And I Hate It

661 48 30
                                    

Yeni bi ficle karsinizdayim
___

"İnsanlar suç işlemekten zevk alıyor gibi bugünlerde."  Yine kendi kendime masanın başında konuşurken "Lee Heeseung!" diye bi' ses duydum.

"Efendim?"

"Başkomiser seni odasına çağırıyor."

"Geliyorum." dedim ve ayağa kalktım. Odaya kapıyı tıklatarak girdim.

"Buyrun beni çağırmışsınız."

"Evet Heeseung. Biri kayıp yirmi yaşında adı Sim Jaeyun. Bu görevi sana veriyorum. Dosyalar şurda. Ailesi de dışarda."

"Ama efendim-"

"Aması yok. Sana güveniyorum."

Ben kendime güvenmezken sen bana hangi akılla güveniyosun ki?

Odadan çıktım ve önüme gelen kişiye "Sim Jaeyun'un ailesi ne tarafta?"

"Şu tarafta." dedi Hoon. "Sağ ol." dedim ve gösterdiği tarafa gittim.

"Merhaba efendim."

"Buldunuz mu Jaeyun'u?"

Daha yeni geldiniz nasıl bulabilirim?

"Hayır maalesef ama onun hakkında konuşmak için geldim."

"Sen değil de başkası yok mu? Daha üst biri?"

Sabır.

"Efendim oğlunuzu bulmakla ben görevlendirildim. Bu yüzden benimle konuşmanız gerekiyor."

"İyi neyse."

Jaeyun kaçmakta haklı sanırım. Ailenin karşısına oturdum.

"Oğlunuz okula gidiyor mu?"

"Gidiyo da bu nasıl soru? Bu sorularla mı bulacaksınız oğlumu?"

"Hayır ama bunlarla bir şeylere ulaşabiliriz. Spor falan hobileri var mı?"

"Vardı."

"Niye artık yok."

"Karı sporları yapıyodu. O bi' erkek. Sonra kendini fark etti bıraktı."

Bunlar ne yaşıyo?

"Oğlunuzun kaçmak için bi' sebebi var mıydı? Siz mesela? Üstüne gidiyo muydunuz hiç?"

Sormam bile hata.

"Hayır. Her şeyi dört dörtlük istediği gibi."

Hadi gel de inan.

"Anladım. Evinize bakmam gerek bir şeyler bulabilirsek diye. Bir ipucu mektup tarzı."

"Tabii. Gelin." dedi.

"İki üç saat içerisinde geleceğim. Biraz daha araştırmam gerekiyor. Bir de eğer arkadaşlarını tanıyorsanız bana adlarını vermeniz gerekiyor."

"Sunoo diye bi' çocuk vardı bir de Jay."

"Soyadlarını biliyor musunuz?"

"Kim Sunoo ve Jay Park."

"Tamam. Şimdi siz evinize gidebilirsiniz ben bakmaya geleceğim."

"Geç kalmayın benim de işlerim var sizi mi bekleyeceğim?"

Ben bu çocuğu bulmam daha iyi aq gittiği yerde daha rahat olduğu kesin.

"Tamam efendim. Geç kalmayacağım."

Ayağa kalktılar ve gittiler. "Şükür aq." dedim ve ayağa kalktı. Birinin elini omzumda hissettim.

"Ne oldu?" Hoon'du.

"Çocuğun niye kaçtığını anlıyorum amk."

"Niye? Ailesi çok mu gıcık?"

"Lan oğlun kayıp evine bakmam gerekiyo olur da bir şey bulursam diye kadın bana geç kalma işim var diyo. Lan oğlun kayıp oğlun. Neymiş çocuk karı sporu yapıyomuş. Amk karı ne? İnsan eşcinsine bunu söyler mi? Sen de kadınsın o da kadın. Hem ne bu cinsiyetçilik? Sana ne istediğini yapar çocuk. Erkekmiş. Sabır ya."  dediğimde Hoon kahkaha atmaya başlayıp

"Sen baya sinirlenmişsin."

"Çocuğu bulmasam çocuk için daha iyi amk."

"Sen de çocuk diyosun ama aranızda çok da bir yaş farkı yok."

"Üç yaş var da ne diyim yirmi yaşındaki birine adam mı diyim?"

"Doğru. Neyse kanka sal. Görevin bu bitir sal."

"Çocuğa acıyorum. Cidden."

"Yapıcak bir şey yok insan ailesini seçemiyor."

"Neyse şunun arkadaşlarını araştırmam gerek."

"İyi hadi kolay gelsin." dedi ve elini omzumdan çekip gitti.

Kendi masamın başına geçtim ve biraz araştırmaya başladım.

Escapism |HeejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin