2.

156 48 333
                                    

Umut derdi annem .
"Yaşadıkça umutlarını kaybetme."
"Gökyüzü yerinde durdukça, hala nefes alıyorsan senin için bir umut hala vardır" derdi.
Anne yollarımı kapatıyorlar.
Anne bütün kapıları suratıma çarpıyorlar.
Sadece nefes alıyorum bana gökyüzünü bile göstermiyorlar.
Hala umutlar var mı?

Arabada çalan şarkıya eşlik ediyordum.
Sürücü koltuğunda Serkan yanında ben arkada ise İlayda ile Caner vardı.
İlayda arkasına yaslanmış kollarını kavuşturmuş yüzünde bıkkın bir ifade ile yola bakıyordu.
Hiç bir şeyi umursamayarak yüksek sesle şarkı söylüyordum.
"Yaklaşıyoruz Nil." Serkan'ın sesiyle ciddiyet maskemi taktım ve radyoya uzanarak şarkıyı kapattım.

Boş ve tenha bir sokağa geldiğimizde araç durdu.
Araçtan indim ve gecenin soğuk havasını içime çektim.
Üzerimde zümrüt yeşili saten derin yırtmaçlı bir elbise vardı siyah saçlarım dalgalı bir şekilde omuzlarımdan dökülüyordu.
Oldukça şık giyinmiştim.
Soğuk hava beni kendime getirmişti.
Serkan'da araçtan inip yanıma gelmişti.
"İyimisin?" Gözlerimi serkan'ın kahve gözlerine çevirip içten bir şekilde gülümsedim o da gülümsememe karşılık verdi .
Hemen bizim indiğimiz beyaz aracın yanına aynı model başka bir siyah araç durduğunda bakışlarım o yöne doğruldu.
"Vakit geldi." Dedim Serkan'a bakmadan.
"Dikkatli ol Nil." Bakışlarım ona döndü ve " her zamanki gibi olurum "  Göz kırpıp gülümseyerek yanından geçip gittim.

İndiğim arabaya değil hemen yanına gelen arabaya doğru ilerlerken İlayda'nın da araçtan çıkıp siyah araca doğru yürüdüğünü gördüm.
İkimizde aynı anda arka koltuklara yerleştiğimizde siyah takım elbiseli sürücü gazı alevlendirdi.

Çok geçmeden büyük bir rezidansın önünde durduğumuzda araçtan inip etrafı kolaçan ettim.
İlayda hemen yanıma gelip koluma girdi.
"Dikkatli ol içeride kulaklığını düşürme veya kapama bir kulağın hep ekipte olsun. Olası bir tehlike durumunda salonu hızlıca terk et." İçeriye doğru yürürken ilayda kimsenin duymayacağı şekilde bunları tekrar etti.

İlayda kolsuz uzun düz siyah bir elbise giymişti omuz hizasından kısa siyah saçları vardı zayıf ve çok güzel bir kadındı.
Binanın girişinde iki korumaya benzeyen adamlar bizi karşıladı nereye ve niçin geldiğimizi söyledik onay alınca da girmemize izin verdiler.

Nihayet artık partinin olacağı dairenin önündeydik.
İçeriden yüksek müzik sesi ve yapay gülüşler duyuluyordu.
İçeriye girdiğimizde bizi hizmetliler karşıladı.
Büyük salona girdik ve bizi partinin sahibi murat kara karşıladı. Yaşına rağmen oldukça dinç ve güçlü duruyordu.
Gülümseyerek önce İlayda'yla ve sonrada benimle el sıkıştı.
"Kızlar hoş geldiniz bir an gelmeyeceksiniz diye ödüm koptu" dedi İlayda ve ben sahte bir gülüş attık. "Muratcığım sen çağırırsın da gelmez olur muyuz ?" Dedi İlayda. Bende ona katılarak murat beyin gönlünü hoş tutmaya çalıştık. Aslında ikimizde maskelerimizin ardından ona bıçaklar uzatıyor arkasını dönmesi için an kolluyorduk.

Partide biraz vakit geçirdik bolca sahte kahkaha attık .
kulaklıktan cemin sesi geldi "Nil hadi artık oyalanmayalım daha fazla" kendime birkaç saniye verdim ve derin bir nefes alarak "Ya murat bize şu bahsettiğin tabloyu gösterir misin?" Dedim. Gözlerim kocaman açılmış Murat'ın gözlerinin en derinlerine bakıyordum "lütfen, lütfen çok bahsettin merak ediyorum." Dedi İlayda .Murat daha fazla dayanamamış olacak ki "pekala takip edin beni." Dedi ve yürümeye başladı ben ve İlayda da peşinden onu takip etmeye . Cem "aferin kızlar" dedi gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.

Bir odaya girdik oradan başka bir odaya ve oradan da başka....
Artık kafam karışmıştı. Nerden geldiğimizden emin değildim .
En sonunda bir odanın kapısına geldiğimizde murat cebinden bir anahtar çıkararak kapının deliğine yerleştirdiğinde mırıldanarak "umarım pişman olmam" dedi. Daha çok kendisiyle konuşuyor gibiydi.
İçeriye girdi ve bizimde girmemizi bekledi.
İlayda içeriye girdi ve ben rol yaparak "lütfen beni affedin lavaboya gitmem lazım acilen" dedim ve dudağımı büzerek murat baktım "tabii ama izin ver eşlik edeyim." Tam murat adım atacakken İlayda kolundan tutup "ya murat çok heyecanlıyım tabloları çok merak ediyorum, lütfen bekleyemem bırak o gitsin " dedi ve yapmacık hüzünlü bir ifadeyle baktı.
Murat'ın bize olan zaafı ortadaydı.
Uzun zamandır onunla dostluk ediyorduk.
Ya da o öyle zannediyordu.
Yine de temkinli birisiydi. "koridora çık koridorun sonunda seni bekleyecek birisi olacak. O sana eşlik etsin kaybolma." Tabii ki kaybolmamı umursamıyordu.

Son nokta.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin