Koray (22)

11 4 0
                                    

Gözlerimi aralamaya çalışırken başaramayacağımı anlayarak tekrar uykuya dalmalarıma son verip ellerimle gözümü açtım. Nerede olduğumu bilmeyi bırakın tahmin edecek halde bile değilim. Yataktan yanlışlıkla hızla kalkınca gözlerim tekrar kapandı.

Sonunda ayakta durmayı becerince üstümdekilerin ya da çok daha doğru olacaksa üstümdekinin sadece siyah upuzun bir kazak olduğunu anladım. Odaya bakmakta bir fayda bulamayınca odanın içinde ki banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.

+Üzgünüm jakuziciğim şu an sıcak suyla seni doldurup içine giremeyecek kadar halsizim.

Tekrar aynaya dönünce gece yaşananlar yavaş yavaş yüklenemedi. Bu olay beni şoka sokarken aynı zamanda kendime sinirlendim. Banyodan da çıkıp alt kata indim ve salon olduğunu anladığım yere girdim. Kimsenin orada olmadığını görünce koltuğa oturmak dışında başka bir eylem gelmedi aklıma. 

-Allah'ım hayat içki içmemizin ertesi günü neden bu kadar zor? Tövbe estağfurullah ne diyorum özür dilerim Allah'ım.

Ben gelen sese gülerken kapıda sağ eli ensesinde uykulu ve üstsüz dikilen Karan'ı gördüm. Gelen ses kesinlikle Karan'a ait değildi. Ve evet Koray'ı gördüğüm ana kadar olan kısmı hatırlıyorum. Bir dakika Koray'ı gördüm 6 ay sonra ve o gayet rahattı.

-Günaydın.

+Günaydın.

-İyi uyudun mu?

+Uyudum yani uyumuşum ama ilk defa sarhoş olduğum geceyi hatırlamıyorum.

-Çok da sevimli değildin zaten.

Elime geçen yastığı ona fırlattım o da kahkahalar eşliğinde yanıma gelip oturdu.

-Koray mıydı neydi işte o çocuğu gördükten sonra hüngür hüngür ağlayarak arkadaşımın odasına geçtik. Arkadaşım bizi götürmek için aşağı indirirken barda arkadaşın olduğunu söylediğin çocukla dedikodu yaptın ağlaman durdu. Sonra kahve diye çığlık atınca sana söylediğim kahve dükkanına gittik. Senin 5 çeşit kahve almanın ardından ikisini sen ikisini de ben ve arkadaşım içtik. Kalan son bardağı "Ben yandım sende yan Koray" nidaları eşliğinde başından aşağı döktün.

Elim hızla kafama gidince yine gülerek durdurdu beni.

-Korkma biz onları bitirine kadar döktüğün, buzlu kahve kadar soğuktu. Sonra bizi tekelin birine sokup içki aldırdın. Arkadaşıma da, ki o ben sarhoşsam asla içmez yani içmezdi neyse içirdin. Biz sarhoş sarhoş gezince başka arkadaşımızı aramak zorunda kaldık. O geldi ve bizi evine getirdi. Az önce duyduğun ses de kulübün sahibinin sesi.

Ben olaylara tepki verip sonuncu söylediğine gülerken kapıda kumral upuzun bir çocuk belirdi.

-Ne var yani, arkadaşında az önce jakuziyle konuşuyordu.

Karan şokla bana dönerken ben iki elimi sallayarak ikisine birden baktım.

+Deli değilim.

-Hayatımın en inandırıcı açıklamasıydı biliyor musun?

Ben gözlerimi devirirken kumral gelip elini uzattı.

-Güray ben.

+Gökçe bende.

-Biliyorum eve girene kadar ismini bağırdın.

+Az çektirmemişim size.

Hepsi gülerken odaya yepyeni bir esmer girdi.

-Uyanmışsınız.

-Uyandık.

-Nasılsınız?

İki iyi bir berbat ile sizi uğurluyoruz. (Berbat diyen Güray'dı)

Mavi Işıklı OdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin