22

44 8 0
                                    

1 ay sonra

Hyunjin ve felixle birlikte alışveriş merkezin, yılbaşı hediyelerini almak için gidiyorduk. Kura çekmiştik ve bana Seungmin çıkmıştı.
" ne alacaksın Seungmine"
" hazır bile"
" ne aldın"
" söylemem"
" sen ne alacaksın minhoya"
" peçete alacağım. Ağzıma sokmaktan evde bitmiştir"
Felix Hyunjinin kafasına vurdu.
" aldığın peçeteyi de kafasına sokmasını istemiyorsan düzgün bir şey al"
" ne vuruyon hayatım ya şaka yapmıştım. Daha önceden söyledim hediyeyi, yarına gelecek"
" iyi bari sadece chanın hediyesi kaldı o zaman"

Müzik aletleri satan bir dükkana girdiğimizde gitarlsrın olduğu tarafa gittik
" uzun zamandır elektro gitar almak istiyordu. Onu alacağım"

" siz bakın benim biraz işim var. Sonra buluşuruz"

Kırtasiyeye girdiğimde defterlerin olduğu kata çıktım. Chan ve han ile 1 aydır yeni şarkılar üzerinde çalışıp, YouTube atıyorduk. Geri dönüşlerok güzeldi bu yüzden sürekli yeni şarkılar üretiyorduk. Han çoktan bizim için isim seçmişti bile. 3racha.
Şimdi  ise ikisine de şarkı sözleri için defter alıp üstüne 3racha yazdırmak  için defter seçiyordum. Hoşuma giden defterden 3 tane alıp kasaya gittim. Ödeme işini hallettikten sonra baskı için anlaştığım dükkana gidip defterleri teslim ettim. 1 saate hazır olacaklarını söylediklerinde mağazadan çıkıp kafeye doğru yöneldim.
Felixi aradım.
" işiniz bitti mi"
" evet kasadayım şimdi"
" tamam aşağıdaki kafede bekliyorum"
Kafeye geldiğimde kahvemi alıp dışarıda ki masalardan birine oturmuş sigara yakmıştım . 5 dakika sonra elinde Kahveler ile felix ve hyunjin gelmişti bile.
" nereye kayboldun sen?"
" söylemem"
" küstüm lan sana hiç bir şey anlatmıyorsun bana"
" abart hyunjin"
" ama hayatım sabahtan beri sorduğum her şeye söylemem diyip duruyor" hyunjin ağlamış numarası yaparken felixle hyunjini umursamadan sohbet etmeye başladık.
" chan ile nasıl gidiyor"
" iyi gidiyor "
" bu ara çok birlikte görmedim sizi"
" biraz öyle oldu. Bu ara okul işleri ile meşgul, geri kalan zamanda da şarkılsr ile uğraşıyoruz o yüzden"
" doğruları anlat"
Felixi kandıramayacağımı anlayınca anlatmaya başladım.
"Aslında chan bu ara bana karşı soğuk davranıyor. Geçen gün okulda elini tuttuğumda bahane üretip elini çekti bir daha da yanıma gelmedi. İşlerim var diyip okuldan geç çıkıp çıkıyor. Sadece sabah görüşebiliyoruz. Bu durum canımı sıksa da sesimi çıkaramıyorum da konuşursam daha kötü olur diye korkuyorum"
" konuşmadan bilemezsin ki. Belki o farkında bile değildir yaptıklarının"
" biliyorum ama sanki bir sıkıntısı var ama bana anlatmıyormuş gibi hissediyorum. Durumun düzelmesini yada bana anlatmasını bekliyorum."
" bence chan la konuşman lazım. Chan kolay kolay bir şeylerini anlatmaz. Sessizce acı çeker. Belki konuşursan sana anlatır. "
" off bilmiyorum ya düşüneceğim"

1 saat sonra mağazaya gitmiş defterleri almıştım. Aşırı güzel duruyordu.
Alışveriş merkezinden çıkıp evlere dağıldık.
Yarın akşam yılbaşı gecesiydi annem mesaide olacağı için hepsi bizim evde kalacaktı. Evin yakınındaki marketten yarın gece için yiyecek bir şeylerl almak için girdim.
Reyonları gezerken bir sürür abur cubur almış, akşam yemeği için malzeme almıştım. Minho ve felix öğlen bize gelip yemekleri hazırlayacaklardı.
İçecek reyonuna geldiğimde chanı gördüm. Elindeki listeden bakıp malzeme alıyordu.
Yanına gidip selam verdim.
" napıyorsun. Annem bir kaç şey istedi de onları alıyordum. Sen neden buradasın"
" yarın için yiyecek alıyordum bende"
" yarın geç geleceğim ben"
" neden"
" işim var biraz. Siz beni beklemeyin. 11 gibi felan anca gelirim"
" ne işin var"
" boşver. Çok önemli değil zaten"
" önemli değilse neden gelmiyorsun"
" işim var işte"
" Bi sorun mu var. Kaç gündür doğru dürüst konuşmuyoruz bile"
" nereden çıktı bu"
" cidden farkında değil misin? Ne zaman sınıfına gelsem yoksun. Okul çıkışı işim var diyip gidiyorsun. Arıyorum işin var, yazıyorum işin var. Bu kadar önemli olan ne"
Şaşkınlıkla bana bakıyordu.
" farkında bile değilim"
" benle konuşmuyorsun bile ve bunun farkında değil misin?"
" özür dilerim. Cidden farkında değildim."
" sevgilin olduğumun farkındasın değil mi?"
Elimdekileri bırakıp marketten çıktım. Dedikleri canımı yakmıştı.
Eve gitmek istemediğim için parka gidip oturdum.

Gözümden gelen yaşla ağlamaya başladım. Neden böyle yapıyordu? Benimle gülerek sohbet eden, sürekli özlediğini söyleyen chan neredeydi. Benle konuşmadığını bile farketmemişti. 5 dakika kadar sonra karşıma oturan chan ile ona dik dik baktım.
" neden ağlıyorsun"
Sadece suratına bakıyordum.
" neden böyle yapıyorsun. Özür diledim işte"
Sinirle güldüm.
" konuştukça batıyorsun. Sus"
" ben bir şey yapmıyorum. Kendi kendine kızıyorsun."
Kalbim eziliyordu sanki.
" sana bir şey mi yaptım cahn. Söyle biliyim bari."
" bir şey yapmadın"
" niye böylesin o zaman beni artık sevmiyor musun kendinden mi uzaklaştırıyorsun"
" saçmalıyorsun"
Cebimden çıkardığım sigarayı yaktım. Sakinleşmem lazımdı yoksa kendimi durduramayacaktım.
" gözlerini sil"
Gözlerimi silsem bile sürekli yenisi ekleniyordu.
" özür dilerim tamam mı son Bi kaç gündür iyi uyuyamıyorum. Uyuyamayınca da sinirli oluyorum."
" neden söylemedin"
" kendi problemim. Tek başıma hallederim"
" ne yap biliyor musun. Eve git düzgünce uyu. Sonra konuşalım. Yoksa kalbini kıracağım"
" söyleyebilirsin istediğini, umrumda değil söylediklerin"

Masadan kalktıp yanından uzaklaştım. Az daha durursam yüzüne yumruğu yapıştıracaktım.
" hep böyle yapıyorsun. Bi şey seni sinir edince uzaklaşıp gidiyorsun"
Arkamdan gelen chanı umursamadan eve yürüyordum.
Evin önüne geldiğimde içeri girmek üzereyken kolumdan tutulmasyla durdum.
" bırak kolumu"
" konuşalım"
" bırak kolumu dedim. Kendine gelmeden seninle konuşmak istemiyorum"
Kolumu bırakan elle eve girdim. Peşimden eve girdiğinde derin bir nefes verdim.
" ne konuşacaksın?" sinirle chana bakıyorum.
" neden bu kadar sinirlisin"
Sinirle güldüm.
" ağzından çıkanı kulağın duymuyor mu senin. Önce beni fsrketmediğini söyledin sonra da ne dediğimi umursamadığını. Ne yapıyım mutlu mu oluyum"
" özür dilerim tamam mı bu kadar kızacağını bilsem söylemezdim"
" ne derdin varsa anlat"
" yok derdim"
" neden böyle davranıyorsun o zaman"
" normal halim"
" chan ne varsa anlat. Bana anlatmak istemiyorsan söyle en azından"
" anlatmak istemiyorum"

Acıyan kalbimle kelimelerimi yutmak zorunda kaldım. Konuşsam ağlayacak gibi hissediyordum.
" eve gitmem lazım"
Kafamı sallayıp kapıyı açtım. Yüzüme bile bakmadan evden çıkıp gittiğinde hıçkırarak ağlamaya başladım.
-----------—----------

Puzzle×ChangchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin