Bu bir şaka olmalı, gözlerime inanamıyorum! Saat gerçekten 12.00 değildir değil mi?
Gözlerimi kapatıp açtım ama saat maalesef saat 12.00'yi gösteriyordu. Lanet alarm niye 3 saat geç çaldı ki şimdi?
İstemeye istemeye yataktan kalkıp banyoda rutin işlerimi hallettim. 2 saat geç kaldığım bir iş görüşmem vardı. Bu saatten sonra beni işe alırlar mı? Sanmam. Zira bence görüşmeye bile kabul etmeyecekler. Ah ben kim miyim?
Bendeniz Deniz.
Çok güzel bir espriydi bir daha olmasın.
Bu da iç sesim. Hadi ama iç sesiyle konuşup kavga eden tek deli ben değilimdir bence.Banyodaki işimi hallettiğim gibi evden fırladım çünkü bu işe gerçekten ihtyacım var. Tek başına hem kira hem faturalar hem de kişisel ihityaçlarımı karşılamak çok zor. Bu yüzden umarım iş görüşmesini kabul ederler. Bugün kiranın son günü. Saat 18.00'e kadar kirayı yatırmazsam ev sahibi beni evden atacak:(
Yarım saat sonra tasarım şirketinin önündeydim. Ah size moda tasarım son sınıf öğrencisi olduğumu söylemeyi unuttum sanırım.
Şirkete girdiğim gibi gözüm danışmadaki kadını buldu. Ona doğru ilerledim."Merhaba, iş görüşmesi için gelmiştim. İsmim Deniz Asar." dedim. Kadın kafasını kadırıp bana şöyle bi bakıp"Bakıyorum hanımefendi." dedi. Kafamı salladım.
Kaşlarını çatıp bana"Sistemde herhangi bir iş görüşmesi görünmüyor."dedi. 'Sanki biz bilmiyoruz.' dedi iç sesim. Ona hak vererek kadına döndüm"Saat 10.00'daydı iş görüşmesi"dudağımı büzüp devam ettim "birazcık geç kalmış olabilirim."
Kadın tekrar önündeki bilgisayara döndü. Birkaç işlemden sonra kadın bıkmış gibi nefesini sesli verip bana soru sorar gibi baktı.
'Ona gerçeği söylemeye ne dersin?' iç sesime bir kez daha hak verdim."Ben ilanda temizlikçi açığınız var diye gördüm."
Dediğim an kadın bana beni öldürecekmiş gibi bir bakış atıp kafasını bilgisayara gömdü.Umarım benim tasarım için başvuru yaptığımı düşünmemişsinizdir. Bir kere üniversite notlarım iç açıcı değil. Tasarımcı olarak alınsam bile böyle büyük bir şirketin tasarımcısı olamam. En azından şimdilik.
Daha sonra yanındaki sabit telefonla birini aradı ama ulaşamadı. Bana dönüp "Herkes öğle yemeği için çıkmış olmalı, beklemek istiyorsanız sola dönüp düz devam edin .Kafeteryamız orada."dedi. Kafeteryaya doğru yürüdüm.
'Umarım bizi işe alırlar be Deno!' iç sesime kızıp kafeteryaya ulaştım. Bana 'Deno' denmesinden nefret etmeme rağmen iç sesime söz geçiremiyordum. Boş olan masalardan birine oturup düşündüm. İşe alınmazsam... Düşünmek bile istemiyordum.
________________________________
Merhabalar. Kitabı öylesine yazıyorum. Amacım birinin okuması değil. Can sıkıntısından yazmak istedim. Yazım hatalarına dikkat etmeye çalıştım. Hatam olduysa affola. Umarım beğenirsiniz ^_^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIR ÇİÇEĞİ
General FictionTesadüflere inanır mısınız? Ben inanırdım. Ama artık tesadüfler, yalanları da beraberinde getiriyor. ____________________________ "Ben sana inandım!"diye bağırdım. "Ya ben sana güvendim be!"dedim gözümden bir damla yaş düşerken. "Ben kendime bile g...