"Kızım"
"Anne! Sen misin?"
" Kızım burdayım."
"Anne lütfen gitme bir kere yüzünü göreyim lütfen!"
" Gitmeliyim canım, ama sen birgün bana geliceksin bundan eminim."
" Ne... Ne demek bu anne cevapver.Gitme!"
Gözlerimi en son yımduğumda bedenimi taşıyamamanın suçluluğunu hissettim. Güçsüz olmanın acısını, zayıf olmanın yükünü, çaresizliğin suçunu kendime yediremedim. Aciz bir kız olarak ,hayatımı birisine bağlayarak ondan faydalanarak hayatımı sürdüremem. Ama o an sadece ben vardım. Ne sesimi duyan ne de gören vardı... Sadece ben. İçinde bulunduğum bu karanlıktan da çıkmak için sadece ben varım. Kimsesizlik ile sınanırken hayatta kalma mücadelesi beni ve bedenimi yoruyor. Ben hiçliğe doğarken acı çeksem bile direndim, hayatta kaldım. Şimdi de öyle yapıcam direnicem ve karanlığını yenicem. Karanlığa karşı sadece ben ve acizliğim...
Işık önce görüşümü kapatsa da bu loş oda da kısık gözlerle etrafı süzdüm. Bulanık görüşüm bir süre sonra açıldı daha net ve belirgin görebiliyordum. Bulunduğum ortamın neresi olduğu hakkında hiçbir fikrim olmayan ben, şimdi birde ayandıktan sonra bedenimi saran bu acı ile savaşıcaktım önce ayaklarımda başlıyan sancı vücudumu ele geçirdi. Az da olsa dindiği vakit başımı sağa sola çevirip oda da kimin olup olmadığına baktım. Sadece bir kişi vardı. Ama cama dönüktü üzerinde hırka ve kot bulunan sıradan bir insandı asıl soru ise beni o durumdan bu kişinin kurtarıp kurtarmamasıydı. Yapısına göre kalın sesiyle.
"Uyanmışsın. İnan seni o sokakta görünce önce tacize uğrayan bir kızın sesini işittiğimi filan sandım. Ama sonra o ara sokakta öyle büyük bir akım hissettim ki böyle bir gücü hiç bir yerde hissetmemiştim. Yanına geldiğimde ise bayılmak üzereydin. Her tarafından kanlar akıyor ve belliki derilerin yırtılmıştı sırtında iki tane kocaman yarık vardı. Seni orada kimse görmesin diye buraya getirdim.çok kötü bir durumdaydın. Biraz dinlendikten sonra kafandaki soruların hepsini açıklıyacağım sana."
Boş gözlerle ona baktığımı hissedecek olmalu ki konuşurken bir yandanda bana doğru döndü. Yüzünü gördüğümde benim gibi genç bir çocuk olduğunu düşündüm ama sesi sanki hiç de öyle gelmiyordu. Sanki 30 yaşındaymış gibi gür sesi vardı kemikli yüzü ise onu genç gösteriyordu fiziği ise bir atletten ya da futbolcudan daha iyiydi.
"Bak hayatımı kurtadığın için sağol ama akıl sağlığımın yerinde olduğunu düşünüyorum. Derilerinin yırtıldığı dan filan bahsettim öyle değil mi? Eğer öyle olsaydı emin ol şimdiye uyanamaz bırak uyanmayı belki de komada filan olurdum kim bilir........
"Demek bilmiyorsun. Anladım. Seni yemeğe aşağıya bekliyorum. Biraz hızlı olsan iyi olur. Çünkü kurt gibi açım."
"Nedemek şimdi bu neyi bilmiyorum söylermisin?"
Beni dinlemeden sözlerimin ortasında arkasını dönüp gitti. Beni duyduğunda bile şüpheliyim. Daha adını bile öğrenemediğim bir adamın evinde mehsur kaldım bir de üstüne bu adam benim sözlerimi bile kâle almıyor.
Dünki olanları hatırlamaya çalışsam da olmuyordu sanki o ana olan bütün anılarım silinmiş gibi. Dert etmemeye çalışarak üzerimdeki örtüyü çektim. Ve evet hâlâ derilerim üzerindeydi. O zaman o adam neyden bahsediyordu. Aşağıda birazdan öğreniceğim için yataktan kalkarak kendimi toparlamaya başladım. Üzerimdeki ağırlığın hadde hesabı yoktu. Yavaş adımlarla kaldığım odayı süzdüm. Sanırsam burası ya bir kızın yada o adamın annesine aitti. Çünkü bir erkeğe göre daha düzenli ve dolapların birinde kadın eşyaları vardı. Üzerime boy aynasından baktığımda saçımdan tut üzerimdeki pijamaya kadar pislik ve kir içindeydi.. pijama mı? Ha evet ben en son annemin yanından ayrılıp markete gidiyordum sonra... sonrası yok hiçbir şey yok. Off bu bilinmezlik beni içten içe kemiriyor. Gardırobun kıyafet bölümünden benim bedenimde bir kot pantolon birde siyah bir swit alıp giyindim kendi üstümüde banyo olduğunu tahmin ettiğim odada yer olan kirli sepetine attım. Elimi yüzümü yıkayıp saçımı da taradıktan sonra fazla süslenmeden aşağıya indim.
Evin orta büyüklükte olması güzeldü. Çok hoş bir görüntüye sahip bu ev daha çok gri ve beyaz tonlarına döşenmişti. Merdivenlerin aşağısında bir kat daha vardı sanırım iki değil üç katlıydı. Çünkü evin bodrum diye düşündüğüm aşağı kata inen bir merdiven daha gözüküyordu. Aşağıya indim ve sağ taraftaki koridordan geçerken çıkış kapısının yerini de öğrenmiş oldum. Hemen bir sonraki odadan kafamı içeri soktum ama burası değildi. Ufak bir keşfin ardında sonunda mutfağı bulmuştum. İçeri. Girdim ve onu masada beklerken gördüm.karşısına geçip önümde ki boş tabaklara baktım sadece iki kişi olarak yemek yiyeceğimizi düşünmüştüm.
"Sana aklımdakileri şimdi mi sorayım yoksa yemekteyken mi ?"
" tamam. Bana ne sormak istiyorsan sor ama cevaplarım fazla tepki vereceğinden eminim. Bunu bil yeter."
"Nasıl yani?
"Hadi otursana ayaktamı yiyeceksin yemeğini."
Kenarları beyazla döşenmiş olan sandalyeyi çekip oturdum ve aklıma gelen ilk soruyu sordum.
"Önce bana kendini tanıt kimsin nesin necisin bilmeliyim."
"Adım James Brave. Yaşım senin için önemlimi bilmem ama paylaşmak istemiyorum. Geçerli sebeplerim var. Neyse bu evdeki herşey bana ait. Nerede olduğumuzu soracak olursan şuan da şehirden uzak bir yerde çiftlik arzisine benzer bir alanda yer alan evimdeyiz. Diğer soru."
" Tamam bu kadarı yeterli. Dün gece den bahsedicek olursan neden beni kurtardın?"
" yardıma ihtiyacın vardı bende yardım ettim."
"Odadayken bana 'demek bilmiyordun' dedin neyi bilmiyordum açıklarmısın?"
" Sen bir insan değilsin Alita. Sen bir melezsin."
" Dur dur bi dakika. İnsan değilsin de ne demek. "
" Yani annen ve baban farklı tür canlılar. Mesela annesi kurt kadın, babası ise vampir olan bir çocuk her iki ebeveyninde güçlerine sahip olur bu türe de melez denir."
"Ama vampirler ve kur adamlar gerçek değil. Bunlar şaka filan mı neyden bahsediyorsun sen?"
" Fazla tepki verebilirsin demiştim. Madem kanıt istiyorsun bekle ve gör."
Masadan kalkıp büyük bir salonmuş gibi gözüken mutfağın ortasında durdu. Ceketini çıkardı sonra da gömleğini. Gözlerimi kapatıp kafamı çevirdim.
"Merak etme birazdan giyicem. Bakabilirsin."
Arkamı yavaşça döndüm ve dönmemle birlikte derisi önce tüylerle kaplandı sonra ise vücudu bir kurda dönüştü. Oturduğum sandalyayi devirerek yerde geri geri süründüm. Hayır bu gerçek olamazdı. Karşımda bir kurt adam vardı. Ve bu tür yaratıklar gerçekse ben de onlardandım. Bende bir canavardım. Peki benim annem ve babam hagi yaratıklardandı. Benim yeteneklerin nelerdi. Karşımdaki James denen çocuk geri dönüşürken üzerindekileri giyebilmek için yere eğildi bende arkamı döndüm. Giyindikten sonra
"Bu kanıt senin için yeterli mi. Alita."
