Kapının aralanma sesi ile gözümü açtığımda chan karşımdaydı.
" iyi misin"
" sanırım. Çok uykum var"
" birlikte uyumak ister misin. Hyunjin içeride annenle dedikodu yapıyor"
Yorganı kaldırdığımda yanıma uzanmıştı.
" hyunjin sayıkladığını söyledi. Kabus mu gördün"
" çok kötüydü"
Beni kendine çekip sıkıca sarıldım. Kafamı onun göğsüne koyuştum.
" anlatmak ister misin"
" hayır, anlatırsam gerçekleşir"
Dediğime gülüp " çocuk musun sen"
Deyince kolunu sıktım.
" nerem çocuk benim. Kafan kadar kolum var"
" olsun için çocuk"
"uyumak istiyorum"
" ilaç saatin gelmiş. Annen seni uyandırmamı istemişti."
" içmek istemiyorum tadı çok kötü"
" hasta olduğunda ciddenn çocuk gibi oluyorsun"
Omuz silkip iyice yerime yerleştim. Gözüm kendiliğinden kapanırken çoktan uykuya dalmıştım bile." sizi yalnız bırakınca hemen sarmaş dolaş oluyorsunuz ya. Bir kere ayrı görmedim daha sizi"
" abart hyunjin"
" annem gelecek bak şimdi, uyandır changbini. İstersen uyandırma sizi böyle bassın"
" lan daha ben anne demedim sen niye diyon"
" kıskanç"
Gözümü açıp yatakta doğruldum.
" uyandım sususn artık."
Yataktan kalkıp mutfağa girdim. Kendime su doldurup annemin yanına oturdum.
" ilaç versene"
" önce yemek"
" istemiyorum banane"
" çocuk musun sen"
" çocuğum ben oldu mu. Şimdi lütfen şu ilaçları ver. Uykum var"
Annem zorla kolumdan tutup beni masaya otutturdu. Önüme koyulan yemekle dik dik anneme baktım.
" bu hayatta yemediğim tek yemek var. Cidden onu mu yaptın anne"
" iyileştirecek seni"
" sümük gibi anne bu. Bu haldeyken beni nasıl iyileştirecek"
" bamya yemiyor musun?"
" asla yemem" hyunjin tabağı önüme çekti.
" iyileşmen lazım. Ye hadi"
" ölsem yemem bunu iğrenç"
" küçüklüğünden beri böyle. Hasta olduğunda çocuk gibi davranıyor. Daha iyi hali bu, biraz sonra ağlamaya başlarsa şaşırma. Tavuk çorbası yer misin?" dedi bana bakıp.
" yemem"
" makarna?"
" olmaz"
" ne yiyeceksin?"
" hiçbir şey yemicem"
Chan yanımdaki Sandalyeye oturup " yemek zorundasın ama canın ne istiyorsa onu seç"
" istemiyorum"
" tamam yemesin acıkınca yer"
" ilaç ne olacak" hyunjin anneme bakıp sorduğunda " halledicem bekleyin"
Annem bir şeyler hazırlamak için arkasını döndüğünde salona koltuğa oturdum. Moana açıp izlemeye başladım. 10 dakika sonra annem elinde bardak ile geldi.
" iç bakalım"
" ne bu"
" en sevdiğin çay"
Bir yudum aldığımda yüzümü ekşitip anneme baktım. " iğrenç. Asla içmem bunu"
Hyunjin annemden aldığı çaydan bir yudum aldı. " olum çok güzel tadı"
" ekşi şeyleri sevmiyorum"
Annem sinirle bana bakıyordu. Çocukluk yaptığımın farkındaydım ama kendimi durduramıyordum.
" ya bunu içersin yada yemek yersin"
Oflayıp çayı aldım. Filmi başlattığımda annem elimden hızla kumandayı alıp TV kapattı.
" ya anne niye kapattın. Ne güzel Moana izleyecektim"
" sonra ağla değil mi. Olmaz hiç uğraşamam seninle"
Chan kaşlarını çatıp bana baktı." ağlıyor musun?"
" her Moana izlediğinde en az 1 saat ağlıyor. Sakın açmayın"
" off anne ya odama gidiyorum ben"
Çayıda alıp odama girdim.
Yatağa oturup bilgisayardan Moana izlemeye başladım.
Açılan kapıyla chan yanına gelip oturdu.
" annen izleme dedi"
" bir şey olmaz annem abartıyor"
" emin misin"
" sen bana güven ya. Hem kim Moana izleyip ağlar ki. Animasyon bu dram değil"
Chan emin olmasa da bir şey demeden sessizce benimle birlikte Moana izliyordu.1 saat sonra filmin yarısındayken ağlamaya başlamıştım bile. Yine 1 saat iyi dayanmıştım.
" neden ağlıyorsun"
" çünkü çok üzücü"
" şarkı söylüyorlar şuan. Neresi üzücü"
Omuzumu silkip ağlamaya devam ettim. Ağlamam şiddetlemdiğinde chan bilgisayarı kapatmıştı. " keşke anneni dinleseydim" " sende mi bana çocuk diyeceksin. Ben çocuk değilim ki" hıçkırıklarım arasında konuşamıyordum bile. Chan mutfağa gidip bna su getirmişti. Suyu içtiğimde sakinleşmiştim.
" acıktım ben"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Puzzle×Changchan
FanfictionEşcinsel içerikli hikayedir rahatsız olacaklar okumasın. Hayatımı tamamlayacak yapboz parçasının sen olacağını, seni ilk gördüğümde anladım.