VI

198 19 2
                                    

Basın odası beklenti içinde olan basın mensupları ve gazetecilerle doluydu. Alexa ve Charles diğer birkaç pilotla beraber uzun masanın yan yana sıralanmış koltuklarında otururken önlerindeki flaşlar patladı, kağıtlar hışırdadı, insanlar mırıldandı. Havada, yeni tamamladıkları yoğun ve stresli yarışı hatırlatır gibi ter ve motor yağı kokusu vardı.

Herkes yerini alıp bütün yüzler uzun masanın arkasında oturan pilotlara dönünce gazeteci ve basın mensubu kalabalığının arasından ilk soruyu sormak için yirmilerinin sonunda sarışın bir adam ayağa kalktı. Boğazını temizledikten sonra bir süreliğine kafasını yana çevirip yayının başlayıp başlamadığını sorarcasına kameralarının yanında duran gözlüklü adama baktı. İstediği kafa hareketini alınca da söze girdi. "Sorum Charles'a. Charles, bugün harika bir performans çıkardın. Sıralama turundaki şahane performansının da katkısıyla Miami'de podyuma çıktın. Merak ediyorum, son turlara kadar sıralaman az çok garantiyken son anda pozisyonunun yine bir Mercedes tarafından tehdit edilmesi hakkında ne düşünüyorsun?"

Charles hafifçe kafa sallayarak soruyu dinledikten sonra gülümsedi. "Öncelikle teşekkür ederim. Diğer yarışlarda daha da iyi bir performans göstereceğimize eminim. İkinci olarak pozisyonum ne kadar tehdit edilmiş olsa da sonuç olarak ben ikinciyim ve Alexa da üçüncü. Tabii ki beklemiyordum fakat zaten oraya kadar gelebilmek Mercedes'in şansı diyebiliriz. Belki de Fernando'ya yerini geri vermeliler, ne dersiniz?"

Charles bunu söyler söylemez salonda anlık bir uğultu oluştu ardından herkes tekrar susunca aynı adam tekrar söze girdi. "Alexa'nın üçüncülüğü alma sebebinin önündeki Aston Martin'in arızası olduğunu söyledin. Sözlerini biraz daha detaylandırmak ister misin?"

Charles önündeki mikrofona eğildi, yüzünde belirgin bir sırıtış vardı. "Cevap basit. Yarışmak sadece aracı sürmek değildir. Aynı zamanda strateji, dayanıklılık ve biraz da şansla alakalıdır. Alexa ise bugün sadece şanslıydı." Charles, tam yanında oturan Mercedes pilotuna kısa bir bakış attı. Sanki onun sinirli ifadesi onu mutlu ediyormuş gibiydi.

Alexa'nın gözleri duyduğu cevapla düşmanca kısıldı. Masanın altında yumruk yaptığı ellerini sıkmaktan eklemleri beyaza dönmüştü. Kendini ne kadar tutmaya çalışsa da bu sözlerin altında kalmaya niyeti yoktu. "Şans mı?" Diye sordu mikrofona eğilip direk olarak Charles'ın gözlerinin içine bakarak. "Bugün senin arkanda yerimi koruyup o podyumda seni yalnız bırakmayarak gösterdiğim gibi yarışmak aynı zamanda yetenek işidir, Charles. Bir dahaki sefere aracın yarış ortası bozulduğunda şansın ne kadar etkili olduğunu görürsün."

Salon tekrar heyecanlı ve meraklı mırıltılarla uğuldadı. Belli ki bu atışma basının çok hoşuna gitmişti. Alexa söylediklerinden memnun halde geri yaslanırken, kalabalığın ortasından bir gazeteci ayağa kalktı. "Benim de sorum Charles'a. Charles, peki Alexa'nın performansı hakkında ne düşünüyorsun? Seni korkuttu ya da tehdit etti diyebilir miyiz?"

Charles oturduğu yerde kıpırdandı. Kendinden emin tavrı kaybolmaya başlıyordu. "Hayır, o duyguların hiçbirini hissetmedim. Arkamda bir yerlerde olduğunu biliyorum ama bana göre önemli olan bütün sezon boyunca tutarlı olmak. Tek bir başarılı yarış şampiyonu belirlemez."

Kalabalığın arasından bu sefer başka bir kadın ayağa kalktı ve salonun uğultuyu kesmesini bir süre bekledikten sonra Alexa'ya döndü. "Sorum Alexa'ya. Charles'ın, bulunduğun yeri hak etmemen konusundaki sözlerine karşı ne cevap vermek istersin?"

Kadın Mercedes pilotunun gözleri kararlılıkla parladı. "Bu masanın arkasında oturan herkes, griddeki herkes buraya layık olduğunu kanıtladı. Ben de onlardan farklı değilim. Charles kendi fikrini belirtmiş olabilir fakat fikirler yarış kazandırmaz. Performans yarış kazandırır. Bu yüzden takım olarak biz de kendi performansımızı her geçen gün daha da arttırmaya odaklanmış durumdayız."

Fire Meets Gasoline | Charles LeclercHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin