Gezi

2 1 0
                                    

Onunla konuşmak istediğimi söyledim.25 dakika sonra buluştuk.Buluştuğumız anda birşeyim olup olmadığını sordu.Sadece konuşmak istediğimi söyledim.Onun da benimle konuşacak birşeyi varmış.Önce sen anlat dedim.O da önce sen anlat dedi.Uzun bir sen anlat şeysinden sonra o anlatmaya başladı.Burda hiç arkadaş edinemediğini sadece benimle arkadaş olduğunu söyledi.

Normalde de pek arkadaşı yokmuş. Bana burdan sonra da arkadaş kalalım mı diyecekmiş.Bende olur dedim.Artık benden hoşlandığına emin oldum.Tam konuşmaya başlayacakken aktivite liderleri çağırdı.Ayrılmamız gerekti.Özür dileyerek oradan ayrıldı.Yarın Liverpool gezimiz olduğu için akşamki etkinlik konferanstı. Yani takım falan olamazdık.Neyse aşırı sıkıcı etkinliği bitirip molaya girdik.

Matteo beni görünce yanıma ışınlandı.
Bana öğlen ne diyeceğimi sordu.

ARTIK ZAMANI GELMİŞTİ!

Söyleyecektim...

.




.

.


.

.


.


.




.




.



.

.







.











.











.










.











.











Birisi bana hayvan gibi çarptı.
Düşüyorum derken beni Matteo tuttu.
Kendimi Matteo nun kucağında buldum(Ay kdrama gibi olay neyse)!!!!!

Özür diledim.Çok çok özür diledim.
Oda hiçbir problem olmadığını,Mahcup olacak herhangi birşey olmadığını söyledi."be relax"dedikten sonra bana sarılmıştı!?!? Ben daha da stres olup kızardım.

Neyse konferans salonuna geçtik.O gelip yanıma oturdu.bu sırada kızlar sanırım dedikodumu yapıyorlardı çünkü onu çok sevdiğimi biliyorlardı(dedikodu şaka amaçlı bu arada). Matteo oturmasında bir sakınca olup olmadığını sordu.Bende olmadığını söyledim.Oturduk öyle çünkü napabiliriz ki?Konferans aşırı sıkıcı geçiyordu.Nereleri gezeceğimiz falan...

Grupları ayırdılar.Benim grubunda bizim gruptan 3 kişi vardı.

Aras,Murat ve Gökçen.Tanıdıklarımdan da Jeshua Fernando ve Matteo vardı.-

NE MATTEO MU VARDI?!?!
AMA B-BU TÜM GÜNÜ BERABER GEÇİRECEĞİZ DEMEK!?!?

Matteoyla göz göze geldik ve bana gülümsedi.

Yarım saat sonra konferans bitmişti.
Matteo yanıma gelip:"Otobüste beraber oturmak ister misin" diye sordu.

Buna henüz cevap veremeyeceğimi, gökçene sormam gerektiğini söyledim çünkü yol 2,5 saatti ve gökçen tek başına oturamazdı.Matteo anlayışla karşıladı ve ona sorunca mesaj atabileceğimi söyledi.

Gökçene sordum ve gökçen zaten sevgilisiyle oturacağından olur dedi.

Matteo'ya olumlu dönüş yaptım ve çok mutlu olduğunu söyledi.

YARIN 2,5 SAAT YAN YANA?!?!?!?!?!?
VE DÖNÜŞTE DE ÖYLE?!?!?!?!?!?!?!?!?!?

Bir zamandan sonra sızmışım.

Otobüslere ilerlerken matteoyla buluştuk ve otobüse bindik. Cam kenarına oturmak isteyip istemediğimi sordu.Bende farketmez dedim.Öylesine oturduk.O cam kenarına geçti.

Yola çıktıktan 10 dakika sonra telefonumın şarjının bitmek üzere olduğunu gördüm.Matteo bana powerbank verdi ve yol boyunca onun telefonundan vakit geçirebileceğimizi söyledi.Teşekkür ettim.Reddetsem zaten bir işe yaramayacaktı.Çok centilmen bir birey olduğu için reddetmek sadece daha çok ısrar etmesine neden olacakt.

2,5 saat sonra Liverpool'a varmıştık.İlk durağımız the Beatles müzesiydi.çok güzel vakit geçirdik.Artık öğle yemeği vaktiydi.Matteo sandvicinin yarısını bana verdi.Bende ona benimkinin yarısından verdim.Artık çift miydik acaba?Aklımda çok soru vardı.Serbest zamana geldik ve beni bir kafeye götürüp kahve ısmarladı.Gerek olmadığını söylesem bile ısrar etti ve bana o kahveyi ısmarladı.Yakınlarda bir lunapark vardı.Oraya gittik ve dönme dolaba bindik.Birden ellerimiz birbirine değiverdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 23, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayal KırıklığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin