Bir hışımla Ayza yerinden kalktı ve dolaba yöneldi.tereddütlerim vardı.yapabilir miydim bilmiyorum.ona öyle uzaktan bakmaya nasıl dayanacağımı bilmiyordum.kim bilir neler değişmişti.unutmuşmudur beni yada yeni bir kız arkadaşı varmıdır? bu düşünceyi hemen aklımdan uzaklaştırdım.o kızın saçını başını yolarım sonra akseve sert bir tokat.hayır yani ben acı çekerken başka kızla olamaz.Allah ım neler diyorum daha varlığıdan bile şüphenlendiğim kızı dövüyorum.
''heyy işte buldum budur.''dedi elindeki elbiseyi göstererek bana ve devam etti
''bunu giyeceksin asel sana çok yakışacak ve siyah platform uda giydinmi tamamdır.makyaj saç bana ait''
mor renkte dizden üç karış yukarısında biten boyundan bağlamalı ve sırtında oldukça derin bir dekoltesi olan elbiseyi bana karşı uzattı.
''bu biraz kısa değil mi? ''dedim şaşırarak ben şort giyerdim kısa ama bu oldukça kısaydı.
''mızıkçılık yapma asel.marş marş giyinmeye.'' yanaklarımı şişirerek büyük bir of çektim
''off peki ''
gidip elbiseyi üzerime geçirdiğimde aynaya baktım.güzeldim aslında mütevazi olamayacağım.gözlerim koyu bir maviydi ten rengim oldukça beyaz.minyon tipli bir kızdım.bundanda memnundum açıkcası.az sonra yaşayacağım şeylerden dolayı heyecanlı birazda korku vardı.çok değişmişmiydi.ayzanın anlattıkları bana korku veriyordu.barlarda sabahlaması içki içmesi..
banyodan çıktım ve ayzanın karşısına geçtim
''vuhuuuu asel fıstık gibisin.aksev hemen sana geri dönecek kuzucuk''
güldüm
''ya saçmalamazmısın '' dedim sırıtarak
''Tamamm.hadi gel saç makyajınıda yaptıktan sonra hazırsın bebek.sonrada birazcık ben süslenirim. yakışıklılar bizi bekler değil mi?'' dedi ağzını yayarak.
''şapsal''diyerek gözlerimi devirdim.
hemen sandalyeye oturdum ve ayzanın ne yapacağını izliyordum.düz olan saçlarımı da son derece düzleştirdi.eyeliner ve rimel ile göz makyajımı tamamladı.dudaklarıma koyu kırmızı ile mora yakın tam rengini anlamadığım bir renk kullanarak uyumu sağladı.hazırdım.oldukça güzel olmustum
Sonra ayzayı izledim elindeki kırmızı benimkiyle aynı boyda olan
kalın askıları ve hafif pileli inen elbisenin etekleriyle oldukça güzeldi.
hemen giyindi ve mkayajını yaparak tamamladı.
''hazırmısın kuzucuk''
''sanırım'' dedim iç çekerek.o sırada telefonum çaldı.arayan emre idi.
'' bebekler ben geldim kapının önündeyim düşündümde beraber gidelim bence''
''geliyoruz tamamdır '' dedim.ayza ya yönelerek
''emre gelmiş beraber gidelim diye.tamam dedim''
''o aksevin en iyi dostu ve kesin anladı bizim planı, onu uzaktan izleyeceğimizi.o yüzden geliyor ''
''ajan hemen çözdü olayı''dedim gülerek.
''haha çok komik senin için heralde''
''tamam be'' dedim gülerek. merdivenlerden inerek kapıya yöneldim .emreyi özlemiştim kostum ve sarıldım .sıkı sıkı.
''oho hep böyle sarılacaksan bir yıl daha görüşmeyelim bebek '' söylendi kahkaha atarak.
'' hııçok konuşmada gidelim hadi''
yakın olduğu için roxe bara yürüdük.kapının önüne geldiğimizde derin bir iç çektim ve kendime
''sakin olmalısın asel.sakin sakin..'' diyerek heyecanımı yatıştırmaya çalıştım.kapı açıldı ve ufak ürkek adımlarla ilerledim.bir masaya doğru ilerleyip dikilmeye başladığımızda emre içecek bir şeyler almaya gittiğini söyleyerek ayrıldı.gözlerim ela gözleri arıyordu.koyu bir renkti gözleri ela olduğunu yakından anlaşılıyordu sadece.biraz bakındıktan sonra ayzanın beni şiddetli dürtmesiyle ona döndüm
''aselll asel bak bu tarafa bak''dediğini duydum.söylediği yere kafamı çevirdiğimde gördüklerimle başımdan aşağı kaynar sular döküldü.aksev oradaydı yirmi adım uzagımda belkide.kumral aksev yerini bembeyazlığa bırakmış .saçlarına çok özen gösteren aksev dağınık saçlarla dısarıya çıkmış.çökmüş gibiydi sürekli içkileri kafasına dikiyordu biri bitmeden digerinden içiyordu.şaskınlığımı gideremeden bir kız evet evet sarışın bir yelloz yaklaştı.boşuna kendi kendime yolmamısım demekki kızın saçlarına gerçekmiş işte.hemen gidip yolmak istedim tekmeler atmak istedim ama şimdi olmazdı.o sırada emre elinde getirdiği biraları bize uzattı.kafama anında diktim.şoku atlatmam gerekiyordu.acılarımı hırsımı yenmem gerekiyordu.
''kızım yavaş gitsene alışık değilsin''
''sus emre yalvarırım karışma '' dedim ağlak bir sesle.ayzada emre ye sus işaret i yapıyordu.anlardı o da bir kızdı duygularımı anlamış ve sessiz kalmıstı yanımda.
iki üç dört beş derken kendimi altıncısını içerken buldu.tabi alışık olmayan bünye şuurunu kaybetmişti.sallanarak aksev ve yelloza doğru yürümeye başladım.arkamdan ayza ve emre nin dur seslerine kulak asmayarak.
''bana baksana sen bana bak bana bakalım hatırlayacakmısın ELİS ini ''özellikle elis kısmını bastırarak söyledim.çünkü bana hep öyle derdi.
bana döndüğünde pek te şasırmamıs bir ifadeyle (kesin burda olduğumu biliyordu.tabi ki emre. )
''ne var asel ne istiyorsun?'' düz bir sesle.
''ne mi istiyorum bir açıklama bir açıklama aptal.bu kadın içinmi terkettin beni.bu sürtük için mi çarpık bacaklı şey'' diyerek kıza alaycı bir öpücük gönderdim.
''sarhoş sun asel sus.ve evine git.istemiyorum anlasana ''yanında ki kıza bakarak ''ben çiğdeme aşığım.bizim ilişkimiz bir çocukluktu ve bitti ne yazıkkı geç farkettim.'' dedi bana hiç bakmayarak.ses tonu düzdü.fazla düzdü ve bu beni daha da sinirlendiriyordu
''aşıksın aşıksın çiğdeme.hahaytt sen beni seviyorsun beni beni''çiğdeme aşığım sözü beynımde ne kadar yankılandı bilmiyorum ama.en son yellozun saçlarını yoluyordum.aksev beni sarı saclardan ayırmaya çalısarak kucağına aldı .emre ve ayza ya dönerek
''taksi çağırın ne bakıyorsunuz'' diyerek sert ve erkeksi tonuyla seslendi.oo bu ses her zaman etkileyiciydi.iyice gömüldüm kokusunu içime çektim taa derinlerime.müthiş bir kokusu vardı.parfüm kullanmasını istemezdim ondan onun kendi kokusunu severdim.gözlerim ağırlasmaya başladı. derin bir uykuya dalmadan önce aksev in sözü suratımda kocaman bir gülümseme yaratti.
''ELİSİM ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece
ChickLitYaşanmışlıklar,acılar, zorluklar..Herşeye rağmen sevebilirmisin? Hayata karşı galip gelebilirmisin? Yoksa hayata yenik düşük gidecekmisin kalbimin derinlerinden? Yapma bu sen değilsin.Benim Aksev im bu değil.Senin adın gece değil!... not: bu kesinl...