5'

368 25 7
                                    

İki haftadır bölüm atmıyorum çok saldım buraları ooff

+++

Ne yapacaktım ben? Onun kılına zarar gelirse, dünyayı yakardım. Bu sefer hiç acımaz ve onu yerle bir ederdim. Öldürdüm onu. Jeonun dışarı çıkmasına izin veremezdim. Olabildiğince evde kalacak ve evin tam anlamıyla her yerine korumalar alacaktım. Hortumu kapatıp yere fırlattım ve uzun hortumda kalan suyun yere boşalmasına izin verdim. Hemen içeri girip kapıyı kapattım ve kilitledim. Jeon bana gösterdiği dergiyi inceliyordu yüzü asık bir şekilde. Konuşmak istiyordum onunla. Koltuğa, onun hemen yanına geçtim ve elimle çenesini kaldırıp bana bakmasını sağladım.

"Jeongguk, üzgünüm. O an sinirliydim ve sana patladım. Sana söz veriyorum daha dikkatli olacağım."

Gözlerini gözlerime çıkardı. Biraz süzüp dudaklarını büzünce nefesim kesilmişti. O güzel, büzülmüş dudakları karşısında yok olmuştum resmen. Ağzım hafif aralandı. Deli gibi öpmek istiyordum onu. Ne yapacağımı şaşırmıştım ve beni kendime getiren o cümle ile gülümsedim:

"Pekala, olabilir tabii ki. Ama bunun bir bedeli olmalı?"

"Neymiş o bedel?"

"Muzlu süt. Muzlu süt istiyorum!"

"Ahh pekala, bende bana kötü cezalar vereceksin sandım. Bu kolay."

"Hm, hayır. Seni zorlamak istemem."

"Sen bana amuda kalk desen hiç düşünmem, kalkarım ayağa gözlerin önünde amuda kalkarım."

"Oha Taehyung, niye isteyim böyle bir şey?"

"Biliyorum biliyorum. Bu hangi dergi?"

"Uzayla ilgili. Az önce sana dünyada bulunan uzaylı kalıtını gösterecektim. Şimdi gösterebilir miyim?"

Deli olacaktım resmen. Aklımı başımdan alıyordu her bir kelimesi. Gözlerine dalmıştım. Resmen yıldızları kıskandırırdı güzel gözleri. Galaksileri, yakamozları, yıldızları, tüm güneş sistemini sığdırmıştı bu güzel gözlerine. Sorusuna cevap vermeyi unuttuğumu, hattta soruyu da unuttuğumu fark edinceye yavaş yavaş kafamı salladım ve;

"Tabii, yani tabiiki."

Elindeki derginin sayfalarını karıştırırken başlara doğru gelip sayfayı bulmasıyla yüzünde oluşan mutluluğunu görünce dudaklarım yukarı kıvrılmıştı.

"Bak Taehyung!! Ne kadar da ürkütücü."

"Hmhm, gerçektende öyle."

Uzaylıya sadece 3-4 saniye bakıp yeniden onu izlemeye başlamıştım. Bu güzelliği cidden paha biçilmezdi. Kimse de yoktu. Bütün dünya yan yana gelse, en mükemmel seçilirdi. Ve ben onu yine gözüm kapalı bulur, herkesin içinden çekip alırdım.

Derginin kapağını kapatıp sehpaya koydu ve yanaklarımı elleri arasına alıp sıkıştırdı.

"Taehyung!! Bakmadın bile! Uzaylı ben değilim, bu."

"Baktım, gerçekten. Sadece gözüm kaymış sana. Cidden baktım ama. Hatta kumdan gibi bir şeydi."

"Ha, peki o hâlde. Cidden öyleydi."

Elleri yanaklarımı serbest bırakmış ve benden 3 karış kadar uzağa kaymıştı.

"Acıktın mı?"

Elimi beline götürüp az önceki konumundan daha yakınıma çekip kendime sıfırladım. Beli incecikti. İncecik beline nazaran dolgun bir kalçası ve tam da istediğim kalınlıkta hafif kalın bacakları vardı. Cidden bütün bedeni mükemmeldi. Süt beyazı teninin üzerindeki yaraları saymazsak tabii. Onlar da zamanla iyileşecekti tabii. Kiraz rengi dolgun dudakları.. Çenesinde ki beni.. Ceylan gözleri.. Simsiyah bir tül gibi gözüken uzun kirpikleri.. Güzel gözlerinin altındaki yarası.. Kıpkırmızı yanakları.. O cidden bir şaheserdi benim gözümde.

"Hmhm, biraz acıktım."

En son yaptığım kendime çekme hareketiyle utanmış gibi gözüküyordu. Bunu fark edince dudaklarım yukarı kıvrılmış ve belindeki ellerimi sıkılaştırmıştım.

"Ne yemek istersin bakalım?"

"Bilmem..."

Siktir.. çok tatlıydı.

"Canın ne istiyor?"

Kendini hızla döndürmüş ve boynuma gömülmüştü. Daha rahat olması için bacaklarını kucağıma koydum ve onu yan döndürüp bacaklarını kucağıma aldım.

"Taehyung.. sen böyle yapınca utanıyorum ve cevap veremiyorum."

Dudaklarımı birbirine bastırıp bu tatlı ve utangaç haline kıkırdadım.

"Utanınca tatlı oluyorsun."

"Taehyung!!"


+++

OZUR DİLERİM ARKADAŞLAR KISA BİTİRMEM LAZIMDI ZATEB 16 GUNDUE BOLUM ATAMİYORUM ATAYİM DEDİM O YUZDEN MALUM LGS😭😭😭

Participation  // TAEKOOK • Mini ficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin