Bu bölümde yeni bir karakter yazmaya karar verdim. :)
O kişi...
O kişi Park Shin-ji'ydi. Ölmüş olması gereken Shin-ji tam karşısında duruyordu.
"Sen... Sen hayatta mısın?"
Shin-ji sadece Luka'nın gözlerine bakıyordu. Ardından bıçağı Luka'nın elinden aldı. Luka hâlâ hayretle bakıyordu.
"Ben hayattayım. Ama beni ölüme terk edenler daha fazla hayatta kalamayacak."
Ve Shin-ji elimdeki bıçağı, gözlerini Luka'dan ayırmadan sırtına geçirdi. Luka acı içinde kıvranırken Ruby ve Diana olanları çözmeye çalışıyordu.
"Ölmeden önce son sözlerini söyle."
"Özür dilerim Ruby. Ben bir canavarım ama seni çok seviyorum. Hem de her şeyden çok. Bana ihanet etsen bile."
Ruby ise kendinden utanmıştı. Özellikle son söz ona çok batmıştı. Luka'nın gözü karardı ve kafası düştü. Shin-ji kalp atışını kontrol etti. Evet ölmüştü. Önce Ruby'nin ellerini çözdüler. Sonra hepsi masaya oturdu. Shin-ji her şeyi biliyordu. Shin-ji anlattı onlar dinledi.
"Aidan'ın asistanı bir insanın ölümüne dayanamayacağı için beni aramış. Bana Aidan'ın ve Luka'nın planını anlattı. Ben de harekete geçtim. Aidan'ın bana içirdiği intihar hapı ile ağrı kesici değiştirdim. Sonra ölü taklidi yaptım. Ambulanslar gelince beni sedyeye aldırdılar ambulansa tedaviye başkayacakken numaraya son verdim ve olanları anlattım. Beni sakladılar. Sonra da hastaneden kaçtım ve İspanya'ya yerleştim. Sonra buraya geldim ve önce Aidan'dan sonra oğlundan intikamımı aldım."
Ruby ve Diana şok içinde dinlerken Diana'nın aklına bir soru geldi.
"Peki Aidan'ı nasıl öldürdün?"
"Ağrı kesiciyle değiştirdiğim, beni öldürürken kullanmaya çalıştığı intihar hapını suyuna koydum."
Hem Ruby hem de Diana'nın tüyleri diken diken oldu.
"Ama şöyle bir sıkıntı var. Ben bir anlaşma yaptım."
Diana söze girdi
"Ne anlaşması?"
"Aidan'ın asistanı ile. Bana planı anlatmadı karşılığında, beş milyon dolar ve bir liste. Dolar işi kolaydı ama liste işine yeni başlayacağım. Listede adı yazanları öldürmem gerekiyor. Eğer yapmazsam ihbar edileceğim."
Diana ve Ruby, kara kara düşünürken Ruby'nin aklına bir fikir geldi.
"Peki listedeki insanlar yerine o asistanı öldürsen?"
"İşte o çok zor. Luka'nın annesi ve kız kardeşi, onu evlerinden çıkartmıyor. Zaten işi evde yapılacak bir iş. Getir götür işeri, balolar falan hazırlamak. Aynı zamanda tüm çalışanların başı olduğu için evden çıkmaması daha iyi. Tabi bu bizim için çok kötü. Eve girmek için çok plan yaptım. Parmak izi sistemlerini hackledim ve tüm kapıları açtım. Ama onun ve aile üyelerinin kapıları yüz taraması ile açılıyor. Onları hacklemek neredeyse imkansız. Aksine yüzü silsem yeter ama bir türlü erişim sağlanmıyor. O yüzden şimdi düşünmemiz gereken şey bu liste."
Ruby, ne dese bu kızda bir cevap oluyordu.
"Kaç kişi var?"
"Tam 85."
"Ne?!"
"Merak etmeyin. 81'i Aidan'ın resmî arkadaşlarından. Yakında bir balo düzenlenecek ve o baloya çalışanlar dışında tam 100 kişi katılacak. 11 kişinin ikisi de Luka'nın kardeşi ve annesi. Şimdi planı anlatıyorum. Pano var mı?"
