WRONG TİMİNG TAEKOOK ✓

8.

Merhaba yeni bölüm geldi. Dediğim gibi 3 oy verdiğiniz için bende yeni bölümü yazdım. Umarım seversiniz bu bölümü. Oy ve satır içi yorum yapmayı unutmayın. Bu bölüme 10 oy gelirse diğer bölümü atarım. Yazım yanlışları varsa özür dilerim, iyi okumalar.

Dikkat bu bölüm rahatsız edici olabilir!!!

+++

24 yaşıma kadar başıma değişik olaylar gelmişti, hepsini bir şekilde atlatsamda şu an olduğum durum beni çıkmaza sürüklüyordu.

Banyonun dar olmasından dolayı, içeride yayılan sıcaklık dalgasını iliklerime kadar hisedebiliyorum. Kalbimin çarpış sesi banyoda yankılanırken, jungkook biran olsun gözlerini çekmiyordu üzerimden. Bileğimi bırakıp, kapıya döndüğünde dışarıya cıkıcak zannettim ama öyle olmadı.

Kapı kilidi'ni çevirip tekrardan, bana döndüğünde beynimden vurulmuşa döndüm, her tarafımda gezinen sıcaklık sanki şimdi yanaklarıma nüfuz, ediyordu. Ellerim, bileklerim, bacaklarım karıncalanma ya başlamıştı.

Jungkook'un çıplak olmasından dolayı, arada gözüm alt taraflarına kayıyordu, oda bunu görüp sırıtıyordu.  Yavaşça ilerleyip önümde durdu. Bir elini yanağıma katığında, bütün heycanım geçmişti sanki hayata hiç bir sorunum yokmuş gibi hafiflediğimi hisetim.

"seni gördüm bahçede..." Mayışık gözlerimi aniden kocaman açıp ona baktım. Siktir jungkook'un tek bir tane penceresi vardı, ve oda benim az önce bulunduğum yere bakıyordu. Bizi görmüştü, ne diyecektimki bir jungkook'un önünde rezil olmadığım kalmamıştı, onu da oldum.

"o senin sevgilin miydi, neden ağlatı benim meleğimi." Eliyle yanağımı okşayıp bana biraz daha yaklaştığında, kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atmaya başladı. Yüzü yüzüme yakın olmasından dolayı, sıcak nefesi yüzüme vuruyordu. Gözüm istemeden bile dolmuştu, daha yeni seygilimden ayrılmıştım hemde çok uzun süreli bir ilişkiydi. İstemeden elerim yumruk şeklini alırken buldum kendimi, yanaklarım ıslanırken dudaklarım titremeye başladı.

Görüş alanım iyice bozulurken, jungkook'un bana yaklaştığını gördüm. Dibime girip, yüzüme eğildiğinde ağzımdan titrek bir nefes kaçtı.

"şu suratı'nın haline bak, bebeğim nasıl ağlarken bile bu kadar çekici olabiliyorsun." Ani gelen sorusuyla, yanaklarımdan akan yaşların tenimi yaktığını hisetim. Göz yaşlarım, durmuş yerine midemde kelebekler uçuşuyor gibi hissediyordum.

Elini yanağımdan çekip, aniden belimden tutup kendine bastırmasıyla, ağzım kocaman açıldı gözlerim altımda hisetiğim sıcaklıkla kapanırken zar zor nefes alabildim. Daha ben kendime gelememişken, jungkook beni duvara yasladığında, acı dolu bir şekilde inledim.

Duvarın soğuk baskısını kumaş engellerini rağmen hissediyordum, yinede şu an altıma baskı yapan sıcaklık daha çok etki ediyordu tenime. Belimdeki elini sıkılaştırıp üst taraflarımızı çarpıştırdığında, kolarımı omzuna atıp daha çok kendime yaklaştırmaya çalıştım.

İçimde yanan ateş sanki jungkooka, yakın durursam sönecekti ve bende bunu istiyordum. Parmak uçlarıma, çıkıp yüzüne yaklaştığımda, bakışlarını dudaklarıma düşürdü. Yüzümüz yakın bedenlerimiz birleşik, her tarafımız yanıyordu. Normal bir insan gibi bende ayrılık acısı çekiyordum, ama şu anda yaşadığım zevk, sadece jungkook'un dudaklarına yapışmam gerektiğini söylüyordu.

Elerimi, jungkook'un omuzlarında kaydırıp saçlarına doladığımda, belimdeki elerini sıkılaştırdı. Belimdeki eleri yavaştan kalçalarıma kaydığında, alt dudağımı dişleyip parmaklarım arasına aldığım saçlarını çekiştirdim. Hiç beklemeden kalçalarımdan tutup kucağına aldı, tutunmak için bacaklarımı onun beline doladığımda var olan baskısını daha çok hisetim.