1.7

90 9 0
                                    

Küçük bir panikatak sonrası kendime gelerek çakıra baktım 'bunlar...hiçbir zaman gerçek olmayacak öyle değilmi?' 'Bilemiyorum ada bunu zaman gösterir' kafamı salladığımda üçümüz de ayağa kalktık topallamamıştım heycanla berkaya döndüm 'düzeldi,yani sanırım' berkay gülerek bana baktı çakır da görebiliyordu gülüşerek spor odasından çıktığımızda berkay ece ye seslendi 'ECE çok acıktıkkk' hafifçe kıkırdadığımda ece den ses gelmediğini fark ettik 'Ece?' Çakır da seslendiğinde yine bir çıt bile çıkmadı 'ayrılın ve arayın onu!' Hepimiz 3 bi yana ayrıldığımızda ben mutfağa girdim etrafa bakındım burada yoktu depoya baktım orda da yoktu gözüme çarpan şey yerdeki bileklikti...ecenin bilekliği

Bilekliği kaptığım gibi salona geldim 'çocuklar bi sorunumuz var!' Hepsi geldiğinde elleri boş gelmişlerdi çünkü ece burda değildi 'ece yok burada değil ve sanırsam...zorla götürülmüşe benziyor' çakır yanıma gelerek bilekliği aldı ve incelemeye başladı demir yerinde birazcık kan vardı bu da kaçırılma sırasında ece'nin direndiği fakat bu direnmeye yenik düştüğünü gösteriyordu

'Hemen çıkıyoruz!' Berkayla kafa salladığımızda yanımıza yaralayacak malzemeler aldık ben jop ve kelebek aldım berkay gördüğüm üzere silah ve çakı almıştı çakırın elinde de muşta vardı neyle yada kimlerle karşılaşacağımızı bilmeden çıkıyorduk evimizden

Yarım saat sonra
Ne kadar aradıysak da ne kadar bulmaya çalıştıysak da bulamadık evet ece yoktu kaybolmuştu nereye gitmişti onu kim nereye götürmüştü hepimiz kafayı yemek üzereydik

Nefes nefese ilk başladığımız yere döndüğümüzde ilk konuşan berkay oldu 'n..ne yapacağız huh.. hiçbir yerde y..yok!' Tam konuşacaktım ki tatlı tatlı bir rüzgar esti ve yine bana bir ses getirdi 'çok güzelsiniz..' gelen tanıdık sesle kafamı kaldırdım ve etrafa baktım çakır bişey duyduğumu anlamış olacak ki bana bir soru yönelltti 'ne old-' 'sus!' Parmağımı öne doğru uzatarak susmasını işaret ettim ve yine tatlı tatlı rüzgar esti 's..sizi görmek bi onur!' İkinci kez duyduğum kelimelerle kim olduğunu hemen anladım 'Ece!' Berke ve çakır anlamayarak bana baktı 'duydum onun sesiydi yakınlarda olması gerek!' Hemen harekete geçtiğimde çakır koluma asıldı 'ne duydun?' 'Ahh ne fark eder ece'ydi işte hemen gidelim!' Tekrar kolumu sıktığında ne olduğunu anlamıyordum

'Ne duydun ada!' Bende duyduklarımın aynılarını çakıra söyledim kolumu bıraktı ve bi adım geriye attı 'şimdi sırası değildi!' Arkasını dönerek koşmaya başladı çok hızlıydı berkay ve ben ona yetişemezken o durmuyordu berkay kolumu tuttu 'otoyolun kenarına gidecek orman ona artı hız kazandırır biz yoldan gidelim!' Tuttuğu kolumla sağa dönerek yola doğru koşmaya başladık

Yaklaşık 15 20 dakika koşunun ardından nefes nefese otoyolun kenarına çömeldim 'y..yeter ç...çok huh ç..çok yoruldum!' Berkay da nefes nefese ileriyi işaret etti 'o..ordalar hadi birazdahaa!' Tekrar kolumu tuttuğunda hemen koşmaya başladık

Oraya varır varmaz eceyi ve çakırı gördük fakat sadece onlar değildi yanlarında birileri daha vardı ve bunlar da kim? O neden bana benziyor!

Bu bölümü kısa kestim aşkolar merak edinnnnnnn dnnsnssnjssjsj

Elemental GrupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin