5.2

79 8 27
                                    

'Hava...'
'Ada?'

Mahçupça ona baktım o ise bana gözleri parlayarak bakıyordu kaybolmama kızmamış tam aksine benim yaşadığıma mutluluk duyarcasına bana bakıyordu

Içeri kosar adim çakır ve su girdiler ama o zamana kadar araf ayaga kalkmis olacak ki havaya gelişi güzel bi yumruk geçirerek sendeletti çığlık atarak havaya baktığımda hafifçe öksürdü o zamana kadar çakır ve su arafın üzerine çullanmışlardı hava öksürüğünü keserek gözlerini bana çevirdi boş bakıyordu aslında bi duygu beslemiyordu sadece yaşadığıma minnet duymuş ve tanrıya dua etmiş gibiydi üzgün gözlerimi ona diktim kendimce özür diliyordum

Gözlerini benden kaçırarak berkaya eğildi ve halatı çözerek yardım etmeye çalıştı su da arafa bi yumruk geçirerek tekrar yere sermişti çakırla su aynı anda berkaya yönelince araf bunu fırsat bilip bi anda bana yöneldi çığlık atacağımda elini ağzıma dayadı ve tezgahtaki bıçağı boynuma yaklaştırdı bunu fark eden hava aceleyke arkasını döndü ve benim korku dolu gözlerime baktı 'mmm!' Boşta kalan elimi ağzımdaki eline götürdüğümde bıçağı daha da yaklaşırmasıyle elimi titreyerek indirdim 'araf yapma!' Araf arkamda enseme doğru nefesini verdi 'onu bana verin!' Gözlerim açılmıştı ne diyordu bu 'asla!' Çakır arkadan çıkıp cevapladığında boynumdaki bıçağın tenime sürtmesiyle gözümdeki yaşlara hakim olamadan gözlerimj sıkıca kapattım

'Onu bana verin yoksa siz de sahip olamayacaksınız!' Hava derin bir nefes alıp verdi ben buradan duyuyordum gözleriyle birşeyleri takip etti ve ardından yavaş yavaş üstümüze gelmeye başladı 'yaklaşma hava neler yapabileceğimi biliyorsun!' Hava durmadı ve tezgahın önüne kadar geldi boynumdaki bıçak cidden boynumu deşmek için oradaydı yutkundum ve boynum bir kez daha biçağa çarptı titrediğimi araf zaten biliyordu ama hava da çok net görebiliyordu  'neler yapabileceğini ikimizde biliyoruz araf..peki ya neler yapamayacağını biliyormusun?' Cümlesi biter bitmez tezgahtaki porselen tabağı arafa fırlatarak yana geçti ordan sonrasına pek hakim olamadım çünkü araf boynumdaki bıçağı çekerken biraz derin bir çizik atmış olmalı ki acıyla beni olduğum yerde kıvrandırdı

Kenara düşen arafın üzerinde hava çullanmıştı fakat ben iyi durumda değildim sesleri boğuk duyuyor gözlerim gittikçe kararıyordu elimi kanayan boynuma koydum neden bu kadar yoğundu anlayamıyordum ayakta dururken dizlerim büküldü ve kendimi diz üstü yerde buldum kelepçeli bileğim üstte kalırken acıyla kısık kısık nefesler alıyordum o sırada omzumda bi el hissettim

İlahi bakış açısı djdnndndnnd

Çakır bu durumu görerek hemen adanın yanına koşmuştu hava hâla arafla boğuşurken su da ona yardıma gitmişti berkay zaten zar zor ayakta duruyordu o yüzden dışarı çıkmıştı yani olanlardan pek haberdar değildi

Çakır hızla eğilip adanın omzuna elini attı 'ada bana bak ada! Uyanık kalmaya çalış olurmu gideceğiz birazdan' kafasını güçlükle sallayan ada uyumamak için kafasını arkaya yaslayarak dik tutmaya çalıştı kanlı eli hâla boynunda duruyordu cidden çok yoğun kan akıyordu bunun nedeni neydi

Çakır ayağa kalkarak bez aramaya başladı bu sırada adanın gözleri hava ve arafı buldu ikisi de birbirlerine vuruyor birbirlerini git gide kötü duruma düşürüyorlardı ada artık buna bi son vermek istiyordu arafı bir kez daha görmeye katlanamayacak haldeydi

Çakır onu görmezken ada elinde zorda olsa bi güç topu yaptı güc topu gittikçe büyüyor ve şimşeklerini gösteriyordu gözleri kararıyordu kanı çekiliyormuş gibi hissediyordu ama bi yandan da havaya yardım etmeliydi

Son kozunu kullandı ada ve sesi çıkabildiği kadar bağırdı 'hava it onu!' Hava denileni yaptı ve araf bu kez kaçamayarak güç topunu tamda kalbine yemişti sendeleyerek geriye düşen arafın cidden işi bitmişti bunu yapmışlardı başarmışlardı

Elemental GrupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin