Siyah rüzgarların kucağında çaresizce çırpınırken,
Çakmak çakmaya çalışırken yakamozlara.
Çakmaktaşının kıvılcımları vurdu yüzüme,
Gözlerinin aynasında yandı ruhumun harabesi.
Uykusuz gecelerin yorgunluğu sarmış bedeni,
Saatin tik taklarıyla dans ederken zihnim.
Uykusuzluğun kollarında kaybolurken anılar,
Zamanın kumlarına gömülü her hayalim.
Hayatın patikasında yabancı adımlarla yürümek,
Yüreğimde kırık dökük duvarlara çarparken umutlar.
Yabancı bakışların soğukluğunda üşümek,
Kendini kaybetmiş bir dünyada yalnızlıkla dans etmek.
Eski planlarımın hayaletleriyle buruşmuş zaman,
İçimde çırpınan kelebekler misali savrulurken.
Kandırılmış düşlerin ardında koşmak,
Bir gölge gibi kaybolmak karanlık koridorlarda.
Yaşamla ölümün arasında sıkışmış bir çizgide,
Bir yarım kalan hikaye, bir sızı, bir veda.
Sigaranın dumanında kaybolurken anılar,
Zehirliyor ruhu, geçmişin acılarla dolu sandığı.
Kelimeler kifayetsiz, anlatamaz derdimi,
Sadece ruhun sesiyle anlayabilirsin belki.
Karamsarlıkla süzülen her damla dizlerime düşerken,
Yaşamın yükü altında ezilen ruhum isyan eder sessizce.
Aşk öldü karda kışta,
Yalnızlıksa, şimdi en güzel yaşında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN SESSİZ ŞAİRLERİ
ПоезіяGecenin Sessiz Şairleri Bir yüreğin derinliklerinden fışkıran duyguların diliyle örülü bu kitap, içsel yolculukların en özel anlarını yakalıyor. Her bir mısra, hayatın karmaşıklığını anlamlandırmaya çalışan bir yolcunun notları gibi. Şiirlerin sayfa...
