Yansımalar

83 30 60
                                    

selammm 

bok gibi hissediyom ama bölüm yazmam lazim💅🏻

okullarin acilmasina çok az kaldı aglicam

bu sene için zombi istilası bekliyorum

hadi bakalim

neysee cok uzatmayayim

iyi okumalarr💖



Doyoung'un seslenmesiyle dönüş yoluna başlamıştık. Ağaçların açıkta bıraktığı minik kısımlarından gökyüzü gözüküyordu. Hava bugün bozuktu.

"Acaba yağmur mu yağacak?"

Minho, başını gökyüzüne kaldırıp bakarken bende ona bakıyordum.

"Öyle görünüyor. Yağmur yağarsa burada kalamayız. Umarım yağmaz çünkü ben bu gece çok yorgunum." diyip sırıttı.

"Aklın fikrin gecede Minho."

"Galiba biraz öyle."

"Biraz mı? Hayır, kesinlikle aklının tamamı orada."

"Aklıma sürekli sende o yüzden normal."

"Romantik tavşan." diyip elini daha sıkı tuttum. O da baş parmağı ile elimin üstünü okşuyordu.

Bir saatlik uzun yol, dinlene dinlene bitmişti. Yeni bir aksiyon yaşamadan yolu bitirebildiğimiz için mutluydum.

"Yemek hazırlanana kadar çadırlarınıza geçebilirsiniz çocuklar."

Çadırın önüne gelince  havanın iyice bozduğunu fark etmiştim.

"Jisung galiba yağmur yağacak. Ben işimi şansa bırakamam. Çadıra geçsene." Gözlerimi büyüterek ona döndüm.

Yeni"Cidden çok fırsatçısın. Hem diğerleri buradayken sence böyle bir şey mümkün mü?"


"Gayet de mümkün. Sevgilim abartma hemde. Sadece öpeceğim. Çadırı çok sallamam."

"Senin soyadın Lee değil de azgın olmalıydı. Azgın Minho."

Minho kahkaha atarken ben oldukça ciddiydim.

"Hadi, hadi içeri geç."

Oflayarak içeri geçtim. Gıcıklığına naz yapıyordum. Onunla uğraşmak hoşuma gidiyordu ama en sonunde hep o kazanıyordu. Açıkçası bende onu özlemiştim. O yüzden daha fazla karşı çıkmayacaktım.

Çadırın içine oturup Minho'yu beklemeye başladım. Aradan geçen birkaç dakikanın sonunda gelmişti.

"Seni çok özledim."

"Tüm gün yanındaydım Minho. Nasıl çok özleyebilirsin?"

İyice dibime girip konuştu.

Reflections|MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin