Mor Menekşe | Taekook

Ev sahibi

Çok istenmişti sizi kıramadım.
İyi okumalar

***

"İnsanlar kim olursa olsun hakettiği cezayı almalılar."

Benim felsefem buydu. İnsanlar gerektiği zaman acı çekmelilerdi.

Ama 9 ay önce biriyle tanıştım ve o benim kafamı çok karıştırdı. Kendi felsefeme ters düşmeye başladım. Sanırım artık beni etkisi altına aldı...

9 AY ÖNCE

"Onu yakalamalıyız anlıyor musunuz?"

Demişti Emniyet müdürümüz ekrandaki fotoğrafı göstererek...

"Kim Taehyung. Namıdeğer model TaeTae ama asıl işi mafyalık ve uyuşturucu kaçakçısı. Ülkeye çok zarar veriyo ve onu suç üstü yakalamamız lazım. Bu işte sana düşüyor başkomiser"

Eliyle beni işaret ettiği an kalp atışım hızlandı. Zaten hep böyle olurdu. Biri beni işaret ettiğinde kalbim hep hızlanırdı.

Yavaşça ayağı kalktım

"Ben ne yapabilirim efendim?"

Elindeki gazetede bir yer gösterdi.

"Kişisel Terzi aranıyor.
Adres: ***** mahallesi, ***** sokak, ****** cadde, no: 13/9, Merkez/Seul
Maaş ve iş şartları ev sahibi ile konuşulacaktır.
Not: Yatılı kalınacaktır."

Ne?! Terzi mi? Ben mi?

"Terzi olarak o eve sızacaksın ve haftada bir rapor vereceksin anlaşıldı mı?"

Hemen söze atladım. Terzilik yapamazdım çünkü ben daha kendi gömleğimin düğmesini bile dikemiyordum.

"Ama efendi-"

"Jeon!"

"Ama-"

"Jeon dedim! İtiraz etmek için mi polis oldun!"

Bir şey diyemedim. Sonuçta doğru söze ne denir ki.

"Tamam efendim. Yarın gideri-"

"Yarın değil! Bugün gideceksin. Hatta hemen şimdi anlaşıldı mı?!"

Çaresiz başımı salladım.

"Pekala o zaman. Toplantı bitmiştir. Herkes görevinin başına marş marş"

Toplantı odasından çıktım. Masamın başına geldim. Öfkeden deliye dönüyodum. Sözümü keserek kendini bi bok mu zannediyodu? Masaya sinirle bi yumruk attım. Tam o sırada kapının çalınmasıyla başımı kaldırdım.

"Gel!"

Kapı açıldı. Gelen Minhoydu.

"Jungkook? İyi misin?"

"İyiyim Minho noldu ki?"

"Müdürün yaptığı şey sinir bozucuydu. Ondan merak ettim"