Beni sıkıca saran kolların arasında nemli suratıma yapışan saçlarımın bana verdiği rahatsızlıkla ve korkunç bir karın ağrısıyla uyandım. Mutsuz hissediyordum, dokunulsa ağlayacak gibiydim Zayn'in bedeninden kurtulmaya çalılştım fakat başarısız oldum, ben onu ittiğimde bana daha sıkı sarılıyordu.
Bakışlarım öldürücü güzelliğine sahip yüzüne kaydı. Düzgün burnuna, dolgun dudaklarına, biçimli kaşlarına ve elalarıno örten uzun kirpikleriyle çevrili göz kapaklarına. Cidden ölümcüldü, güzelliği karşısında nefesim teklemişti.
"Fırsatçı" aniden araladığı göz kapaklarının arasından elaları benimkilerle buluşunca affalladım " Hiçte bile, hem asıl fırsatçı sensin" dedim beni saran kollarını kastederek. Üzerime eğilerek dudaklarını anlıma bastırdı. " Biraz daha uyumak istiyorum sadece" diye söylendi " sessiz ol ve buraya gel"
"Tuvalete gitmem gerekiyor" dedim, yavaşça kollarını gevşeterek kurtulmama izin verdi. Ayağım yüzünden yürüyemeyeciğimi bilmiyor muydu belki de önemsemiyordu? " Zayn" dedim, huhladı " Yardım etmek ister misin?"
"Gözlerini araladı, kollarından birinden destek alarak durdu yüzünde alaycı bir ifade vardı" İşemene yardım etmemi mi istiyorsun?" benimle dalga mı geçiyordu? Gözlerimi devirmemek için büyük bir çaba vererek yatakta doğruldum. Hata bendeydi, ondan yardım istiyordum. Ayaklarımı tabana yerleştirdim ve doğruldum, acıyla inlememek için o kadar çaba sarf ediyordum ki. Gözümden akan yaşlara engel olamamıştım.
Az sonra yatağın yaylarından yükselen ses kulaklarıma doldu, beni kucakladı " Ağlıyor musun?" bir de soruyor musun? Omuzlarımı silktim ve başımı siyah tişörtüne gömdüm. Dudaklarını saçlarımın arasına bastırdı " Üzgünüm" cevap vermedim.
Dün yaptıklarımız her aklıma geldiğinde yüzüm biraz daha fazla alev alıyordu, aklıma abim geliyordu ve onun hakkındaki diğer korkunç anılarım. Midem düşüncelerimle bulanmaya başladığında onları dağıtmak için zihnimi boşalttım.
Beni kapalı klozet kapağına bıraktı ve gitti.
Oturduğum yerden kalktım ve banyodaki her şeye sırasıyla tutunarak musluğa ilerledim. Yüzümü yıkadım ve bakışlarımı aynaya çevirdim, solgun görünüyordum. Göz çevrelerim kırmızıydı. Musluğa ikerlediğim süreçte karın ve karın altı bölgemde ağrı oluşmuştu. Aklıma gelen düşünceyle yansımamdaki gözler iri iri oldu.
On beş dakikadır üzerinde oturduğum klozet kapağı oldukça rahatsızdı fakat ne yapacağım konusunda bir fikire sahip olmamam burada oturmaya devam etmeme sebep oluyordu.
Normalde regl gibi kadın doğasına özgü bir durum hakkında utanç duymasam da önlem almamış, alamamış olmam beni utandıran şeydi, Zaynin yanı sıra.
Kapı tıklatıldığında kaşlarımı hafifçe çattım " Sopie, güzelim?" Zayn kapının öbür tarafında bir şeyler söylememi beklerken sessizce oturmaya devam ettim. Tekrar kapıyı tıklattı daha sertçe " Bir sorun mu var?"
"Ben- hayır, iyiyim. Sorun yok. Sadece beni rahat bırakabilir misin?" sesim çaresiz çıkmıştı, yüzümü buruşturdum.
"Hayır, kapıyı aç ya da senin için ben yapayım" şu kısacık zamanda dediği şeyi yapacağını bilebilecek kadar tanımıştım onu. Karnıma saplanan minik iğneleri görmezden gelmeye çalışarak eğildim ve ne zaman kitlediğimi bilmediğim kilidi çevirdim. Kapıyı açıp içeri girdi ve karşımda durdu, yüzünde sorgulayan bir ifade vardı, yanaklarım alev almıştı. U ta nı yor dum.