SEVDA ATEŞ'İ [Töre]

4.Bölüm

KEYİFLİ OKUMALAR!

4.BÖLÜM | DÜĞÜMLENEN KADER.

   🎞️
~ SİİRT / DAĞ EVİ ~
🦂
Ardil ile aralarında yaşanan bakışmaya, gözlerini sıkıca yumarak son vermişti. Masadan destek alarak, yavaş adımlarla Ardil'den uzaklaştığında gözlerini açmıştı. Lavaboya girdiği an, tuttuğu gözyaşları firar etmişti.

Eliyle ağzını kapatarak, Ardil'in sesini duymasını engellerken adeta kalbine hunharlarca hançerler saplanmış gibi hissediyordu. Sevgisizlik; kanatıyordu, acıtıyordu fakat öldürmüyordu! Ölümle burun buruna getiriyordu, fakat öldürmüyordu! Sevgisizlik kalbini yendiği zaman, tüm acıları dinecekti. Fakat hâlâ umutluydu, ve sevgisizliğin umutlarını yok etmesine izin vermeyecekti.

Lavabo aynasından, kendisiyle göz göze geldiğinde derince yutkunmuştu. Yıllarca savaşmıştı, fakat bu topraklara geri döndüğü o günden beri yenildiğini hissediyordu. Ve başaramıyordu. Acizliği adeta Siirt topraklarında onu yönetiyordu.

Elini ağzından çekmiş ve çenesini dik tutmuştu. Titreyen çenesi ve akmak için direnen gözyaşlarına rağmen, yeşil gözlerine ifadesizliği yerleştirmişti. Yıllardır yaptığını yapacak, acılarını gizleyecekti. Yıkılmayacak ve yenilmeyecekti.

Onu yıkmalarına izin vermeyecekti.

Dakikalar sonra Zişan kendine geldiğinde, salona geri dönmüştü. Gözleriyle Ardil'i aradığında, evde olmadığını dışarıdan gelen bağırış seslerinden anlamıştı. Olumsuz yönde kafa sallayarak yemek masasına oturduğunda, gözlerini tek tek yemeklerin üzerinde gezdirmeye başlamıştı.

Pilav, et sote ve salata vardı. Bir de ayran.

Kaşığını eline aldığında, ilk önce pilava daldırmıştı. Pilavı yediği an günlerdir çektiği açlık midesine vurmuştu. Yüzünü buruşturarak pilavı yutmuş ve bir bardak su doldurmuştu. "Afiyet olsun" deyip içeri giren Ardil'e bakmış ve sessiz kalmayı tercih etmişti.

Açtı, fakat tek lokma yemek istemiyordu. Zira Ardil Kılıçlı ve Aram Hanoğlu'nun sözleriyle dolup taşmıştı.

Ardil yemeğe başladığında, bir yandan da çatık kaşlarla Zişan'a bakıyordu. Ağzına attığı ekmeği ağır ağır çiğnemiş ve ardından yutmuştu. "Beğenmedin mi? Başka-" sözünü kesen, genç kadının hızla olumsuz yönde kafa sallamasıydı. Anladığını belirtircesine kafa sallamış ve yemeğine devam etmişti.

"Neden başka bir ülke? Neden Irak?" Ardil'in aniden sorduğu soru üzerine Zişan ağzında olan lokmayı zorlanarak yutmuştu. Kısa bir süre sessiz kaldığında, ne cevap vereceğini bilmiyordu genç kadın. Zira ölüm tehditleriyle zorla sürükleneceğim o evlilikten kaçtım diyemezdi.