Beni izliyordu garip bir şekilde. Daha önce bakmadığı bakışlarla...
***
"Jimin iyi misin?"
Bugün akşam yeni yıla girecektik. Ve evi süslüyorduk. Taehyung bile gitmemiş, bize yardım ediyordu. Bizle beraber süs asıyordu gereken yerlere.
Dün akşam garip bitmişti. Bir süre birbirimize baktık sessizce. Sanki bilekliği takınca aramızda bir köprü oluşmuştu. Ama nasıl bir köprü bilmiyorum.
Bizi kendimize getiren Jin ve Jiminin konuşmaları oldu. Yok efendim neymiş hoşlanıyormuşuz.
Kabul ediyorum. Taehyung çok yakışıklı çok karizmatik, tatlı, sevimli, havalı... Ama ona karşı hiç bir şey hissetmiyorum. Ama onlara nasıl görünüyorum hiç bir fikrim yok.
Şimdi de dediğim gibi evi süslüyorduk. Jiminin boyu yetmediği için ve pencerenin üstünü süslemesi gerektiği için tabureye çıkmıştı. Nasıl becerdiyse dengesini kaybedip yere pat diye düştü. Acıyla inleme sesi duyduğumda hızla dönüp yanına gittim.
"Jimin iyi misin?"
Belini dikleştirdim hemen. Belinin üzerine düşmüştü. Yüzünü buruşturarak baktı ve
"Sayılır" dedi. Kolunu boynuma dolayıp kaldırdım. Koltuğa yavaşça oturtup geri çekildim.
"Ahh. Yaşlandım" dedi sağ elini kalbine koyarak. Gülerek koluna hafifçe vurdum. Jiminin espri yeteneği çok hoşuma gidiyordu. Ve bulduğu her anda yapabiliyordu. Benim gibi insanlar ne der diye düşünmüyordu.
"Sen otur. Ben su getireyim sana" dedim. Başını salladı. Kalkarak mutfağa gittim.
Mutfağa girdiğimde arkası dönük bir şekilde Taehyung u gördüm. Üstüne yaklaşık 20 dakika önce yağ dökmüştü. Şimdi yeni giysilerini giymişti. Üstünde beyaz bir kazak, altında ise yeşil kkargo pantolon vardı. Şimdi farkettim de beyaz ona çok yakışıyordu. Hatta beyaz onun rengi diyebilirdim. Yüzünü falan açıyordu. Sabahki saçlarından da eser kalmamış, hepsi dağılmıştı.
Tam o sırada arkasını döndü ve gözlerimiz buluştu. Zaman durmuş gibi bir şey oldu. Yüzünde gezdirdim gözlerimi. Burnunun altında bir ben vardı. Hiç farketmemiştim. Elinde cheesecake vardı ve her zamanki gibi çilekliydi.
"Daha ne kadar dikileceksin orada?"
Dediği şeyle uykudan uyanmış gibi bakışlarımı kaldırdım. Gülerek poz verdi ve ekledi
"Ne o? Çok mu yakışıklıyım?"
Tanrım. Az önce ben ona daldım mı? Bunu fark etmemle tükürüğüm soluk boruma kaçtı. Panikle öksürmeye başladım. Yanıma geldi. Sırtıma vurarak
"Sakin ol. Bende biliyorum" dedi. Sırıtmaya devam ediyordu.
Tükürük yavaş yavaş çıkmaya başladığında Taehyung elindeki su bardağını uzattı.
"Al"
Birkaç yudumda bitirdim. Nefes nefese kalmıştım.
"Daha iyi misin?"
Başımı salladım. Bunu görünce tekrar yüzündeki alaycı ifadeyi takındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mor Menekşe | Taekook
FanficBaşkomiser Jeon Jungkook, Kore'nin mafya örgütünü yöneten Kim Taehyung'u yakalamak için evine ajan olarak gönderilir. Ama yaşadığı olaylar sonucu kafası karışır. Emniyet müdürü ile zıtlaşmaya başlar.