" Yeterli ancak bir sorum daha var adımı ben sana söylemedim sen nereden biliyorsun adımı?"
"Çünkü sen kehanetsin."
" Ne!"
" Eski zamanların birinde kurt ve vampir halkı büyük bir savaşın içine girmişler. Savaş sonucu iki krallık ta çok kayıp vermişler ancak bir türlü anlaşamıyorlaşmış. Sonra o zamanın büyücüleri bir olup kehanet yazmışlar.Geleceği görme büyüsü ile kehanet yazılmış. Kehanet göre bir vampir kanı taşıyan ve peri kanına sahip olan iki yaratık sonucu doğan çocuk yani vampir peri melezi olan bu çocuk her iki krallığında huzura ve mutluluğa ericeği hakkında yazıyordu. Ve kehanet göre o çocuk sensin. Sen bir peri vampir melezisin Alita. Kehanette senin adın yer alıyor. Yani adının ne olduğunu bilmek hiç zor değil."
"Benim kehanette ki çocuk olduğumu nereden biliyorsun. Belki de ben değilim illaki Alita adına sahip olan başka bir kişi vardır."
"Hayır yok bu zamana kadar hiç bir çocuğun adı Alita olmadı."
"Neden?"
"Çünkü vamğipir ve Kürt halkı o zamanlar kavga ettikleri için barişmak istemiyorlardı ve bir kanun koydular. Bu kanuna göre bir peri ya da vampir asla ama asla birlikte olamaz ya da evlenemezlerdi. Ve aynı zaman da da Alita ismi yasaklandı bu isme sahip olan çocuk ne olursa olsun anında öldürülecek ti. Ama tabii aileler çocuklarının ölmemeleri için bu ismi koymadılar. "
" Peki o zaman ben neden ölmedim?"
" bil miyorum ama ailem seni bir şekilde saklamayı başarmışlar demekki. "
" Madem ben bu kehanette ki kızım neden güçlerime sahip değilim?"
" Çünkü daha dün dönüştün be bu gün gerçekten kendi özüne sahip oldun.""Dün tam olarak ne olduğunu hatırlamıyorum. En san annemin evinden çıktığımdı... Annem. Anneme haber vermedim beni merak etmiştir. Dünden beri hiç konuşamadık.James bir telefon alabilirmiyim annemle konuşmak için sonra tekrar devam ederiz."
"Olur. Benim telefonumu kullanabilirsin."
Hemen bana uzattığı telefonu alıp tuşlara tıklayıp annemi aradım. Birkaç kez çaldı ama sonunda onun sesini duydum.
"Alo. Buyrun."
"Anne benim Alita."
"Kızım nerelerdesin sen bu numara kimin dün neden eve gelmedin? Bütün gün
Uyuyamadım. Hemen eve gel olurmu canım."
"Anne gelemem."
"Neden hayatım?"
"Çünkü kendimle ilgili çok tuhaf bir bilgi öğrendim. Bunu çözmem gerekiyor. Ama söz veriyorum işim bitince gelicem sen beni merak etme tamam mı öpüyorum."
"Tamam tatlım ama mutlaka eve gel tamam mı seni özliyeceğim. Bende öptüm seni canım."
Telefon kapanır kapanmaz gözimden aşağı akmak isteyen yaşlarımı tuttum. Bu hikayeye annemi de katarak onu tehlikeye atamazdım. James'e dönüp
" Peki ben güçlerini nasıl edincem. Onları kullanmayı bilmiyorum. "
"Merak etme vampir ve peri güçlerini kontrol etmen için özel kişiler ayarlıyacağım. Onlarla özel vakit geçireceksin ve sonunda bu iki halkı bir araya getirebileceksin."
"Sağol ama neden bana yardım ediyorsun ?"
"Çünkü benden başka gidecek yerin yok ve bizim dünyamız hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Benim yardımıma ihtiyacın var."
" Teşekkür ederim sana borçlandım hayatımı kurtardın ne de olsa."
"Bir gün ödersin borcunu ama şimdilik oda da dinlensen iyi olur senin için yeni olan bir dünya keşfediceksin."
