1.2

1.2K 149 58
                                        

***
minho - seungmin

leeminhox
seungmin
nasil gidicez sahile
istersen seni alabilirim evden

minniekim
aslinda benim evim sahil tarafina baya yakin
yuruyerek gitmeyi dusunuyordum ama

leeminhox
o zaman ben arabayla senin evin oldugu taraflara gelsem sonra birlikte sahile yurusek olur mu
tek bir firsati bile kacirmak istemiyorum |

minniekim
olurr
o zaman ben sana konumu atayim
bi yarim saat sonra gelirsin ?

leeminhox
tamamdir

minniekim
[konum]*

leeminhox
tamam ben gelirim biraz sonra o taraflara

minniekim
anladim gorusuruzz
of heyecanlandim |

leeminhox
gorusuruz


-

hazırlanalı uzun bir süre olmuştu ve ben her zaman olduğu gibi aynanın karşısına oturmuş kendimi inceliyordum. üzerimde bir eksiklik veya bir gariplik var mı diye en az ellinci kontrol edişimi yaparken telefonuma gelen mesajla dikkatimi aynadan çektim.

minho beş dakikaya oradayım diye mesaj atmıştı. üzerimdeki ufak bi stres ile oturduğum yerden kalkıp evin anahtarını aldım. son kez aynadan kendimi kontrol ettikten sonra dış kapıya doğru yönelip evden çıktım.

evin bahçesinde ilerlerken sağ tarafta bir hareketlilik hissederek gözlerimi o yöne doğru çevirdim. gördüğüm şey ile gülümsemem bir olmuştu.

"sen niye bu kadar tatlısın ya" gördüğüm minik kedi ile hemen çömelip onu yanıma çağırmaya çalışmıştım. "pişt gel buraya hadi."

elimde hissettiğim yumuşak tüyler ile gülümsememi genişleterek sarı beyaz tüylü kedinin kafasını okşamaya başladım. kedileri çok severdim hatta çocukken benimde tekir bir kedim vardı ama yılların geçmesiyle maalesef onu kaybetmiştik. bu yüzden hayvanlara karşı büyük bir hassasiyetim vardı.

gülümseyerek önümdeki hayvanı severken zamanın nasıl geçtiğini kavrayamamıştım bile ve aklıma minho'nun gelmesi ile hızla kafamı yerden kaldırdım. kaldırır kaldırmaz bahçenin sonu olan demir kapının dışında beni gülümseyerek izleyen minho ile karşılaşmam bir olmuştu.

onu farketmemenin verdiği utançla yüzümün yandığını hissetmeye başlamıştım. nasıl farketmemiştim ki cidden. önümdeki kedinin başını son bir kez daha okşayıp çömeldiğim yerden kalktım ve yavaş adımlarla çıkışa doğru yürümeye başladım.

minho'nun yanına ulaştıktan sonra içimdeki heyecanı belli etmeyerek konuşmaya çalıştım. "selam"

"selam seungmin."

"neden geldiğini haber vermedin ?"

minik bir gülümseme ile yüzüme bakıyordu. "kediyi severken o kadar odaklanmıştın ki gözüme aşırı şirin gözüktün. bende bu manzarayı bozmak istemedim." dediği şey ile kızarmaya başlamıştım.

flawless • 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin