Ağacın altında

120 11 18
                                    

Havanın çok güzel olduğu bir günde, Alice bahçede kitap okumak istemişti. ağacın altında. yalnızca o ve kitabı. Rüya gibiydi onun için. ,

Alice ağaca yaklaşırkan altında ağaca yaslanarak kitap okuyan başka birini fark etti. Yanına yaklaşınca bu kişinin Frank olduğunu fark etti.

"Oturabilir miyim?"

Kafasını evet anlamında salladı. 

"Ne okuyorsun?"

"Şeker portakalı" Frank'e kitabı uzattı

"Muggle kitabı, değil mi?"

"Evet,  sen nereden biliyorsun." Frank safkan bir büyücüydü. Bu yüzden Alice onun bildiğini düşünmemişti.

"Kitapçıda görmüştüm. Safkan olmama Muggle dünyasıyla hiç alakan olmadığı anlamına gelmez. Ne anlatıyor?"

"fakir bir ailenin beş yaşındaki oğlu olan ve hayal gücü çok gelişmiş olan Zeze adlı bir çocuğun başından geçenleri anlatıyo. bence okusan seversin."

"Denerim belki. bir yer okusana" dedi Frank.

"pekala" dedi Alice ve kitapta işarerlediği bir yeri açtı. Frank'şn bakışlarını yüzünde hissettiğinden çok geriliyordu.

"Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak da değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimseye anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şeydi"

Okumayı bitirip Frank'e döndü ve onu incelemeye başladı. Üzerindeki forma hafiften dağılmıştı. Kravatı çıktı çıkacaktı. Frank kafasını ağaca yaslamış, yüzünü havaya çevirmişti. Birden gülmeye başladı.

"Bir şey mi oldu?" Dedi Alice. Okuduğu yer de komik değildi ki.

"Aklıma geçen haftaki iksir dersi geldi de" Dedi ve yeniden gülmeye başladı. Anı hatırlayan Alice de gülmeye başladı.

"Aslında Julia iksir de o kadar kötü değildi. Nasıl oldu da iksirin tim sınıfı kaplamasına sebep oldu?" Dedi Frank

"Çünkü Lucas'dan hoşlanıyor." Frank'in ona boş boş baktığını görünce açıkladı " Derste eş olduğu çocuk"

"Cidden mi?" Sonra yeniden kendi kendine güldü. " Gruptan herkes birilerini buluyo. Ruby ve Mike zaten sevgili. Pandora ve Will flörtümsü garip bir şeyler. Şimdi de Julia. Bi biz ikimiz kaldık."

"Bizim de illaki olur. Ama acaba kim?" dedi Alice hafiften ima ile. Ama Frank hiç bir şey anlamadı. Daha doğrusu Alice öyle sanıyordu. Aslında Frank içinde Gülümsememek için büyük bir savaş veriyordu.

Alice kolundaki saate baktı ve bir anda yerinde zıpladı

"Derse geç kaldım derse geç kaldım!" Tam koşarak gidecekken Frank'in hatırladı "Gitmem gerek, kusura bakma" sonra aynı sınıfta olduklarını hatırladı "Senin dersin yok mu?"

"Biraz hastayım o yüzden iznim var." dedi Frank Alice anladığını ifade eder şekilde baş işareti yaptı ve el sallayıp çantasını aldı.

"Alice" Alice, tam gidecekken duyduğu ses ile arkasını döndü.

"Efendim"

"Ben senin yanından bir daha hiç ayrılmak istemiyorum. Biliyormusun?"

"Niye ki?" diye sordu Alice şaşkınlıkla. Yüzü kızarmaya, kalbi kızla atmaya başlamıştı.

"Çünkü dünyanın en iyi insanı sensin. Senin aynındayken kimse beni üzemiyor ve Kalbimde mutluluk güneş gibi parlıyor." Dedi Frank gülümseyerek

Alice şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemiyordu. Gerçek dünyaya dönünce arkasını döndü ve koşarak uzaklaştı. Frank ise sadece arkasından gülümseyerek baktı.

--------------

Seeelaaam

Nasılsınız?

Kitabın ana karakterinin adının bile geçmediği bir bölüm ile karşınızdayım

Bölüm hiç içime sinmedi ama bi Alice-Frank bölümü de olsun istedim. Bu bölümü sonradan düzenleyebilirim

Alice ve Frank🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷🩷

bölümü nasıl buldunuz?

Sizce diğer bölümde neler olacak?

Fikirlerinizi, yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.

sihirli günler dilerim

-----------------

---------------

Blue & Black (Regulus Black)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin