selaaammo kadar fazla yeni bolum, yeni bölüm diye darladiniz ki bende yazim dedim ĞAODNAKDAKLAW
normalde yarin atacaktım ama siz isteyince bugünden atayim dedim
yeni okuyucalar var aglicam
kitabın büyümesini istiyorsaniz ✮'lari parlatinn
siz güzel yorumlar atinca yazma isteğim geliyor🤧
alttaki mesaji anlamışsınızdır diye düşünüyorum ĞAKXSLXALXMALSA
iyi okumalar💖
✮
"Baba..."
Karşımda gördüğüm beden, tatlı heyecanımı saniyesinde yok edip yerini soğuk bir hüzne bırakmasına sebep oldu.
"Ya sen ne zaman peşimi bırakacaksın?! Yetmedi mi!!"
"Jisung ben-"
"Bak birde bana yalan söylüyordun ben senin evini nereden bileyim diye. Bunca yıldır hangi çöplükteyse oraya geri dön. Benim hayatımda ne sana ne de senin gibilere yer yok." diyip kapıyı hızla suratına kapattım. Onun varlığı bana iyi gelmiyordu. Aksine çok daha kötü hissetmeme sebep oluyordu.
Sırtımı kapıya yaslayıp yavaşça yere çöktüm. Babama bir söz hakkı dahi tanımadım kapıyı suratına kapatmıştım. Varlığı beni yoruyordu. Ona hayatımda yer vermek istememe rağmen o sürekli burnumun dibinde bitiyordu. Ondan fazlasıyla yorulmuştum. Bu kadar burnumun dibinde olması beni çok rahatsız ediyordu ama bundan tamamen kurtulmayı düşünüyordum.
Aklıma Minho gelince şimdiden parka gitmeye karar verdim. Biraz hava almak iyi gelebilirdi. Üstümdeki tişörtün üstüne hızlıca bir sweatshirt geçirip parka gittim. Babam çoktan gitmişti.
Minho'yla beraber oturduğumuz banka oturacaktım yine. Buraya otururken yanına gelmişti. Kısa bir süre sonra önüme düşen gölgeyle geldiğini anladım. Yüzümü geniş bir gülümseme kaplarken kafamı kaldırdım.
"Hoş geldin!" diyip sıkıca sarıldım. Ani hareketime şaşırdığını belli etsede o da karşılık verdi.
"Çok mu özledim beni?"
"Hıhım."
"Ama bu kadar çabuk özlersen olmaz ki."
Kafamı gömdüğüm boynundan ayırıp güzel yüzüne baktım.
"Ne yani sen beni özlemedin mi?"
"Özlemedim mi acaba? Yoksa özledim mi?"
"Ya sen ne kadar çok gıcıksın." dedim be vücutlarımızı birbirinden ayırıp banka oturdum. O da yanıma oturdu.
Aynı bank, farklı zaman. Bu süreçte bizde değişmiştik. Artık birbirimizden nefret etmiyorduk. Aksine nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde birbirimize aşık olmuştuk.
"Üzüldün mü sen?"
"Sus Minho."
"Sence benim seni özlememem mümkün mü? Ben senin yanında nefes alıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reflections|Minsung
Fiksi PenggemarBu bir kask hikayesidir. "Kaskımı geri ver. O ne kadar pahalı haberin var mı?" diyip hızlıca kucağımdaki kaskını aldı. "Ne diyon gerizekalı? Bir şey olmuş mu diye bakmak için çıkarttım kaskını. Meraklısı değilim." 19.07.23