14

66 7 1
                                    

Kapının aralanma sesi ile gözümü açtığımda chan karşımdaydı.
" iyi misin"
" sanırım. Çok uykum var"
" birlikte uyumak ister misin. Hyunjin içeride annenle dedikodu yapıyor"
Yorganı kaldırdığımda yanıma uzanmıştı.
" hyunjin sayıkladığını söyledi. Kabus mu gördün"
" çok kötüydü"
Beni kendine çekip sıkıca sarıldım. Kafamı onun göğsüne koyuştum.
" anlatmak ister misin"
" hayır, anlatırsam gerçekleşir"
Dediğime gülüp " çocuk musun sen"
Deyince kolunu sıktım.
" nerem çocuk benim. Kafan kadar kolum var"
" olsun için çocuk"
"uyumak istiyorum"
" ilaç saatin gelmiş. Annen seni uyandırmamı istemişti."
" içmek istemiyorum tadı çok kötü"
" hasta olduğunda ciddenn çocuk gibi oluyorsun"
Omuz silkip iyice yerime yerleştim. Gözüm kendiliğinden kapanırken çoktan uykuya dalmıştım bile.

" sizi yalnız bırakınca hemen sarmaş dolaş oluyorsunuz ya. Bir kere ayrı görmedim daha sizi"
" abart hyunjin"
" annem gelecek bak şimdi, uyandır changbini. İstersen uyandırma sizi böyle bassın"
" lan daha ben anne demedim sen niye diyon"
" kıskanç"
Gözümü açıp yatakta doğruldum.
" uyandım sususn artık."
Yataktan kalkıp mutfağa girdim. Kendime su doldurup annemin yanına oturdum.
" ilaç versene"
" önce yemek"
" istemiyorum banane"
" çocuk musun sen"
" çocuğum ben oldu mu. Şimdi lütfen şu ilaçları ver. Uykum var"
Annem zorla kolumdan tutup beni masaya otutturdu. Önüme koyulan yemekle dik dik anneme baktım.
" bu hayatta yemediğim tek yemek var. Cidden onu mu yaptın anne"
" iyileştirecek seni"
" sümük gibi anne bu.  Bu haldeyken beni nasıl iyileştirecek"
" bamya yemiyor musun?"
" asla yemem" hyunjin tabağı önüme çekti.
" iyileşmen lazım. Ye hadi"
" ölsem yemem bunu iğrenç"
" küçüklüğünden beri böyle. Hasta olduğunda çocuk gibi davranıyor. Daha iyi hali bu, biraz sonra ağlamaya başlarsa şaşırma. Tavuk çorbası yer misin?" dedi bana bakıp.
" yemem"
" makarna?"
" olmaz"
" ne yiyeceksin?"
" hiçbir şey yemicem"
Chan yanımdaki Sandalyeye oturup " yemek zorundasın ama canın ne istiyorsa onu seç"
" istemiyorum"
" tamam yemesin acıkınca yer"
" ilaç ne olacak" hyunjin anneme bakıp sorduğunda " halledicem bekleyin"
Annem bir şeyler hazırlamak için arkasını döndüğünde salona koltuğa oturdum. Moana açıp izlemeye başladım. 10 dakika sonra annem elinde bardak ile geldi.
" iç bakalım"
" ne bu"
" en sevdiğin çay"
Bir yudum aldığımda yüzümü ekşitip anneme baktım. " iğrenç. Asla içmem bunu"
Hyunjin annemden aldığı çaydan bir yudum aldı. " olum çok güzel tadı"
" ekşi şeyleri sevmiyorum"
Annem sinirle bana bakıyordu. Çocukluk yaptığımın farkındaydım ama kendimi durduramıyordum.
" ya bunu içersin yada yemek yersin"
Oflayıp çayı aldım. Filmi başlattığımda annem elimden hızla kumandayı alıp TV kapattı.
" ya anne niye kapattın. Ne güzel Moana izleyecektim"
" sonra ağla değil mi. Olmaz hiç uğraşamam seninle"
Chan kaşlarını çatıp bana baktı." ağlıyor musun?"
" her Moana izlediğinde en az 1 saat ağlıyor. Sakın açmayın"
" off anne ya odama gidiyorum ben"
Çayıda alıp odama girdim.
Yatağa oturup bilgisayardan Moana izlemeye başladım.
Açılan kapıyla chan yanına gelip oturdu.
" annen izleme dedi"
" bir şey olmaz annem abartıyor"
" emin misin"
" sen bana güven ya. Hem kim Moana izleyip ağlar ki. Animasyon bu dram değil"
Chan emin olmasa da bir şey demeden sessizce benimle birlikte Moana izliyordu.

1 saat sonra filmin yarısındayken ağlamaya başlamıştım bile. Yine 1 saat iyi dayanmıştım.
" neden ağlıyorsun"
" çünkü çok üzücü"
" şarkı söylüyorlar şuan. Neresi üzücü"
Omuzumu silkip ağlamaya devam ettim. Ağlamam şiddetlemdiğinde chan bilgisayarı kapatmıştı. " keşke anneni dinleseydim" " sende mi bana çocuk diyeceksin. Ben çocuk değilim ki" hıçkırıklarım arasında konuşamıyordum bile. Chan mutfağa gidip bna su getirmişti. Suyu içtiğimde sakinleşmiştim.
" acıktım ben"

Puzzle×ChangchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin