His Parliament's On Fire

236 27 14
                                    

Gece yarısı olduğunda anca varabilmiştik şehre. Hiç uykumun olduğunu hissetmiyodum.

"Evde bi' kedim var biliyo musun?"

"Cidden mi?"

"Hm hm. Siyah hem de."

"Çok severim kedileri."

"Eve gidince seversin."

"Severim tabii ki. Ne kadar kaldı bu arada?"

"On dakika falan kaldı."

"İyi az kalmış."

"Hiç uykun yok mu?"

"Hayır."

"Arkadan ilacını al, eve çıkarken unutma."

"Tamam durduğumuzda alırım."

On dakika sonra dediği gibi eve gelmiştik. Arabadan inmeden arkaya doğru uzandım ve ilaçlarımı aldım. Arabadan indik ve eve girdik.

Heeseung kapıyı açar açmaz kedisini girişte görünce ayakkabısını hızlıca çıkarıp kedisini kucakladı. Ben de ayakkabımı çıkardım ve içeri girip arkamdan kapıyı kapattım.

Kedisiyle cidden aşk yaşarken ben de onu izliyodum.

"Won malı sana iyi baktı mı?" dedi kafasını öperken. "Sevdi mi benim çocuğumu?" dedi ve kediyi kucaklayıp bir yere gitmeye başladı. Büyük ihtimalle mamasını ve suyunu kontrol etti. "Mama yemedin mi sen hiç?" dedi karnını severken.

"Sana yaş mama aldı- hay sikiyim ya."

"Ne oldu?"

"Arabada bıraktım."

"Ben aldım, merak etme." dedim ve Heeseung'a uzattım. "Teşekkür ederim." dedi ve elimdeki paketi aldı. "Rica ederim." dedim ve gülümsedim. "Bak Jake abin baban gibi mallık yapmamış, görünce getirmiş." dedi ve mutfağa gitti. Ben de arkasından gittim.

Küçük bi' tabak çıkarıp paketin içindeki mamayı boşalttı. Sonra mamayı yere bıraktı, arkasına da kedisini bıraktı.

"Gel içeri geçelim o mamasını yesin."

"Tamam." dedim ve içeri geçtim. O da arkamdan geldi. Koltuğa oturdum ve "Evin güzelmiş bu arada."

"Hm hm öyle."

"Tek mi yaşıyosun burada?"

"Evet. Arada annem geliyo, kalıyo. Bazen Hoon ve Won falan."

"Güzel di mi tek yaşamak? Kedin de var. Cidden güzel olmalı."

"Güzel tabii ama bazen sıkılıyorum."

"Aman ne büyük sorun." dediğimde güldü ve "Öyle tabii ki." dedi. "Bu arada ilacını yanına aldın mı?"

"Aldım, merak etme."

"Ha git iç hemen. Zaten geç oldu yatalım."

"Tamam."

"Mutfağın nerde olduğunu biliyosun zaten."

"Biliyorum." dedim ve ayağa kalktım. Mutfağa girdim. Bir bardak su aldım ve cebimden çıkardığım ilacı içtim. İyice uyumak için ikinciyi de içtim.

Sonra Heeseung'un yanına geri gittim. "İçtin mi?"

"İki tane içtim."

"Niye fazla içtin?"

"İyice uyuyabilmek için."

"İyi neyse gel." dedi ve ayağa kalktı. Benim yanıma geldi ve yürümeye başladı. Bir odaya girdik. Dolabın önünde durdum. "İstersen burda kalabilirsin. Annem geldiğinde burada kalıyo."

"Ha bana olur ama annen rahatsız olmaz di mi?"

"Yok ya olmaz merak etme."

"Eminsin di mi?"

"Niye olmayayım?"

"Peki." dediğimde yanıma gelmeye başladı. Tam önündeyken "Kenara çekilirsen yastık yüzü falan çıkarıcam."

"Ha tamam." dedim ve kenara çekildim. Dolaptan bir şeyler çıkardı ve "Bekle burda iki saniye." dedi ve odadan gitti.

Gider gitmez geri geldi. "Ne oldu?"

"Yıldız'a baktım."

"Yıldız?"

"Kedimin adı."

"Haa çok güzelmiş adı."

"Evet." dedi ve sonra yanıma geldi. Elindekileri bana uzattı. Elinden alacaktım ki bir şey hissettim.

"Tahmin ettiğim şeyi yapmadın di mi?"

"Yaptım." dedi ve gülmeye başladı. "Bu sefer benim."

"Yatakta değiliz."

"Kim demiş?" dedi ve üstüme yürümeye başladı. Biraz yürüdükten sonra yatağa oturmak zorunda kaldım.

"Heeseung." Elimdekileri aldı ve kenara koydu. Dizlerinin üzerinde yatağa çıktı ve omuzlarımdan ittirip yatağa yatmamı sağladı.

Kelepçelediği ellerimi havaya kaldırdı ve ellerimin altından kafasını geçirdi. "Artık yataktayız bak." Sonra yüzünü bana doğru yaklaştırdı. Dudaklarıma eğildiğini düşündüğüm için gözlerimi kapatmıştım ki o dudaklarımı es geçip kulağıma yöneldi.

Derin sesiyle "İyi geceler. Uyuyamazsan odam tam yanda." dedi ve kulağıma üfledi. Kafasını kaldırdı ve kollarımın arasından çekildi ama üstümden çekilmedi. Cebinden anahtar çıkardı ve kelepçeyi açtı.

"Artık yatakta kelepçeleyen taraf da benim."

Escapism |HeejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin