Got My Interest /Blue Lock/ !Ryusae Hiorin¡

wanna go to school together

"Hiori!" Okula giderken önünde olduğunu farkettiği Hiori'ye seslendi Rin.

Duyduğu sesle arkasına dönen Hiori, tatlı olduğunu düşündüğü arkadaşını gördü.

"Ah, Rin! Günaydın." Gülerek cevap veren Hiori'ye küçük bir gülümsemeyle karşılık verdi Rin.

"Sana da. Aynı yoldan gidiyoruz desene." Hiori'nin yanına geçerken konuştu.

"Evet. Bir üst sokakta oturuyorum, bugün bu yoldan geleyim dedim." Yan yana yürüyorlardı.

"Ha, cidden mi? Bende bu sokakta oturuyorum."

"Birbirimizi nasıl hiç görmedik acaba?" Hiori meraklı bir ifade ile sordu.

"Genelde kulaklıklarımı takıp kafamı kaldırmadan okula gittiğim için seni görmemiş olabilirim." Bir süre sessizlikte ilerlediler.

Kısa ama pek de uzun olan bir süre sonra aklına gelen fikirle konuştu Rin. "Hiori, bundan sonra okula beraber gitmeye ne dersin? En azından yalnız gitmemiş olursun."

Bu fikri beğenen Hiori neşeliydi. "Tabiki Rin." İkinci cümlesini söylerken hiç düşünmemişti. Rin'in gözlerine baktığında aklına gelen ilk şeyi söyledi.

"Çok tatlısın Rin-chan." Rin bunu beklemiyor olsa gerek biraz şaşırmış, biraz da utanmıştı. Yüzünün kızardığını hissederken elleriyle yüzünü sadece gözlerini açık bırakacak şekilde yüzüne koydu ve Hiori'den yana bakmamaya çalıştı.

Rin'e insanlar genelde iltifat etmezlerdi. Bu yüzden bir iltifat alınca çok utanıyordu. Özellikle de Hiori'den aldığı bir iltifatsa.

Fazla uzun olmayan bir süre sonra okula gelmişlerdi.

"Bu arada Hiori. Bana söylemek istediğin bir şey vardı. Shidou gelince konuşmamız yarım kalmıştı. Bana ne diyecektin?"

Duyduğu soruyla gülümsedi. "Artık önemli değil. Sorunu hallettim."

"Peki öyle diyorsan."  Beraber merdivenleri çıktılar.

11. Sınıfların katını geçerken gördüğü kalabalık Hiori'nin dikkatini çekti.

"Rin, orada neler oluyor bakalım mı?" Yanında onunla beraber yürüyen 'arkadaş'ına sordu.

'Arkadaş'ının kafa sallamasıyla beraber kalabalığa yöneldi. Karasu'yu görmesiyle birlikte yanına gittiler.

"Karasu, bu ne kalabalık? Ne oldu?" Arkasındaki kişinin kim olduğunu anlayan Karasu konuştu.

"Mikage şirketini biliyorsun değil mi? Zengin olan. Onların tek varisi bu okula nakil olmuş ve Isagi ile aynı sınıfta. İnsanlar Mikage'nin nasıl biri olduğunu öğrenmek için burada toplandılar."

"Niye buraya gelmiş ki? Hemde özel okulu bırakıp."

"Bilemeyiz Hiori." Anladım anlamında kafasını salladı Hiori.

"Hadi Rin, gidelim. Görünüşe bakılırsa burası bir süre daha kalabalık olacak." Rin'in tişörtünden çekelerken konuştu Hiori.

Sınıfa doğru ilerlerken sordu Rin. "Sence Shidou sınıfta mıdır?"

"Eh tabi. Aynı sınıftayız zaten." Bunu duyan Rin surat asmaya başladı. O iblisle uğraşacak hali yoktu hiç.

Sınıfa girdiklerinde Shidou, Rin'i görmüş ve koşarak üstüne atlamıştı.

"Rinrin! Günaydınn!" Birkaç adım geri çekilen Hiori dikkat kesilmiş bir şekilde onları izliyordu.

Rin cevap vermeden sırasına geçti. "Hey, Rinrin. Okul çıkışı sana geleceğim."

"Ne?" Duyduğu şeyle beraber yutkundu Rin.

"Sana geleceğim diyorum. Bana Sae'yi anlat." Shidou sırıtıyordu.

"Sanki izin veririm de." Shidou'ya bakarak konuştu.

"Göreceğiz." Sinsi bir gülümsemeyle konuştu Shidou.