Got My Interest /Blue Lock/ !Ryusae Hiorin¡

part 1 of the party

Rin, Sae'yi ne kadar çabuk kabullendiğini anlayamamıştı. Sae'nin eve gelmesi, konuşmaları ve sarılmaları bir olmuştu.

Olayların hızına yetişmeyen Rin şuan da takside, abisiyle birlikte Reo'nun mekanına gidiyordu.

Evet, Sae'de geliyordu. Rin'in alkol alıp saçma sapan şeyler yapmasını engellemek için olduğunu söylüyor fakât pek te inandırıcı değil.

Arabadan indiklerinde soğuk hava yüzlerine vurdu. Yılbaşına da çok az kalmıştı ve galiba yılbaşını beraber geçireceklerdi.

En azından Sae böyle düşünüyordu. Rin'in küçüklüğünden beri burnu ve yanakları çok soğuk olmasa bile hemen kızarırdı.

Atkısını boynunda tutan Rin'e uzanıp yüzüne çekti Sae.

"Üşüteceksin. Düzgün tak şunu." Her ne kadar samimi olmaya çalışsa bile yapamıyordu. Kişiliği böyleydi ve değişmek için çok çabalamıştı fakât sonuç alamadı.

"Tamam." Kapıya geldiklerinde Rin, Reo'nun yazdığı şifre ile kapıyı açtı. İçeri girdiğindeki sıcaklık hoştu. Bu hissi seviyordu Rin.

Kapıyı gözleyen Hiori sonunda aradığı kişi gözüne çarpınca hemen yanına gitmek için yerinden kalktı. Neredeyse 'mutluluktan zıplaya zıplaya' geliyor gibi bir hâli vardı.

"Hoşgeldin Rin." Rin'e sıkı sıkı sarıldıktan sonra sıra Sae'ye gelmişti. Biraz duraksadıktan sonra elini uzatan Sae'ye aynı şekilde yanıt verdi.

"Sana da Sae." Gülümseye çalıştı Sae. Demek Rin'in yanık olduğu kişi sensin diye düşündü. Rin'in bu kadar arkadaş canlısı bir tipi seveceğini düşünememişti.

İçeri bir göz attığında o kişinin olmadığını görünce rahatlamıştı. Fakât daha otuz saniye geçmeden Rinrin diyerek Rin'in üstüne atlayan yaratığı görünce tüm mutluluğu sönmüştü.

Onlardan hemen sonra gelen çocuğun ortalığın içine edeceğini düşündü. Dostum buna eyeliner yasaklanmalı diye düşündü.

Yüzünü düzgün gösteren ve ona yakışan bir şekilde eyelinerı çekmişti. Ama biraz değişikti(?). Acaba ayda onun için kaç lira harcıyordu?

İkisinin de ilk gelişiydi ve ortama karşı biraz yabancı kaldıklarını hissettiler. Onlara yol gösteren Shidou ayrıldıktan sonra Sae sakin bir köşeye çekilip içinde fazla alkol bulunmayan içkisini yudumlamaya başladı.

Hiori ise Rin'in çekeleyip diğerlerinin yanına götürmüştü. O kocaman bardakları doldurmaya başladıklarını gören Sae, Rin'e mesaj attı.

Sae - Rin

Sae:
Çok içme.

Titreyen cep telefonuna bakan Rin mesajı okuduktan sonra Sae'ye tamamdır işareti yaptı. Rin'in onu dinleyeceğini hiç sanmıyordu. Buraya sadece Hiori'yi merak ettiği için gelmiş kısa süre sonra da ayrılmayı düşünüyordu.

Sae'nin iyi bir hafızası vardı. Uzaktan bakarak herkesin adlarını ezberleye çalışıyordu. Doğru hatırlıyorsa Reo'ya sülük gibi yapışan çocuk Nagi olmalıydı.

Pembe saçlı ve yapılı olan ise Chigiri ile Kunigami.

Kısa süre sonra her içki gecesinin klasiği olan doğruluk mu cesaret mi oyununa başladılar. Saçının ortasında yeşil bir tutam olan çocuk dostum çok havalısın hadi gel diyerek Sae'yi oyuna sokmuştu.

Birkaç turdan sonra daha ceza olarak içki içen olmamıştı. Cevaplayan kısım Sae'ye gelince doğruluğu seçmişti Sae. Bu pek iyi tanımadığı insanlar karşısında cesareti seçip saçma sapan şeyler yapmak istemiyordu.

"Sae-chan. Sana çok alımlı bir soru soracağım." dedi Aryu uzun saçlarını savurarak.

"İlgilendiğin biri var mı?" bu klasik soru ona yöneltildiği için mutluydu.

"Hayır ilgilenmiyorum ve yakın gelecekte de ilgileneceğimi sanmıyorum." dedi Sae iblisin rahatça duyabileceği bir tonda.

O iblisle mecbur olmasa aynı çatı altında bile durmazdı. Geçmişteki o takıntılı hareketlerine izin vermeseydi belki bu kadar rahatsız olmazdı.

Cevaplama sırası Rin'e geldiğinde cesareti seçmişti. Soran kişinin adını tam hatırlamasada B ile başladığını biliyordu.

"Bu odadaki en ateşli kişiyi öp!" Yüksek sesle konuştu. Rin hadi ama diye söylendi içinden. Özel hayatına önem verirdi ve başkalarının önünde yaşamayı tercih etmezdi.

Ceza olarak bol alkollü bir bardak içkiyi içen Rin'i görünce korktuğunun başına geleceğini anladı Sae.

İçkinin etkisiyle gecesini üst katta bitirmesini istemiyordu.