1

982 127 76
                                    

Sınav haftalarında çoğu öğrencinin tam tersi olarak ben nerdeyse ayık ve parlak gezen tek öğrenciyim. Kimseye bağlı yaşamadığım için okulumun uzaması pek umrumda olmuyor ki böyle giderse de bölümümü okuldan atılana kadar uzatacak gibiyim. Okulla çok bir bağlantım yok ve okul benim için Baekhyun'u görmek için gittiğim bir yerden başka bir şey değil.

Sınav haftası sonunda bitmişti ve herkesin yüzü gözü insana dönmüştü. Baekhyun'un da gözünün altında oluşan minik torbaları küçülmüştü, gülümsemesi yerine gelmişti. Arkadaşlarına bahçede bıcır bıcır bir şeyler anlatıyor, gülüyordu. Yangın merdivenlerinde sigaramı içerken onun o güzel gülümsemesini yakından gören herkesi kıskanmakla meşguldüm.

Bugün günlerden pazartesiydi, boncuklu kolyesi maviydi, gözlerine sarı-beyaz papatyalar çizmişti. Hava gerçekten soğuktu, kışa girmek üzereydik ama buna pek aldırış etmiyor olmalı ki üzerine mor bir tişört altına da açık mavi bir şort giymişti. Hasta olma mevsiminde olduğumuz için onun adına hafif bir endişe vardı içimde. Acaba hasta olsa bakacak birisiyle mi yaşıyordu? Yurtta mı kalıyordu, aile evinde mi, arkadaşlarıyla öğrenci evinde mi? Ona dair bu detayı bilmemek canımı sıktı birden, sadece hasta olmamasını dileyerek sigaramın izmaritini oturduğum yangın merdiveninden aşağıya bıraktım.

Ders saatim geliyordu, gözlerimi Baekhyun'dan çekmek istemesem de maalesef ki Baekhyun dışı hayatım vardı. Dersimden hemen sonra müzik kulübü seçmeleri için grupla buluşacaktık, Baekhyun da büyük ihtimalle orda olacaktı. Bu yüzden heyecanlıydım.

Dersin hemen geçip gitmesini bekliyordum fakat zaman bana inatmış gibi asla ilerlemiyor ve profesör anlattıkça anlatıyordu. Yanımda oturan Kyungsoo masaya kafasını koymuş, uyumamak için gözlerini zar zor tutuyordu. "Müzik topluluğunun seçmelerine gelecek misin?" diye sordum.

"Gelirsem toplulukta beni torpilli girdi diyerek zorbalarlar." dedi. "Ama düşünmedim değil, müziği severim. Yine de aşçıların topluluğuna gireceğim."

"Kimse seni zorbalayamaz." dediğimde Kyungsoo'nun uykudan kapanmak üzere olan gözleri parlak parlak açıldı. Bana gülümsediğinde ben de ona gülümsedim.

"Sen topluluk başkanlarındasın, ben topluluğa girersem senin soktuğun düşünülecek. Hoşuma gitmiyor bu."

"Sen bilirsin." dedim. Kyungsoo'yu bir şeye zorlamamın bir anlamı yoktu, o istemediği sürece hiçbir şeyi ona yaptıramazdım.

"Baekhyun gelir mi?" dedi konuyu çekerek. Bunun düşüncesi birden tüm bedenimi yakmaya başladı. Baekhyun topluluğumuza gelir miydi? Onunla aynı ortamda, etkinliklerde daha sık bulunmam demekti bu. Bir yanım bunun heyecanıyla yanarken diğer yanımsa sevgilisiyle onu daha sık göreceğimi düşüneceğim için kavruluyordu.

"Bilmem." dedim.

"Bence gelir, Junmyeon ona torpil bile yapar."

"Torpil olmayacak. Sadece yeteneği olanlar seçilecek. Baekhyun'un yeteneği varsa girebilir."

"Olmasa da girer." dedi Kyungsoo sırıtarak. "Dört jüriden bir tanesi sevgilisi, bir tanesi de onu seviyor."

Kyungsoo'nun sessiz olması için omzuna vurdum. Birinin duyup duymadığına bakmak için telaşla etrafa çevirdim başımı, o sıra da köşede oturan Yeri'nin gözlerine denk geldi gözlerim. Onun olduğu tarafa şans eseri döndüğüm her zaman bakışları benim üzerimde olurdu. Bana karşı ilgisi olduğunu herkes biliyordu fakat insanların asıl şaşırdığı şey benim onunla ilgilenmiyor oluşumdu. Yeri okul dışında mankenlik yapıyordu ve üniversite çağında birinin popüler olması için yeterliydi. Herkesin evet diyeceği bir güzelliği vardı, peşinde koşan onlarca erkek vardı fakat onun gözü bendeydi. Ben ise gönlümü başka bir güzele kaptırmıştım. Yeri bana gülümseyip el salladığında ben de ona gülümseyip başımla selamladım ve hemencecik önüme döndüm.

sıcak şarap | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin