Baekhyun'un dili, sıcak ve ıslaktı. Chanyeol kasıklarında gezinen yaramaz dil yüzünden Baekhyun'un yumuşak saçlarına tutundu. Nefes nefese kalmıştı, fakat Baekhyun onu tam anlamıyla ağzına bile almamıştı. Onun içinde yatan her kimse buna bayılmıştı.
Başından beri, Baekhyun'un böyle biri olduğunu biliyordu. Masum değildi, sadece öyle görünüyordu. Ama Chanyeol, bu kadarını beklememişti işte. Onun güzel ve ince parmakları penisini sıvazlarken gözlerinin kaydığını hissetti. Baygın gözlerle bacaklarının arasında diz çökmüş olan Baekhyun'u izledi ve ortaya kısık sesli bir inleme koydu. Bu ince dudaklarda yaramaz bir gülümsemeye sebep vermişti. Baekhyun, gözlerini mavi gözlerden ayırmadı. Bunu ilk defa yapıyordu evet, fakat bu yapılan şeyi çoğu kez izlemişti. Chanyeol'un sert ucuna dilini değdirdi.
Chanyeol onun ismini mırıldandı ve gözlerini yumdu. Sırtını koltuğa daha da çok yasladığında ise Baekhyun'un ağzına daldı. Yanıyordu, sıcacıktı ve ıslaktı. Bu Chanyeol'a fazlasıyla tahrik edici gelmişti. Emindi ki, Baekhyun'un ağzı dışında başka bir yeri daha cehennem ateşindeydi. Chanyeol onun sıcaklığını söndürecek olan şeyin ne olduğunu çok iyi biliyordu. Baekhyun sert penisi açlıkla emmeye başladığında aklında ki tek düşünce Chanyeol'u kendisine muhtaç bırakmak ve onu rahatlatmaktı. Chanyeol'a en iyisi olduğunu kanıtlamak istiyordu. Halbuki bundan kendisi bile emin değildi.
O an, Chanyeol'un bir kaç damla daha sızdırmasına neden olan şey oldu. Baekhyun inliyordu. Chanyeol'un penisini baştan sona emiyor ve sanki bu kendisini çıldırtmıyormuş gibi kendini okşuyordu.
"Siktir, Baekhyun. Sen-" Baekhyun onun sözünü tamamlamasına izin vermedi ve ağzını çekti. Salyalarıyla onun penisi arasında ki köprü incelene dek koptuktan sonra Baekhyun bir kedi gibi inledi ve Chanyeol'un penisini okşadı. Uzun ve ince parmaklarıyla onu baştan sona dek sıvazlarken Chanyeol, onun diğer eliyle kendisiyle oynadığını gayet iyi biliyordu.
"Chanyeol, ben sanırım-" cümlesini tamamlayamadı. Çünkü Chanyeol, onun zevkten ıslanmış gözlerine, kızarmış yanaklarına ve dudaklarına, morarmış boynuna açlıkla bakarken bir yandan Baekhyun'un onun adıyla inlemesi Chanyeol'u çıldırtmıştı. Eğildi, Baekhyun'u belinden tutarak kucağına oturttuğunda omega çocuktan minik bir inleme duyulmuştu. Chanyeol, başından beri gözüne kestirdiği dolgun fakat küçük kalçalara dokundu.
Baekhyun kollarını boynuna dolayarak muhtaç bir şekilde penislerini birbirine sürttüğünde Chanyeol'un da inlemesini sağlamıştı. Alfa, açlıkla alt dudağını ısırdı ve Baekhyun'un dolgun poposunu avuçladı.
Büyük ve kaba ellerine tam oturuyordu.
"Bana tek bir sebep söyle Baekhyun," kulağına fısıldadı, Baekhyun ona ahlaksızca sürtünmeye devam ederken onun kulak memesini emmeye başlamıştı. Kulak arkasına son kez sulu bir öpücük bıraktığında ise Baekhyun yeniden inlemişti.
"İçine gömülmemem ve sana çığlıklar attırmamam için tek bir sebep söyle." cümlesinin devamını getirdiğinde onun dolgun kalçaları yoğurmaya başlamıştı.
O an, Baekhyun'un gözünden bir damla yaş süzüldü. Günahkâr gözüken ıslak dudakları arasından bir hıçkırık koptu ve eğilerek dolgun dudakları emmişti. Chanyeol bir elini yanağına götürerek okşadığında Baekhyun, alt dudağını emen dudaklara mırlamıştı. Geri çekildi, gözleri de saçları gibi darmadağın olmuştu. Chanyeol'a zevkle pusulanmış gözleriyle bakıyordu.
Ama Chanyeol'a cevap veremeyecek kadar pelteleşmişti beyni. Onun yerine inledi, Chanyeol'un kucağında, kalçaları onun tarafından morartılırken ve kendini ona açmışken sadece inledi ve Chanyeol'u deli etti.
Güzel ağzı bir an bile durmuyor ve inlemelerle, çığlıklarla Chanyeol'un kulaklarına şenlik veriyordu. Alfa, onun yumuşak ve beyaz kalçasına sert bir tokat attı. Bu Baekhyun'un çığlık atmasına ve yeniden yapması için kalçalarını sallamasına neden olmuştu.
Chanyeol, onun yumuşak dudaklarını yeniden hırpalarken beyazlığın üzerine yeniden bir kırmızılık ekledi. Yarın, Baekhyun buna sinirlenecek ve ağrısı yüzünden kendisine küfürler edecek olsa bile buna aldırmıyordu. Tek istediği onun güzel bedenini kendi izleriyle donatmaktı. Boynuna, gövdesine, bacaklarına ve poposuna. Hatta belki de kasıklarına.
"Bir gün seni öyle güzel alacağım ki Baekhyun-ah, bunu defalarca kez yapmamız için bana yalvaracaksın." kendinden geçmiş bir şekilde, nefes nefese mırıldandı. Baekhyun dudaklarını onun boynuna bastırdıktan sonra dişlerini geçirdiğinde inledi ve sert penisini onun ıslak penisine sertçe ve sürekli olarak sürttü. Baekhyun gözlerini yumdu. Bu öylesine zevkli bir şeydi ki, daha ilerisini görmek için Chanyeol'a bacaklarını aralayabilirdi. Ve bundan asla pişmanlık duymazdı. Chanyeol'un ilerisini görmek istiyordu. Kendisine daha ne kadar zevk yaşatacağını tatmak istiyordu.
Baekhyun, bacaklarının titrediğini hissetti. Kontrol edemediği çığlıklar odada yankılandığında yüzünde rahatlamış bir ifade vardı. Chanyeol'un hâlen sert olan penisine ellerini sardı. Onun gözlerini yumduğunu fark ettiğinde ise penisine daha da sert asılarak elini hızlandırmıştı. Chanyeol kalın sesiyle inledi. Baekhyun onun kucağından kalkarak yeniden diz çöktüğünde onu sıcak ağzına davet etmişti.
"Siktir, Baekhyun. Hepsini al, al ve yut güzelim." onun kirli sözleri Baekhyun'u daha da çok hareketlendirdi ve öğürmesine neden olacak kadar ağzına aldı. Gözleri doldu, ama geri çekilmedi. Penisinin ucu boğazına dayandığında ise yutkundu ve Chanyeol'un ismiyle bağırarak başını kasıklarına bastırması bir oldu. Alfa, adeta hırlayarak Baekhyun'un sıcak ağzına sıcak menisini bıraktığında Baekhyun geri çekilmişti.
Dudaklarından taşan tuzlu sıvıyı ince parmaklarıyla toplayarak parmaklarını emdiğinde Chanyeol pür dikkat onu izliyordu. Baekhyun iç çekerek baygın bakışlarla ona baktığında Chanyeol doğrularak iç çamaşırını ve pantolonunu giymişti. Yerde, öylece oturan Baekhyun ile anlamıştı ki boşaldıktan sonra beyni tamamen duruyordu. Baekhyun, ilk defa bu kadar şiddetli ve zevkli bir orgazm geçirmişti.
Chanyeol eğilerek kendisine oranla daha küçük olan bedeni kavradı ve onu odasına götürdü. Yatağa uzandırdığında ise Baekhyun yastığına sarılmış ve uyuklamıştı bile. Chanyeol, onun kızarık ve etli kalçalarını izlemekten kendini alıkoyamadı. Alt dudağını yalayarak dolabı açtığında Baekhyun için bir kaç kıyafet almış ve ona giydirmişti.
Dudakları büzüşük bir vaziyette uyuyan gence ıslak bir öpücük bıraktıktan sonra dolaptan gözüne kestirdiği tişörtü aldı. Adeta Baekhyun gibi kokuyordu ve Chanyeol bunu almaktan çekinmedi.
Biliyordu ki, Baekhyun ile bir arkadaştan bile fazlasıydı. Sadece onun kendisine has kokusu hoşuna gidiyordu. Bir sapık değildi. Baekhyun için asla yapmam dediği şeyleri yapabilirdi. Aralarında yaşanan şey cinsellik olsa bile, Chanyeol ona değer verdiğinin bilincindeydi.
Baekhyun güzeldi, masum görünenin aksine oldukça yaramazdı ve sırf bu tavırlarıyla bile alfanın kalbini çalmayı başarabilmişti.
(Bir şey söyliyim mi Baekhyun'un cidden öyle olduğunu düşünüyorum aw ksbfjdhfjsjsks)
Baekhyun'a dair her şey güzeldi ve Chanyeol bunu hoş buluyordu. Direksiyonun başına geçerek sırıttı. Olanları düşünmek, kasıklarının yeniden sızlamasına neden oldu.
Tanrı şahidi olsun, Baekhyun gerçekten inanılmaz biriydi ve Chanyeol ona dizleri kanayana dek düşmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Alpha's Heart/chanbaek
FanfictionBaekhyun'a dokunan Chanyeol ve onun dokunuşlarına hemen tav olan Baekhyun.