Got My Interest /Blue Lock/ !Ryusae Hiorin¡

gimme your dc acc

"Ne yazıkki gördüm. Çok yılışık birine benziyor." Göz devirerek konuştum.

"Sanırım seni önceden tanıyor Rin." Hiori meraklı bir şekilde sordu.

"Evet, beni tanıyor. Ama nereden bilmiyorum. Merak ediyorum ama yanına yaklaşırsam peşimi bırakmayacak."

"Rin, birşey diyeceğim ama kızma." Sanki suçluymuş gibi konuştu. Hiori, ne yaptın?

"Ne diyeceğine bağlı." Pek meraklı görünmesem bile aslında merak ediyorum. Hiori beni kızdırabilecek ne yapmış olabilir diye.

"Şu 11. Sınıflardaki popüler çocuğu biliyorsun değilmi?" Bakalım sonu nereye çıkacak.

"Evet. Isagi'miydi?" Pek emin olmadığım için sormaktan çekinmedim.

"Evet, o!" Heyecanlı bir şekilde konuştu.

"Peki? Bana söylemek istediğin şey neydi Hiori?" Bunu söylediğimde aklına gelmiş gibi bir işaret yaptı.

"Az kalsın unutuyordum. Şey-" Hiori'nin konuşması uzaktan gelen bir sesle kesildi.

"Rinrin!" Shidou uzaktan bizi görmüş bana sesleniyordu.

"Augh!" Tam bir baş ağrısı! Kim saldı bunu benim başıma?! Daha okulun ilk gününden beni sinirlendirdi.

"Ne var iblis!" Sinirli bir şekilde konuştuğum için Hiori korkmuş olsa gerek birkaç kelime mırıldanıp ortalıktan yok oldu.

"Seninle arkadaş olmak istiyorummm~." Sinir bozucu seviyede bir samimi sesle söyledi bunu. Daha ilk kez gördüğüm biriyle arkadaş olmam tabi ki. Özelliklede bunun gibi biriyse.

"Hayır. Uzak dur benden." Elimle yüzünü ittirdim. Banktan kalkıp uzaklaştım.

Fakât iblis peşimden gelmeye başladı. "Ama Rinrin!" İki yüzlü şey. Sanki üzüldü de üzgün üzgün konuşuyor. Sinirlerimi bozuyor.

"Sen kimsin, beni nerden tanıyorsun ve neden bu kadar yapışkansın?" Toplam üç soru sordum. Onun da soracağı üç soruyu cevapladıktan sonra bu konuşmayı bitireceğim.

"Güzel. Beklediğim sorular geldi" Boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

"Ben Ryusei Shidou. 18 yaşındayım. Sınıfta iken dediğim gibi 2 yıl sınıfta kaldım. Şuan 12. Sınıf olmam gerek. Tahmin edildiği üzere O popüler Isagi Yoichi'nin ününün arttığı 10. Sınıf dönemlerinde onunla aynı sınıftaydım. Yani kısaca onların arkadaş grubunun içindeyim diyebiliriz. "

Yeterince tatmin olmadım. Ne bu Rinrin saçmalığı onu öğrenmek istiyorum.

"ikinci soru." Kısa keserek devam etmesini söyledim.

"Fazla konuşmuyorsun demek. Peki, öyle olsun. Seni Sae'den biliyorum. 1 sene onunla aynı sınıftaydım. Ben 10. Sınıfa giderken bu okula nakil oldum. Büyük ihtimalle bunu kendinde tahmin etmişsindir, değil mi?"

Devam anlamına gelen şekilde kafamı salladım.

"Sae, bana senden bahsetti. Seni oradan tanıyorum." Ah! Sae. Herşeyin altından çıkıyorsun ama hayatından bir çıkamadın!

"Diğer soruya geçeyim. Sadece aşkım için çabalıyorum." Şaşkınlıkla yüzüne bakınca gülümseyen yüz ifadesini gördüm. Ne diyor bu?

"Sen neyden bahsediyorsun?" Kafasını Ah şu Rinrin diyerek salladı.

"Abini kastediyorum şapşik kirpik." Abim? Sae?

"Ne?" Bi anlık şaşkınlığımı saklayamadım ve ağzımdan kaçırdım.

"Abin benim çok ilgimi çekti. Sanırım ona aşığım Rinrin." Ah ne kadar da zavallı! Sae'nin ona karşılık vereceğini falan mı sanıyor? O adam kendi kardeşine bile sevgi göstermiyor ki!

Söylediği cümleye kıkırdadım. "O soğuk nevale sana asla karşılık vermez. Ayrıca bizden uzak dur seni iblis." Son cümlemi tıslayarak söyledim.

"Denemeye değer." Bu sefer ayrılan ben değil de Shidou oldu. Giderken bana seslendi.

"Seni Isagi'nin arkadaş grubuna ekleyeceğim! Bana bi ara Discord hesabını ver!"