0.4

180 12 0
                                    

Hemen hemen 30 dakikadır tavanla bakışıyordum o gecenin ardından sabah olmuştu ve ben neler olduğunu sorgulayıp duruyordum ne garip şeyler olmuştu öyle

Sinirle yorganı üzerimden atıp mutfağa gittim bu gün cumartesiydi önce kahvaltımı yaptım daha sonra yarı zamanlı işime gitmek için yol aldım

Zaten evimle iş yeri arası yakın bir mesafedeydi hemen hemen 15 dakika sonra varmıştım hızla önlüklerimi giyip çantamı dolaba bıraktım yanımda bi kız daha çalışıyordu o da yarı zamanlı girmişti buraya ama onu tanımıyordum pek de beni ilgilendirmiyor zaten

Kız yanıma gelip 3. Masaya kahve istediklerini söyleyince hemen yapıp götürdüm kahveyi masaya bırakır bırakmaz gözlerim sonuna kadar açıldı bu çocuk beni mi takip ediyor?

'Naber?' Yine o dün ki çocuktu bu zaten dün kafamı allak bullak etmişti yetmiyormuydu neymiş elementmişiz neymiş bana ihtiyaçları varmış kim ki bunlar ya 'kahveni iç ve defol!' Arkamı döndüğümde kolumdan öyle bir çekti ki karşısındaki sandalyeye oturdum tebessümünü hiç soldurmadan konuşmaya devam etti 'bak biliyorum çok saçma geliyor sana ama hepimiz bir elementi sembol ediyoruz' kahvesinden bir yudum alıp devam etti 'hatta ben toprak elementiyim' şaşkınlıkla ayağa kalkıp ona karşı bağırdım 'toprak mı?' Etrafa bakınarak tekrar oturdum 'ne saçmalıyorsun ben şimdi bi elementmiyim hem ne alaka bunu siz nası biliyorsunuz yada ben nası anlamadım' art arda sıraladığım sorularla karşımdaki çocuk elini anlına vurdu 'bak benim sana bunları açıkça anlatmam için burdan gitmeliyiz burda anlatamam!' Şimdi şöyle bişey var deliler gibi merak ediyordum ama sonuçta o bi yabancıydı yani onunla gitmem ne kadar doğru olur ki?

'Sana güvenebileceğimi kim söyledi?' Gözlerini devirerek ayağa kalktı 'inan ben güvenemeyeceğin biri olsam dün evinde senin işini bitirirdim bunu yapmak istemediğim için bana karşı koyabildin' söyledikleri mantıklı gelmeye başlamıştı tamam orda zarar veremese bile sonuçta ben yokken eve girmişti ben uyurken de girip beni öldürebilirdi değilmi?

'İş çıkış saatini bekleyeceksin o zaman!' Kafasını olumsuz anlamda salladı 'bu iş şakaya gelmez ada hemen gitmeliyiz!' Bi dakika bu benim adımı nerden biliyor lan! Off cidden ben ne işlere bulaştım hiçbir fikrim yok

Kasa tarafına gidip önlüğümü çıkardım ve dolaptan çantamı aldım yanımda çalışan kıza da patrona acil işim çıktığını söylemesini istedim patron zaten o konularda duyarlı olduğu için bişey demez diye umuyorum

Kapıya geldiğimde beni bekliyordu hemen birlikte yola koyulduk hemen hemen 20 dakika yürüdük diyebilirim bi depoya benziyordu ama depo değildi kapıyı açtığında içeri adımını atan ilk kişi ben oldum içerisi çok fazla derecede renkliydi fazla renk hoşuma gitmez 'aa yeni element bu kız mı?' Yanıma koşarak masmavi gözlü ve aynı yanımdaki çocuk gibi saçı sarının en açık tonu olup aralarında mavi parlayan tutamları vardı saçları boyun hizasındaydı ama ön tutamlarını yukardan at kuyruğu yapıp arkayı saldığı için çok şirin görünüyordu üzerindeki elbise de zaten mavinin açık tonlarıydı 'tanıştırayım bu ada hava elementi!' Ben hava elementimiydim? 'Ne hava mı?' Şaşkınlıkla yanımdakine bakarken arkalardan birtanesinin sesini duydum 'daha kendi elementini bilmiyor çok sorumsuz bunu nasıl kabul edebiliriz anlamıyorum!' Arkadan gelen sese bakmak için kafamı uzattığımda o mavili kız önüme geçerek zıpladı boyu benden kısaydı 'heyy tanışalım ben ece su elementiyim' 'ah çok pardon ismi mi söylemeyi unuttum ben çakır toprak elementi' ikisinin de hem ismini hem elementini öğrenmiştim çakır toprak elementi ece ise suydu ben de hava olduğuma göre diğer üye ise ateş elementiydi

