14

847 101 43
                                    

Baekhyun duygusal birisiydi, artık bunun bilincindeydim. Tamamen duygularıyla hareket ediyordu. Sinirinin bir mantığı yoktu, sinirlenmesi gereken bence bendim. Bana Yeri'yi bu 2. güzelleyişiydi. Benim güzel bulduğum tek varlığın o olduğunu kavrayamıyordu. Bunu ona öyle ya da böyle öğretecektim. Gözümün ondan başka her şeyi çirkin bulduğunu anlatacaktım.

Onun ağladığı için konuşamasına devam edemeyip, çekip gitmesi çok fena üzmüştü beni, içim burkulmuştu. Ona kıyamıyordum, ne olursa olsun ağlamasını istemiyordum. Beni öldürse bile sonucunda tek bir damla göz yaşı akıtmamalıydı.

Jongin'in doğum günü için Kyungsoo evimizi süslüyordu. Çok az kişi gelecekse kutlamasını burda yapabileceğimizi söylemiştim, evimiz normal öğrenci evlerine göre daha geniş bir evdi. Kyungsoo az kişi çağırdım dese de pek güvenemiyordum çünkü çok fazla alışveriş yapmıştı.

"Yeri'yi de çağırdım." dedi ben içecekleri buzluğa sokarken. "Ve Jongin de Baekhyun'u çağırmak istedi."

"Yani?" dedim somurtarak. Üzerinden 1 hafta geçmişti tartışmamızın ve artık Baekhyun'la göz göze bile gelmiyorduk. Artık beni izlemiyor ve karşıma çıkıp konuşalım demiyordu. Küsmüştü bana, gönlünün alınmasını bekliyordu. Gönlünü çok kolay alırdım fakat benim de burkuk bir gönlüm vardı ve Baekhyun'u bu konuda haksız buluyordum. Yine de bazen ilk adımı atmak aklımdan geçmiyor değildi.

"Jongin Yeri'yi duyunca çağırdı Baekhyun'u." dedi. "Siz ikiniz ne yaşıyorsunuz anlayamıyorum." Kyungsoo sandalye çekip oturdu. Elinde balonlarını tutuyordu. "Jongin sürekli sağlıklı ilişki deyip duruyor ama Yeri ile daha sağlıklı bir ilişki yaşayabilirsin. Bunu biliyorsun Chanyeol, kız sana deli oluyor ve kolaylıkla uyum sağlayabileceğin bir hayatı var. Aileleriniz bile benziyor birbirine."

"Yine de Baekhyun'u istiyorum, aramızda bir okyanus kadar fark olsa bile umursadığım bir şey değil. Onunla her engeli aşabilirim."

"Aşk çok mantıksız bir şey."

"Bir de bana sor." dedim buzluğu kapatıp karşısına oturarak. "Ee, Baekhyun gelecek mi peki?" diye sordum. Geleceğini pek sanmıyordum, benimle ciddi olarak küsmüştü, sınıflarımın önünden bile geçmiyordu.

"Meşgulmüş ama belki uğrarım demiş." Kyungsoo gözlerini bana dikip "Gelirse tartışıp günümüzü mahvetmeyin." diye uyardı.

Baekhyun ile artık tartışacağımızı düşünmüyordum fakat belli ki yanılmıştım.

Akşam ev kalabalığa büründüğünde Kyungsoo'ya küfür savurdum. Bu kadar kişi olacağını söylememişti bana. Sakin bir doğum günü diye düşünmüştüm, ilerleyen saatlerde odama geçerim diye bile hesaplamıştım fakat odamın kapısını dahi zor görüyordum.

Baekhyun gelmemişti, gözüm her kapı çaldığında onu arıyor ve kalbim hızlı hızlı atıyordu. Yeri koltukta yanımda oturuyordu, diğer yanımdaysa onun yakın arkadaşı vardı. Sohbetleri okul üzerineydi, okul da umursadığım en son şey falandı.

"Kapıya bak." dedi Jongin beni boş muhabbetten kurtararak. Jongin de bir gariplik vardı, artık daha az sinir bozucuydu ve bence benden haz ediyordu çünkü Baekhyun ile beni yakınlaştırmaya çalışmasının başka bir açıklamasını bulamıyordum. Kapıyı halsizce araladığımda görmeyi en çok sevdiğim şey ordaydı. Baekhyun benim kapıyı açmama hiç şaşırmış görünmüyordu, onun aksine ben şaşkındım. Kibarlık olsun diye "Hoş geldin." dedim. Bugün gözlerinde minik kalpler vardı, bana güzel gözlerini devirip cevap vermeden içeri adımladı.

Onun içeride olması benim için tüm havanın değişmesine sebep oldu. Gözlerimi onun üzerinden çekmekte zorlanıyordum, kendi güzelliğinden bir haber Jongin'i tebrik edip gülümsüyordu. Gördüğüm en güzel varlıktı.

sıcak şarap | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin