"Hadi içeri girelim artık. Hasta olacaksın."
"Olsun. Hasta olmayı tercih ederim."
"Ben hasta olmanı tercih etmem. Hem benim kucağımda olduğuna göre seni eve ben çıkarabilirim."
"Hayır ya."
"Evet." dedi ve sıkıca beni sardı. Biraz debelenmeye çalışıyordum ama beni tuttuğu için onu da yapamıyordum. En son debelenmeyi bıraktım çünkü hiçbir şeye yaramıyodu.
Beni evinin kapısına kadar çıkardı ve sonra kucağından indirdi. Kapıyı açtı ve gözüyle büyük ihtimalle Yıldız'ı yokladı. Gördüğünde "Yıldız sana anne getirdim." dedi ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi. Ben de arkasından girdim ve kapıyı kapattım.
"Biliyorum Jake abin demiştim ama abin değil annen artık. Şimdi bizim yatmamız gerek tamam mı?" dedi ve Yıldız'ın kafasını öpüp yanıma geldi.
"Sen uyuduktan sonra işe gitmek zorundayım. O yüzden kanıt olarak göstermek için yatmadan önce yaralarını çekmeme izin verir misin?"
"Veririm." dedim. Heeseung telefonunu çıkardı. Tişörtümü sıyırdım. Morarmış yerlerimi ve sonra da dikişli yerimi çekti. "Sen uyuduktan sonra gidip senin adına şikayetçi olacağım. Hatta senin için aileni yakalamaya da ben gideceğim."
Boynuna sarıldım. "Teşekkür ederim." İki koluyla da sıkıca belimi sardı ve "Rica ederim sevgilim. Hadi yatalım." dedi ve benden ayrılıp elimi tuttu.
Odasına götürmeye başladı. "Niye senin odana gidiyoruz?"
"Benim yanımda yatmayacak mısın?"
"Evet."
"Eee?" dedi ve odaya girdi. Yatağa yattı ve kolunu açtı. Açtığı koluna yattım. Belimden sardı ve iyice kendine çekti.
"Uykun yok mu hâlâ?"
"Var bu sefer."
"Hadi uyu o zaman." dedi ve saçlarımı öptü. "İyi uykular sevgilim." dedi.
"Teşekkür ederim." dedim ve ben de sıkıca ona sarıldım.
Heeseung's Pov:
Jake'in uyuduğuna emin olduğumda uykusunun hafif olduğunu bildiğimden çok dikkatli bir şekilde yanından kalktım. Hızlıca hazırlandım.
Evden çıkmadan önce Jake'den alıp yukarı koyduğum paketi oradan aldım ve cebime koydum. Balkondan çıktığımda Yıldız bana bakıyodu. Kucağıma aldım ve biraz sevip "Annene iyi bak." dedim ve yere indirdim.
Dosyaları ve diğer eşyalarımı alıp evden çıktım. Arabaya bindiğimde Hoon aradı.
"Günaydın kanka."
"Günaydın." dedim elimdekileri yan koltuğa bırakırken.
"Geliyosun di mi?"
"Geliyorum geliyorum. Bugün çıkacak şeyleri nasıl kaçırabilirim?"
"Action dolu bi' gün olucak desene." dediğinde güldüm ve "Action dolu bi' gün olucak Hoon."
Hoparlöre koydum ve ona arabayı çalıştırdım.
"Sen niye aradın?"
"Ne oldu bu çocuğu ne yaptın?"
"Eve getirdim işte."
"Sen ciddiydin."
"Niye olmayayım?"
"Ee ne yaptınız?"
"Ne yapmamızı istersin beyefendi?"
"Kanka düzgün cevap ver amk."
"Bir buçuk saat falan önce dışardaydık. Sonra eve çıktık. Uyuttum ve evden çıktım."
"Bir buçuk saat önce hava çok yağmurlu değil miydi amk? Niye dışarı çıktınız ve ne uyutması amk?"
"Yağmur yağdığı için çıktık. Dans etmeyi seviyodu. Ben de onunla dans ettim. Yağmurun altında. Sonra..." dediğimde sustum. O an aklıma geldi ve kendi kendime güldüm.
"Ne sonra amk?"
"Bir şeyler oldu işte."
"Heeseung ne oldu?"
"Öptü beni."
"SEN NE YAPTIN?"
"Karşılık verdim."
"Kanka senin onu sevdiğini anlamıştım zaten. Bak seni nasıl tanıyorum. Neyse eee?"
"Kanka sonra sevgili olduk. Uyutmamın sebebi uyku problemi var."
"Ha anladım. Neyse gel de iyice konuşuruz."
"İyi tamam. Hadi görüşürüz."
"Görüşürüz." dedim ve telefonu kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escapism |Heejake
Fanfic"Kaçtığım için beni değil, cinsiyetçi düşünceye sahip oldukları için dans etmek istediğimde belimi ve bacaklarımı hissetmemeye başlayana kadar döven, voleybol oynadığım için tek elimi kıran ailemi yakalamalısınız. Nasıl olsa bu da sizin işiniz değil...
