gün 3³

Yavaş yavaş kulaklarıma dolan ıslık sesi ile, gözlerimi açmış, uzandığım yerden doğrulmuştum.

Daha kafam tam açılmamış, kendime gelememişken, sarı saçlı sordu. Buraya gelmeyi adet edinmişti.

"Ne haber?"

Hiçbir şey dememiş, başımı sallamıştım. Uyandırılmanın verdiği iğrenç hissi bir kenara bırakıp, ne için geldiğini hatırlamış, istediğini vermeye hazırlanmıştım.

Elimi cebime atmış, katlanmış fotoğrafı çıkarmıştım. Kare şeklindeki fotoğrafı açtığımda, buruşuk olduğu kadar, tozlanmış olduğunu da fark etmiştim.

Fotoğrafa baktım. Bir arabanın önünde oturan, 'selfie' çekmiş olan iki bireye baktım. Arkasında çok fazla şey olan o fotoğrafı, yanına gidip sarışın olana uzattım.

-

"Sebep?"

"Adamın eşi bu fotoğrafları görse pek olumlu şeyler yaşamazdı, değil mi?"

-

Uzattığım fotoğrafı almış, kaşlarını çatmıştı.

Fotoğrafı kendine yaklaştırıyor, iyice her bir detayını inceliyordu.

"O adam eşin mi?"

Sorduğum soruya cevap vermek yerine, bana bakarak başka bir soru yöneltmişti.

"Sadece bu fotoğraf mı vardı?"

Gözlerinin içine bakarken, birkaç saniye beklemiş, ellerimi cebime atmıştım. Derin bir nefes verirken, başımı onaylar anlamda sallamıştım.

"Bunları yok et."

O da benim gibi başını sallamış ve fotoğrafı dikkatlice cebine atmıştı.

"Teşekkür ederim."

-

"Üzgünüm ama sana verebilecek hiçbir şeyim yok."

Karnımda uzanan beyaz kediye, sanki beni anlayacakmış gibi, başını okşarken konuşmuştum. Başımı kütüğe koymuş uzanırken, bir an da cırlamış ve kucağımdan hızla kalkmıştı.

Gittiği yere doğru bakarken, tekrar onu görmüş ancak hiçbir şey dememiştim. Gecenin bu saatinde burada olması, sadece huzurumu kaçırırdı.

Ben uzanmaya devam ederken, o da aynı benim gibi bir şey dememiş, masanın kenarındaki tahta sandalyeye oturmuştu.

Gözlerimiz birbirimizin üzerindeyken, masadaki Chivas'ı almış, kapağı açıp bir yudum aldıktan sonra yüzünü buruşturmuştu.

"Beni aptal mı sanıyor?!"

Gözlerindeki bakışlarımı, bütün vücudunda gezdirdikten sonra tekrar aynı yere döndüm.

"Meğersem çocukluk arkadaşıymış! Ben paranoyakça davranıyormuşum!"

Yattığım yerden doğrulmuş, masanın yanına gidip yerdeki bir diğer içkiyi elime almıştım. Tekrar yerime otururken, kapağı açmış ve konuşmuştum.