2'

457 31 9
                                    

-30 Minute-

-

Korkunç adam, söylediklerimden sonra bir kaç soru sormuş, telefon numaramı, adresimi, bütün sosyal medya hesaplarını almış; telefonuma nerede olduğumu, kimle ne konuştuğumu, nasıl bir araçla gittiğimi, konumumu gösteren bir uygulama yüklemişti. Bunu yaptıktan sonra bileğime anahtarı olan bir bileklik takmış, anahtarını de cebine atmıştı. Bileklikte uygulama ile aynı işlevi görüyordu. Olurda telefonumu kırıp yenisini alırsam bu bileklikten öğrenecekti herşeyi. Ve gerçekten bu bilekliği çıkartmak imkansızdı.

"Tamam, şimdi seni kaydedeceğim. Adın ne?"

"Jungkook, ya siz?"

"Taehyung."

O beni Jungkook diye kaydetmişti. Bense onu 'korkunç adam' diye. Sonra beni evime bırakmış, kapıma 2 koruma koymuştu.

-Ertesi gün Jeongguk okulda-

Okula gelmiş, yaşadıklarımı anlatmak için yakın arkadaşım Jimin ve Jin'in yanına gitmiştim.

-

"Yemeğimden daha önemli olan şu konu ne?"

"Harbiden Kook. Çatlayacağız amına koyayım."

"Arkadaşlar, dün bir seri katil tarafından kurtarılıp kaçırıldım. Sonra telefonuma bir kaç ayar çekip beni serbest bıraktı. Okulun önünde bile koruma var. Polise gitmeyim diye herşeyi yapıyor."

"Bu yemeğinden daha önemli değil.. yakışıklı mı?"

"Taş gibiydi."

"Adı neymiş lan?"

"Adı.."

"Ee? Ne amına koyayım Taehyung falan mı?"

"Evet. İsmi Taehyung."

"Oha." - "Oha."

"OHA JİN AYNI ANDA OHA DEDİK !!"

"Normal birşey bu.. HER NEYSE, KOOK! Polise gidecek misin?"

"Nasıl gideyim? Her yer koruma dolu. Eğer gidersem beni de öldürür."

"Bence biz gidelim. Arkadaşımızı tehd-"

"Arıyor.. Taehyung arıyor!"

"AÇSANA MAL!"

: "E-efendim?"

: "Jungkook. Seni almaya geleceğim. Arkadaşlarına veda et. 4 dakikaya oradayım."

*Arama sonlandırıldı*

"Ne oldu, ne diyor?"

"Seni almaya geliyorum, arkadaşlarınla Vedalaş. 4 dakikaya oradayım. Dedi."

"Kanka.. Ne diyim yani. Ağlayacağım şimdi. Seni seviyorum, görüşürüz önümüzdeki hafta."

"Ne biliyorsun Jimin? Ya bu psikopat çakma taehyung bizim bebek tavşanımızı öldürürse?"

"E yok artık."

"Ahh! Arıyor.. Gelmiş olmalı. Gidiyorum, sizi seviyorum. Görüşürüz."

"Bu çocuk çok saf, ama çok seviyorum. Bebek tavşanım benim. Bir de bana bir manit bulsa, en yakın arkadaşım olacak."

-

Yanına gittiğinde Korkunç adam, çok sinirli gözüküyordu. Yanına ulaştığımda beni kolumdan sımsıkı tutup koltuğa fırlatmış, kendisi de sürücü koltuğuna geçmişti. Bütün kapıları kilitlemişti. Anahtarı ve kemerini de güzelce takmış, bir anda gaza yüklenmişti.

"SENİ APTAL! SANA BU OLAYLARI KİMSEYE ANLATMAK YOK DEMEDİM Mİ BEN? SİKERİM BABANI, NE OLUYORSA OLSUN. GÖTÜMÜ BU İŞTEN KURTARANA KADAR RAHAT BIRAKMAYACAĞIM SENİ. ŞU EVE BİR GİDELİM VARYA, ÖLDÜRECEĞİM SE-!"

Arkasına dönmüş gözlerime bakıyordu. Önüne bakmıyordu, bu yüzden onun yerine önüne bakıyordum. O bana küfür ederken, karşıdan gelen koskocaman tır ile gözlerimi büyüttüm.

"ÖNÜNE BAK!"

Söylediğimle hemen önüne bakmış ve direksiyonu kırmıştı. Bir kazadan kurtulmuştuk. Korkunç adam hemen arabayı sağa çekmiş bana dönmüştü.

"Bir yerine bir şey oldu mu?"

"Hayır. Sadece direksiyonu aniden kırınca kafamı çarptım."

"Tamam.

-

Taehyung beni buyuk bir eve getirmişti. Deposu bile vardı.

"Arkadaşım arıyor. Açabilir miyim..?"

"JEONGGUK BİR DE BUNU SORUYOR MUSUN?"

"Bağırma lütfen."

"Bana ne yapacağımı söyleyemezsin."

||||||||||||||||||

Günler geçmişti.. Ben hala bu aptal depoda tutsaktım. Sabah akşam yemek ve su veriyordu sadece bana. Artık kaçmalıyım diye düşünmüştüm. Bu Korkunç adam beni daha ne kadar tutsak tutabilirdi ki? Gecenin 4üydü. Korumaların yemek saatiydi. Hemen kalkıp kapıya yöneldim.  Yapsam mı yapmasam mı diye de düşünüyordum. Kapıya elimi attım ve yavaşça kolu indirdim.

Kolu indirip kapıyı açtığımda, karşımda elleri cebinde duran Taehyung'u beklemiyordum.

*

"Demek kaçmaya çalışıyorsun ha?"

"Hayır, hayır ben gerçe-"

"Bana yalan söyleme, salak değilim ben senin gibi. Bunu yapacağını zaten biliyordum. Sence bunun bir cezası olmalı mı?"

-

Evet, olmuştu. Gerçekten büyük bir ceza vermişti bana. Güzelce dövmüştü. Hayatımda ilk defa o gün dayak yemiştim ben. Tişörtümü çıkartıp çıplak vücuduma elektroshop vermişti.  En sonunda da; "Eğer bir daha kaçmaya çalışırsan, bu shopun 5 katını veririm sana." Demişti.

En sonda yanıma eğilip bileklerimi tutmuş ve sağ bileğimi incelemişti.

"Süt Beyazı tenine, kırmızı bir sıvı yakışmaz mı sencede.. hm?"

Elindeki çakı ile bileğime koskocaman bir yıldız çizmişti. Sanırım gördüğüm son şey, Korkunç adam Taehyung'un esmer bileğindeki arkadaşlık kolyelerimiz olmuştu.

||||||||||||||

10 Eylül Pazar 03.11

Participation  // TAEKOOK • Mini ficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin