0.2

221 29 15
                                    




Lütfen yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın, unutmayın ki yorumlarınızın hepsini okuyorum.

İyi okumalar dilerim ^^

Instagram: Byzloey

02. Yaklaşan Gelecek

Radars, Alina Libkind

02. Yaklaşan Gelecek

Masallarda her olağan dışı durum güzeldi. Prensesler güzeldi, canavarlar güzeldi, periler güzeldi, deniz kızları güzeldi. Gerçekte hiçbir zaman böyle bir güzellik olmasa da masallar gerçekten üstün gelerek güzellik duygumuzu pohpohlardı.

Çocuklar büyüyene kadar inanmasa da büyüyen her çocuk bilirdi ki gerçek hayatta hiçbir masal mutlu sonla bitmez, hiçbir masal kahramanları söylendiği kadar güzel olmazdı. Onları güzel yapan kusursuzlukları değil kusurlarınız kusursuz görmeleriydi.

Masallarda anlatılan deniz altı canlıları da öyleydi, gerçekten anlatıldığı kadar güzeldi ama onu bastıran karanlık bir tarafa da sahipti.

Örneğin okyanusun derinliklerinde yaşayan bazı canlılar ışık bile görmezdi çünkü ışık en dibe hiçbir zaman vurmazdı ve o en dipte yaşayan hayvanlar kendileri ışık olurlardı.

Küt burunlu köpek balığı gibi, fosforlu tetra gibi ya da daha korkutucu görünen fener balığı gibi.

Onlar yaşamın sayılı olduğu bölgede, karanlığın zirvede olduğu yerlerde yaşarlardı. Kendi ışıkları onlara yol olur, gözlerinin görme işini kolaylaştırırdı.

Ama karanlıkta bile parlayan bir deniz insanı ne masallarda ne de gerçek hayatta biliniyordu. Onlar kimsenin inanmadığı varlıklardı, çocuklardan başka onlara inanan ve varlıkları hakkında hayal kuran kimse kalmamıştı.

Biz bile, olabilirden öteye gidememiştik yıllardır. Denizin içinden çıkmayan dalgıçlar, denize aşık biyologlar bile olabilirden öteye gidememişti. İnançları yoktu, bir gün karşımızda deniz insanlarının çıkacağına karşın hiçbir inancımız yoktu.

Ama ben birini görmüş ve en az çocuklar kadar onlara inanmaya başlamıştım. Çünkü gördüğüm görüntü gerçekti, bunu biliyordum. Gözlerim yanılsa tenim yanılmazdı, o soğuk dokunuşu unutamazdım bir kere. O buz gibi parmakları ve o gri parlak gözlerle, gözlerime bakan o bakışları unutamazdım.

O gözleriyle aynı renkte ve parlaklıkta olan kuyruğu unutamazdım. Gözlerimi kamaştıran nefesimi kesen o anı unutamazdım.

Bu mümkün değildi, delirebilirdim bile belki.

Delirmişte olabilirdim belki.

Çünkü denize aşık bir kadının görebileceği, görmek isteyeceği en güzel görüntü en az kendi kadar denize aşık bir adamdı. Denizi seven bir adam denize aşık bir kadını da severdi, denize aşık bir kadın ise, denizin hakimiyetini elinde tutan bir adama hayatını verirdi.

Aynı benim gibi.

''Aksel...''

Burnuma dolan o ağır hastane kokusu idrak etmemde zaman isteyen iğrenç bir andı. Denizin o hissinden sonra hastanenin bu kokusu ve kulağıma uğultuyla gelen makine sesleri kusma isteği uyandırıyordu.

''Aksel... beni duyabiliyor musun?''

''Uyanmamış olabilir henüz.'' Nevin'in sesinin hemen ardından Alex'in sesi duyuldu.

DERİN SULARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin