"Sonuncusu hallettin mi?"
"Evet." dedim ve ayaklarımı sandalyenin üstüne koydum.
"Güneş bugünde doğmayacak gibi." dedi Suzan. Güneş doğmuştu. Konu açmak istiyordu belli ki.
"Hava bugün pek güzel." dedim yukarı bakarak.
"Evet." dedi ve o da benim gibi ayaklarını sarı tonlarında ki sandalyeye koydu.
"İsmini söylemeyecek misin?"
"Kararlıyım." dedim. 19 yaşında bir gençtim ve katildim. Tek zayıf noktam mavi göz görünce hareket edemememdi. Benim gözlerimin mavisi, en kötü tondaki maviydi ve bu yönden şanssız olduğumu düşünürdüm. Ayrıca adımı kimse bilmezdi. Sadece ben bilirdim. Arkadaşlarım bana en yakışan ismin Melis olduğunu söylemişlerdi ve Melis diyorlardı bana ama asıl ismim kesinlikle 'M' harfi ile başlamıyordu. Asıl ismim 'D' harfi ile başlıyordu ve ayrıca ikinci harfi de 'E' değildi. Ayrıca son harfi de 'S' değildi ve beş harfliydi.
"Sana dedim Melis"
"Dalmışım, pardon. Tekrar söyler misin?" dedim ve ona baktım.
"Bugün kimi öldüreceksin Melis?"
"Bilmem. Son öldürdüğüm kişinin kardeşi çıktı ve peşimi bırakmayacak gibi. Ayrıca birisi polis olduğunu söyledi ama on dokuz yaşındaymış. Nasıl polis olabilir ki?"
"O demir parmaklıkların ardına atılmak istemezsin Melis. Ayrıca başka katil ismi isterlerse beni söylemeyeceğini bilirsin." dedi ve bacak bacak üstüne attı.
"Bu bir tehdit mi?"
"Uyarı." dedi ve cebinden telefonunu çıkardı ve galerisini açtı.
"Ne yapıyorsun?"
"Birlikte olan resimlerimizi siliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin Büyüsü
Mystery / ThrillerKatil olan, daha 19 yaşında bir kadın ve intikam ateşi içinde yanıp tutuşan 19 yaşında bir adam. Ve tek ortak noktaları mavi gözlerinin içinde kaybolup gitmeleri. * Işıksız Yaşamaya Devam Eden Dünyam