Ece önümden çekilir çekilmez beni cümlesiyle küçük düşüren adamı gördüm evet ateş elementiydi ama bi insana ateş elementi bu kadar da uyamazdı çocuğun saçları çakır ve ece yerine siyah tondaydı ve aralardaki kırmızı tutamlar parlamasa görünmezdi ten rengi esmerdi bende esmerdim yüzü çok orantılı duruyordu hiçbir insanı bu kadar dikkatli incelememiştim ama bu çocuk bir farklıydı hayır onu ilk gördüğüm gibi bi duygu beslemedim sadece böyle erkekler görmek biraz zor da

'Aa evet o da ateş elementi kendisi' 'Ateş..' ben hayla ona bakarken çakır hızla onun yanına gidip onu dürttü çocuk öldürücü bakışlarını çakır'a atarken çakır vazgeçmedi 'abartma istersen berkay git tanış şu kızla çocukluk yapma!' Çakır berkay adlı çocuğun kulağına eğilip söylediklerini ben duymuştum o anda rüzgar esmişti çünkü tabii rüzgarın da nerden geldiğini anlamadım ama olsun 'tanışmaya gerek yok memnun oldum berkay bende ada!' Göz devirerek orda bulunan dövüş ringine ilerledim ortada kocaman bi ring vardı ve cidden çok güzel görünüyordu 'o bizi duyabiliyor' arkam dönüktü ama onları duyuyordum 'elementi hava diye hava atıyor işte!' 'Bfhfv komik bir cümle oldu' arkamı dönmeden cevapladım 'bende katılıyorum komikti' ikisi de sustuğunda ece koluma asılarak bana bir çift box eldiveni verdi 'gelsene antreman yapalım?' Bu hoşuma gider ama şu an ne olup bittiğini çözmem gerekiyordu 'çok isterdim ama önce olayın aslını bana anlatmak için buraya getiren çakır'ı dinlemeliyim!' Çakıra dönüp baktığımda göz göze geldik kafasını sallayıp eliyle soldaki büyük masayı gösterdi herkesin bir oturma yeri vardı belliki çünkü her koltuğun hem rengi hemde üzerindeki sembolü farklıydı benim koltuğum gri ve beyaz tonlardaydı ve üzerinde bir tane bulut simgesi vardı o da havayı temsil ediyordu bi dakika ne ara benim koltuğum oldu?

Koltuğuma oturur oturmaz çakır konuşmaya başladı '4. Elementimiz de tamam olduğuna göre artık bu konuya bi açıklık getirmemiz gerektiğini düşünüyorum' kimseden ses çıkmadı 'bizim işimiz element hırsızlarını yakalamak bu da demek oluyor ki-' 'ahh hadi ama tekrar mı anlatacaksın?' 'Sözümü kesme!' Berkaya susması için işaret yaptıktan sonra devam etti 'bu da demek oluyor ki en nadide parçamız sensin çünkü sen onları duyabiliyorsun!' Tek şaşıran ben değildim ece ve berkay da şaşırmıştı berkay öne atılarak 'ne yani şimdi bu kız hem duyuyor hemde yerini tesbit edebiliyormu?' Ece de söze katıldı 'vay ne kadar havalı değilmi?' Ben hayla şaşkınlığımı gizleyemeyerek sordum 'n..nasıl yani? Ben kötülerin mi sesini duyuyorum ama o zaman...' çakır kafasını olumsuz anlamda salladı o da benim düşündüğümü düşünmüş ve bana cevap verecekti 'hayır biz kötü değiliz şu an gücünü yeni keşfediyorsun ve rüzgar sana kimi getirirse onun sesini duyuyorsun' onaylayarak baş salladım

Ben neymişim be öyle?...

Elemental GrupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin