Five hargreeves ve Juvelian Morte arasındakı isimsiz bir ilişkidir.
Five ayağa kalkmış kapıya doğru ilerledi. Yavaş adımlarla kapının yanına ulaştı. Elini kapı koluna attı. Tam indiricekken tek bir cümle onu durdurdu.
"Bizim aramızda ne var Five?"...
Her şey bittiğinde insan yeni şeyler ister. Daha mutlu olmak, daha güzel bir hayat. Five da bunu istiyordu. Komisyonda çalışıyordu hala ama Handler yerine başka bir yönetici vardı. Ve o da harika bir yönetici idi. Five ise orada yönetim departmanında çalışıyordu.
Ha birde Juvelian var. Juvelian Morte. O da komisyonun eski suikastçılarından biriydi. Şimdi ajan olarak faliyet gösteriyordu. Gizli bilgiler topluyor, karmaşık durumları düzeltiyordu.
Pekala gelelim bu ikilinin arasındakı şeye. Onların aralarında ne var?
Bunu anlatmak çok zor. Bazen bir birleriyle flörtleşiyorlar. Bazen iki yabancı oluyorlar. Bazen bir birlerini korumak için canlarını ortaya koyuyorlar. Bazen birbirlerini öldürmek istiyorlar. En anlaşılır şekilde anlatmaya çalıştım.
Juvelian'ın topuklu ayakkabılarının sesi kolidorda yankılandı. Five bu sesi çok iyi bilirdi. Juvelian kapıyı çaldı ve içeri girdi. İçerdeki masada Yönetici M.K masanın önündeki koltukta Five oturuyordu.
Juvelian kapıdan iki adım uzakta durmuş yöneticiye bakıyordu."Beni çağırmışsınız efendim" Juvelian soğukkanlılıkla cevap verdi.
"Evet bayan Morte. Yeni görevin var" Elindeki dosyayı Juveliana uzattı. Juvelian bir kaç adım atıp dosyayı aldı. Koltuğa oturup incelemeye başladı.
Özel güçleri olan bir çocuk zengin iş adamı tarafından satın alınmıştı. Çocuğu basına ya da dünyaya resmi olarak duyurmamıştı. Ama bazı insanlar biliyordu.
"O çocuğu mu getirmemi istiyorsunuz?"
Juvelian yöneticiye baktı. Çocuk çok titizlikle gizletilmişti. Oraya girmek intahara kalkışmak olurdu.
"Evet Morte. O çocuğun onun gibi bir canavarın elinde kalması tehlikeli. Bizim gözetimimizde büyümesi daha iyi"
Kitana dikkatle düşündü. Yönetici haklıydı. Ama görev zordu. Bir manyağın evine girip çocuk almak...Juveliana derin bir nefes aldı.
"Anlaşıldı. Bu gece gidicem"
Yönetici onaylayarak gülümsed.
"Five tetikte olucak. Eğer bir problem olursa onunla iletişime geçe bilirsin"
Juvelian son kez onaylayarak odadan çıktı. Kolidorda yürürken arkasından gelen hızlı adımları duydu. Kesinlikle Five idi.
"Juvel konuşup plan yapmamız gerek"
Juvelian durdu ve arkasını döndü. Buz mavisi gözleri Five ile kesişti. Five ondan uzundu. Şu an ki görünümleri yirmili yaşlarında gibiydi. Tabi ki Juvelian 25 yaşındaydı. Ama Five için aynısını söyleyemicem.
"Sonra konuşuruz. Dinlenmem gerek."
Five kıza yaklaştı. Yeşil gözleri kızın yüzünde gezindi.
"İyimisin? Odama gidip dinlen istersen."
Juvelian gülümsedi. İşte yine başlıyordular.
"Gerek yok Five. Eve gidicem akşam mesaj atarım"
Five kaşlarını çattı.
"Saçmalama odama gel dinlen"
Eli Juvelian'ınkını kavradı ve ofisine sürükledi. Juvelian derin nefes alarak onu takip etti. Ofise girdiklerinde Five kapıyı kapattı. Juvelian odadakı kanepeye ilerledi.
Five kapıya yaslanmış kollarını önünde bağlamış şekilde kıza bakıyordu. Juvelian topuklu ayakkabılarını çıkarıp kenara koydu.
"Juvel..."
Juvelian başını kaldırıp ona baktı.
"Görevden geldiğinde...benim evime gidelim"
Juvelian ona kaşını kaldırarak baktı. Five uyku problemleri yaşayan biriydi. Ve genellikle Juvelian ile uyurken rahat olurdu.
"gelirim..."
Juvelian ona gülümsedi. Five kızın yanına gelip oturdu. Sarıldı. Çenesini kızın omzuna yasladı. Eli saçlarını okşadı.
"Five...beraber uyuyalımmı?"
Five düşünmeden başını salladı. Juvelian geriye yaslandı. Five ona sarılarak başını boynuna gömdü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•Five&Juvelian•
Merhaba hepinize...
Hikayeyi yeniden düzenleme kararı aldım. Fazla eksiği vardı.