2.9

81 8 1
                                    

'Hayır ne saçmalıyorsun?' Elimi masaya vurup kalktığımda bu soruyu hava'ya yöneltmiştim yine bir plan yapmıştık görevimiz vardı fakat bu görevin içinde neden ece kurban oluyordu ki?

'Ada o ne yapacağını bil-' 'Güya bende biliyordum ne yapacağımı ama yapabildimmi o adam beni öldürmekten beter etti kendiniz gördünüz ben orda neler çektim aynısını ece'ye yaşatmam!' Görev o bana takıntılı adamın ofis gibi olan yerine sızmak ve güç kabzasını bulup açmak bunun sonucunda bizde orada güçlerimizi kullanabileceğiz ve kolaylıkla da o lanet pisliği öldürebilecektik

'Bak hava nasıl bir plan kuruyorsan kur fakat bizden biri oraya kurban olarak gidemez göndermem!' 'Herşeye karışıyorsun kes o lanet çeneni!' Berkayın da ayağa kalkarak bana ters davranması sinirimi bozmuştu sinirle tekrar hava'ya döndüğümde herkese ayağa kalkmasını işaret etti 'plan tamamdır ece oraya teslim oluyormuş gibi girecek ve onları oyalarken bizlerde içeri sızacağız!' Kimse beni dinlemiyordu ve ben birazdan sinirden patlayacaktım

Hava yürümeye başladığında arkasından yürüyordum 'yaptığın şey ece'yi ölüme atmaktan farksız hava!' Onun büyük ve sert adımlarına yetişmek için bildiğiniz yanında koşuyordum 'onun ne kadar deneğimli olduğunu biliyorum fakat...doğru gelmiyor işte!' Hayla beni dinlemiyordu odasına girdiğimizde sinirle omzundan çekiştirerek kendime çevirdim 'ne yaptığını sanıyorsun? Bende bu grubun bir üyesim beni de dinlemelisin!' İfadesizliğine devam ederken omzundan ittirerek ona doğru yürüdüm 'kaldırabilecekmisin?' Ben yürümeye devam ederken o da geriliyordu 'ece'yi benim gibi görmeyi kaldırabilecekmisin? Gözlerinin önünde dayaktan eti ezilmiş bir kızı görmeyi kaldırabilecekmisin? Peki ya o kız senin kollarına kendini bıraktığında kaldırabilecekmisin?' Ben onu hâla ittirirken durdum ve öfkemle etrafa bakındım 'umursamaz bir herifin tekisin senin bu umursamazlığın yüzünden ben ölüyordum!' Son söylediğimle kaşları çatıldı ve koca cüssesiyle bana doğru gelmeye başladı 'ben mi umursamazım? Ada sınırını aşıyorsun!' Dibime kadar geldiğinde korkmadım yada gerilemedim sadece gözlerine bakıyordum 'aşarsam ne olur hem beni o adamın insafına bıraktığında da bu kadar rahattın o zaman ece'yi de o lanet adama verecek ve ölmesini bekleyeceksi-' bana bir adım daha atıp seyiren çenesiyle elini havaya kaldırdı bana...vuracakmıydı

Kaldırdığı elini sinirle saçları arasına sokup odada volta atmaya başladığında söylenmektende geri durmuyordu 'seni ölüme bırakmadım lanet olsun anla artık şunu!' Gözlerimi kıstım 'benim işim bu ve bunu yapmak zorund-' bana dönüp bağırarak üzerime geldiğinde bi hışınla elimi kaldırıp tüm gücümle hava'nın sağ yanağına avucumu geçirdim

Kafası sola doğru eğildiğinde 'bana..birdaha elini kaldırma!' Keskin ve kendimden emin konuşuyordum elini yanağına attı ve bana döndü 'Ve senin işin insanları yarı yolda bırakıp defolup gitmek değil kendine gel!' Bi adım geriye attım 'kendine gel ki takımın dakilere nasıl davranman gerektiğini öğren!' Yüzümdeki kırgınlıkla arkamı döndüm hayır bu kırgınlık üzüntümden değildi hava'nın gerçek yüzünü görmüştüm ve bu beni bozguna uğratmıştı kime güvensem hep aynısı oluyordu

Bu yaptığım...ben kadar doğru bilemiyorum ama onu istiyordum nasıl istiyordum onu da bilmiyordum ne ara bu adama duygu beslemiştim buna nasıl fırsat bulmuştum yada en önemlisi neden onu istiyordum?

Hepinizi seviyorummmmm diğer bölümde delirmeyin lütfen çünkü aklımda bomba gibi bir kurgu varrr

Ehh biraz da k-drama'ların yardımı oldu ama olsun 😉

Elemental GrupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin