Got My Interest /Blue Lock/ !Ryusae Hiorin¡

part 2 of the party

"Hadi ama Rin-Chan!" diye sarstı Rin'i Bachira. "Daha ikinci sorundasın ve ikinci bardağını içtin bile."

"Görünüşe bakılırsa kendisi gibi alımlı bir gece geçirecek." diyerek saçlarını savurdu Aryu. Çevirme sırası Otoya'daydı ve şişenin ucun tekrar Rin'e geldi.

Rin sinirlenmişti. "Hadi ama bu ne ya! Hile falan mı yapıyorsunuz siz!" İsagi yavaşça Rin'i kazağının kolundan tuttu. "Saçmalama Rin, ne hilesi. Sadece biraz şanssızsın o kadar." gülümsedi, gözleri farklı parlıyordu ve Rin'i yerine oturtmaya çalıştı.

Rin artık gerçekten sinirlenmişti. En çok nefret ettiği şeyler listesi yapsa en başa koyacağı şeyi yaşıyordu şuan. Kontrol edilmek.

Kolunu savurdu ve tamamen ayağa kalktı. "Ben gidiyorum. " Hiori bunu duyunca gitmesine engel olmak için hemen atladı. Kulağına birkaç şey fısıldadı. Rin ikna olmuşa benziyordu.

Rin'i önden gönderdi ve kendisi arkasından giderken arkadaşlarına seslendi. "Rin'i sakinleştireceğim. Sorun yok." Bachira karşılık olarak tamamdır işareti yaptı.

Rin girdiği odaya göz gezdirdi. Burası mutfak idi. Gayet büyük ve lüks bir mutfak. Hemen ardından Hiori geldi.

"Puff! Yorucuydu. Bardaklar nerede acaba?"
Su içmek için bardakları aramaya başladı. "Buldum." Tam bardağı almak için uzanacakken bir kolun üstünden geçtiğini hissetti.

"Al." Rin bardağı almış ona uzatıyordu. Hiori tam teşekkür edecekken fazla yakın olduklarını farketti ve telaşlanıp hiçbir şey demeden bardağı aldı ve çekildi.

Bu Rin'i biraz üzmüştü. Bu şekilde cevapsız kalacağını düşünmemişti. Hiori bardağıyla işini bitirdiğinde makineye koydu ve sandalyeye oturdu. Rin'de yanına tabi ki.

"Bak Rin, gerçekten hile falan yapmıyorlar. Ve seni sinirlendirmek te istemediler. Sadece şans tamam mı? Seni pek tanımıyorlar biliyorsun." diye açıkladı gerginliğin sebebini.

Rin'in aklında ise bambaşka şeyler vardı o anda. "Hiori." diye seslendi sessizce yanında ki mavi saçlıya. "Sencede geç olmadı mı?" fısıldıyordu ancak Hiori, Rin'in ne dediğini tamamen anlamıştı.

Rin yavaşça ayağa kalkıp Hiori'nin önüne geçti. Ellerini yanaklarına ve boynuna koydu. Yüzünü yüzüne yaklaştırdı. Fısıldadı. "Hiori benden kaçma artık. Lütfen."

Hiori bunu yapamazdı. Çok korkuyordu başına birşey gelmesinden. "Rin..." diyerek ellerini yüzünden ve boynundan çekti ve yavaşça uzaklaştırdı Rin'i.

"Bunu yapmamalıyız. Ben... Ben bunu yapamam. " Rin afallamıştı. Öylece bir kaç saniye boş gözlerle Hiori'ye baktı. Resmen reddedilmişti.

Biraz bile olsa burada kalamazdı artık. Bu evde nefesi sıkışmaya başlamıştı. Kimseye birşey demeden masada ki dolu içki şişesini aldı. Montunu giymeden omzuna attı ve hızlıca dışarı çıktı.

Birisinden kaçıyormuş gibiydi ama aslında kendi düşüncelerinden kaçmaya çalışıyordu.

Fikirlere açığım arkadaşlar 🙏🙏