***
minho - seungmin
minho
seungmin selam
seungmin
selamm minho
minho
derslerin bitti mi yoksa devam ediyo musun
seungmin
suan dersim yok ama gun icinde 2 tane daha derse girmem gerekiyor
neden sormustun ?
minho
meraktan sormustum ya
bu arada diger dersin ne zaman bitecek
seungmin
15.30 gibi bitiyo da
bunlari neden soruyosun ki ?
minho
hic oylesine
iyi dersler sana
sonra gorusuruz
seungmin
?? |
gorusuruz
•
"jisung az kaldı bırak benide git dersine artık."
yaklaşık beş dakikadır jisung kendi dersliğine gitmeyi reddederek koluma yapışmış bir vaziyet de beni yerin dibine sokuyordu. ders saatlerimiz uyuşmadığı için bazenleri vakit geçirmek amacıyla yanıma gelir kendi dersini ekmeye çalışırdı ama ben buna hiçbir zaman izin vermezdim.
"seungmin bi kerecik ya lütfen. önemli bi ders değil zaten gel de azıcık kampüste dolaşalım. içim dışım şişti valla ya."
hala beni kolumdan çekiştirmeye çalışıyordu. zayıf bir bedene sahip olduğum için gücümü ona karşı kullanamıyordum ama yine de direnebildiğim kadar direniyordum.
"jisung bırak dedim of."
bunu demem ile birlikte hala koluma yapışık halde olan arkadaşım tam ağzını açacakken geri kapaması bir olmuştu. yüzüne baktığımda arkamdaki bir yere dalıp gittiğini farkettim. bu sırada dudağındaki hafif bir sırıtışla kolumu bırakmıştı. tam arkama dönüp neyi gördüğüne bakacakken jisung'un konuşmasıyla duraksadım.
"iyi çok ısrar ettim gidiyim bari." göz kırparak arkasına döndü ve hızlı adımlarla yanımdan uzaklaştı.
ne olmuştu şimdi ? daha demin koluma koala gibi yapışıp asla salmayan çocuğa nolmuştu da bir anda ısrar etmeyi bırakmıştı. jisung'u gerçekten tanıyorsam beni bi on dakika daha uğraştırması gerekiyordu.
aklımdaki düşünceler ile boğuşurken anlık olarak ensemde hissettiğim sıcak nefesler ile irkilmiştim. kim bu kadar dibime girmiş olabilirdi ki cidden.
vücudumu kaplayan gerginlik ile bir adım öne attıktan sonra arkamı döndüm ve karşılaştığım yüz ile şaşkınlık içinde kalmıştım.
resmen şu an karşımda bir adet minho vardı ve sırıtarak bana bakıyordu.
"neden o kadar şaşırdın ki?" minik kıkırtısıyla söze atıldı minho. neden bu kadar şaşırdım bilmiyordum ama onunla karşılaşmayı asla beklemiyordum.
"seni görmeyi beklemediğim için bi anlık şok yaşadım." hala gülümseyen yüzünü inceledikten sonra kafama dank etmesiyle bu sefer bende sırıtmaya başlamıştım.
"yoksa yanıma gelmek için mi bana ders saatlerimi sorup durdun." dediğim şey ile yüzündeki sırıtma bir miktar daha büyümüştü.