"Tamam sağol. Her şey için."
Yukarıya az önce uyandığım adama çıktım kapımı kapatır kapatmaz kendimi yerde buldum çömelip içerde tuttuğum göz yaşlarımı bıraktım.
Hem ağlıyor hemde kendime lanetler ediyordum. Keşke doğmasaydım da bu sıkıntıları çekmeseydim diye. Belkide ailem ölmüştü. Belki de onların ölme sebepleri bendim. Kehanetin gerçek olmasının sebebi bendim. Hem vampir hemde kurt halkı tarafından öldürülmek ve onlarla savaşmak gerekiyor ama ben bunları nasıl yapıcaktım. Daha güçlerimin neler olduklarını, onları nasıl kullanmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yokken bir savaşın içine düşmüştüm. Üstelik bu savaşta canım kadar çok sevdiğim annemden beni büyüten ve hayatımı şekillendiren birisinden uzak, aynı zamanda hayatımda hiç tanımadığım bir yabancı ile aynı evde olmam, ve onun beni kurtarması hayatımın bir kere daha alt üst olmasına sebep oldu. Önce ailemi kaybettim. Tam mutlu olmuş haytımı tekrar yaşarken şimdi tekrar elimden kaymıştı. İçimdeki hiçlik beni hem ağlatıyor hemde öfkelendiriyor. Sahip olacağım güce diğer insan dışı varlıklar sahip olmak için benimle savaşıcak ve belki de öldürecek. Kaderim belli, belkide ailemin yanına gider en azından onlarla mutlu olabilirdim. Tıpkı rüyamda annemin bana söyledikleri gibi.
Bir yandan içimde ki öfkeyi, hırsı bi çırpıda içimden çıkarıp yeri göğü inletmek istiyordum. Ama öfkenin sebebini bilmiyorum. Ben neden öfkeliyim? Neden bu hissi yaşıyorum. Hayatımın ,düzenimin kaydığı bir dünya da yaşadığım için mi? Tanımdaığım bir adamla aynı evde durmam mı? Ya da annemi ekip bir hiçliğin ortasında durmam mı? Hiç birinin beni öfkelendirdiği filan yok. Asıl beni öfkelendiren nasıl bu duruma düşecek kadar zayıf olduğum. Nasıl bu kadar zayıf olabilirim ben? Yaşamak için güçlü duran Alita, şimdi asıl içimdekiAlitayı keşfedince deliye dönüp ağlamakla yetiniyor. Neden? Neden peki? Çünkü zayıfım. Çünkü korkağım. Ölmekten, zarar görmekten, canımın yanmasından ya da sevdiklerimin benim yüzümden can çekişmesi beni korkak yapıyor. Korkaklığım beni öfkelendiriyor. Öfke beni ağlatıyor. Peki sonuç ne? Koca bir hiç. Hiçliğin ortasında doğan ben, yine hiçliğe dönüyorum.yine ve yeniden.
Belkide karanlığa yummalıyım gözlerimi. Belki de karanlığa alıştırmalıyım kendimi. Karanlığın beni içine çekmesini beklerken benim ona gitmem gerekiyordur belki. Belkide beni. Hayatım bir karanlıktan ibarettir. Bunu yaşamadan öğrenemem. Karanlık beni hapsetmeden benim onu hapsetmem, benim onu yok etmem gerek. Aksi taktirde karanlık bir siyah bulut gibi beni içine alıcak. Beni çaresizliğe ve korkaklığıma sebep olucak. Tıpkı şu anda olduğu gibi...Bölümü burada kesiyorum ancak oy ve kitap hakkındaki yorumlarınızı bekliyor olacağım. Soruları cevaplamadan lütfen geçmeyin.
Sizce Alita James' e güvenebilir mi?
Peki neden James kurt olmasına rağmen ve kehanette vampirler ile kurtların barışı yazıyorkenAlita' yı o gece öldürmedi?
Alitanın sizce başka güçleri de olabilir mi?
Sizi seviyorum♥️💗💓💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez' in Aşkı
RomanceAlita' nın bilmediği ancak hayatının geri kalanının tamamını değiştiren bu sır onu derinden etkileyecek. onun bu düzeninin alışması ne kadar sürecek dersiniz? ya da hayatının aşkı onun aslında kim olduğunu gösterirse. Babasının bile Dünya' ya geldiğ...