★ dinlenmek

69 11 5
                                    


25052023

"Bu denli hassas olduğunu bilmiyordum."

Beomgyu'nun sesini duyduğunda yediği serumla birlikte kaderine razı gelerek oturmuş kitap okuyan Yeonjun gözlerini gezindirdiği kelimelerden kaldırmış ve siyah saçlı bedenin yanına adımlayışını izlemişti.

"Geç dalganı."

"Ne okuyorsun?"

Yatağının ucuna oturmuştu elindeki kitaba bakarken. Yeonjun onu geçiştirerek kitabını öylece bir kenara koymuş ve bir süredir hep siyahlar içerisinde olan bedene dönmüştü.

"Nasılsın?"

Beklemediği soruyla afallamıştı genç. Yeonjun sıklıkla soru sorsa bile Beomgyu'nun neden geldiğini sormak yerine nasıl olduğunu sorması şaşırtmıştı genci. Dürüst bir soruydu.

"Gidecek bir yerim yok. Uykusuz geceni paylaşmak istedim."

"Bunu sormamıştım. Ayrıca, bir yer kiraladığını söylemiştin."

"Aklımda çok soru var. Oradayken başa çıkamadım hiçbiriyle."

Peki şimdi ne yapacaktı? Yeonjun ile paylaşacak mıydı sorularını tıpkı uykusuz gecelerini paylaştıkları gibi?

"Yardımcı olabileceğini söylemiştin."

Güldü Yeonjun. Hatırlıyordu söylediklerini.

"Ruhunu kemiren soruları hiçbir şey için endişe etmeden paylaşabilirsin."

Hafifçe doğrulurken gözleri gözlerinde olan bedene sırtına destek için konulan yastıklardan birini fırlatmıştı dalgın ruh halinden çıkmasını istercesine.

"Kaybedeceğin hiçbir şey yoktu. Değil mi?"

Beomgyu suratına çarpan yastığı parmakları arasına alırken gülerek onaylamıştı Yeonjun'u.Yüzükleri ve öylece tanımadığı tuhaf bir kadına kiraladığı masalı vardı sadece. Yüzükleri zaten güvendeydi, masalının ise bir şekilde kendisine geri döneceğini biliyordu.

Hiçbir şeye sahip olmayan biri sayabilirdi kendini. Endişe etmemeliydi. Ölümden korkmadığı gibi küçük şeylerdende korkmamalıydı anlatmak gibi.

"Haftaya dönüyorum. Çalışmak için çabaladım ama zihnim ilk defa ders dışında her şeyle doldu taştı."

Yeonjun'un sessizliği daha fazla konuşmak için tuhaf bir şekilde cessretlendirmişti onu. Ve bunun nedenini anlayamamak güldürmüştü.

"Kaçmaktan yoruldum. O şerefsizin içeride kalış süresi uzadıkça nefes alma sürem kısalıyor. Hakkında soruşturma başlatmışlar diye duydum."

"Bunun iyi bir şey olması gerekiyor."

"Bir şekilde bana zarar vermenin yolunu arayacak. Kendimi geçtim, okul ve yurt... hiçbir yer güvenli değil. Soruşturma için ifade verip veremeyeceğimi sordular ama burnumu sokarsam çıkabilir miyim bilmiyorum."

"İki türlüde seni rahat bırakmayacaklarsa, polislere bildiğin her şeyi anlatman daha mantıklı geliyor."

"Her türlü öleceksin diyorsun."

"Ölümü göze almışsın diyorum."

"Bazen sadece oturup kitap okumak istiyorum."

Yeonjun konunun değiş hızıyla sesli bir gülüş bırakmıştı sessiz ortama. Birazda kendi haline gülmüştü elbette. Artık değer verdiğine emin olduğu bedeni korkunç dünyasında yalnız başına bırakmış gibi hissediyordu. Elbette Beomgyu için öyle bir durum söz konusu bile değildi. Hiçkimseyi dünyasına almazken yapabileceği bir şey yoktu fakat yinede hissettiği suçluluk aynıydı.

Beomgyu huysuzca uykusuzluktan kızarmış gözlerini kaşırken söylenmişti boğukça.

"Uyuyamıyorumda anasını satayım."

"Beomgyu."

Endişeli çıkmıştı sesi. Bunu neden yapıyordu bilmiyordu ama endişe etmesini istemiyordu Beomgyu. Anlamlandıramıyordu bile gencin kendisine karşı olan sabrını. Siyahlara bürünmüş saçlarını geriye doğru savuştururken mırıldanmıştı.

"Endişe etme."

"Endişe etmeme neden oluyorsun."

"Neden sadece eskisi gibi davranmıyorsun? Bu kadar ilgili olmak zorunda değilsin. Notlarınla ilgilen artık."

Yeonjun kaşları çatık olan bedenin azarlayışını umursamadan doğrulurken gencin bileğinden tuttuğu gibi çekmişti yanına. Onun için yer açarak incecik beline sarmıştı kollarını.

"Konuşma. Hiçbir şey söyleme. Bir süre böyle kalalım."

Eskisi gibi olamazdı. Sadece notlarını ve sıralamayı düşünemezdi.

"Düşüncelerin arasında sıkışıp kalmışsın. Canını yakıyor her biri. Vardığın bir sonuç yok. Bulabildiğin bir cevap yok."

Derince bir nefes almıştı gözlerini kaparken. Daha sıkı sarılmıştı Beomgyu'ya gitmesinden korkuyormuşçasına. Kafasını göğsüne yaslamıştı sakince.

"Dinlenmek istemende sorun yok. Yasını saklamak zorunda değilsin. Ve inan bana burada olmak için bir nedene ihtiyacın yok."

"Dinlenmek..."

Beomgyu'nun fısıltısıyla tüylerinin diken diken olduğunu hissetmişti. Dinlenmek... zor olmalıydı onun için. Nasıl olurda bu denli huzurlu hitterirdi? Nasıl olurda onun her şeyden daha çok huzurlu olmasını isteyebilirdi?

"Burada dinlenebilirsin. Sadece kısa bir süreliğine bile olsa hiçbir şey düşünmeden durabilirsin."

Beomgyu gerçekliğini sorguladığı durumun içerisinde nefes almakta zorlandığını hissetmişti. Sıcacıktı Yeonjun. Alıp verdiği her nefes çarpıyordu soğuk olan tenine. Saç tutamları burnunu kaşındırıyordu öylece. Huzur doluydu varlığı. Başının ağrısı geçmişti. Düşünceler yok olup gitmişti. Sadece Yeonjun kalmıştı. Alışmak istemediği ruhu kalmıştı.

"Bir süre böyle kalalım Beomgyu."

Sonsuza dek böyle kalmak isterdi. Yeonjun'un varlığına hep bu denli yakın olmak istedi. Ses etmedi. İki uykusuz beden, yine birbirlerine iyi geceler diyemedi.

16082023
Syglr
Svglr

hiçbir şeye sahip değildi o, hiçbir yere ait değildi / beomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin