~EKLER~
Yazın nasıl geçtiğini hiç anlamamıştım herşey çok hızlı geçmişti Ağustos ayına geldiğimizi bi kaç saat önce öğrenmiştim oda bu günün tarihine bakarken gerçekleşmişti.
On birinci sınıfa geçiceğim için ders çalışmaya başlamıştım bunu bi ay önce yapmaya başlamam gerekiyordu ama yazın verdiği enerji ve sıcak havalar ertelememe mani olduştu.
Her gün olduğu gibi bu günde kütüphaneye gelmiştim sadece ders çalışmaya değil kitap okumaya geliyordum arada ama sadece arada oluyordu.
Birkaç saat paragraf çözdükten sonra sıkılıp mola vermeye karar verdim sabah erken geldiğim için yeni yeni doluyordu kütüphane, gelen kişiler nerdeyse aynıydı arada yaşlı dedeleri saymazsak tabi.
Telefonumla biraz ilgilendikten sonra kitaplarımı kapatıp aşağıya indim ordaki güvenlik abilere gülümsedim ve kütphaneden çıktım. Geldiğimden beri sadece kahvaltıyla durduğum için haliyle acıkmıştım, çok fazla bi açlık olmasada ekler gömücek kadar açtım. Kütüphanenin soluna doğru yürümeye başladım biraz ilerde küçük bi eklerci vardı ve eklerleri çok güzeldi hatta mükemmeldi oranın sahibi Begüm abla ise çok tatlıydı, param olmasa bile bana ekler verirdi sürekli gittiğim için birbirimizi tanır olmuştuk, Tuğra adında bi oğlu ve Ahmet adında bi adı eşi vardı çok tatlı bi ailelerdi.
Sonunda eklerciye gelmiştim içeriye girdim
"Merhaba"
"Merhaba Hilal" dedi Elif abla. Elif abla Begüm ablanın kuzeniydi Begüm abla olmadığı zamanlar o geliyordu.
"Nasılsın Elif abla" dedim gülümseyerek.
"İyiyim Hilal sen nasılsın"
"Bende iyiyim.Begüm abla yok galiba"
"Evet, Tuğra okulda parasını kaybetmiş ona para vermeye gitti gelir birazdan" dedi Elif abla.Bu kılasik bişeydi Tuğra ya kaybederdi yada unuturdu doktora götürmüşlerdi ama bunun karaktersel bişey olduğunu söylemişlerdi
"Anladım.Elif abla bana o-"
"Oreolu ve çikolata parçacıklı" dedi sözümü keserek ve evet ne diyeceğimi bilmişti çünkü sürekli aynısından alıyordum. Gülümsedim ve Elif abla peçeteye koymaya başladı eklerleri ikiside alıp para ücretini verdikten sonra Kütüphaneye geri dönmek için dükkandan çıktım
Kütüphaneye doğru giderken biri arkandan ismimle bağırdı arkamı döndüm ve Begüm abla yanıma geliyordu
"Hilal kütüphaneye mi gidiyorsun" diye sordu.
"Evet Begüm abla sizin dükkana gittim ama Tuğra'nın okuluna gitmişsin"
"Evet Tuğra'nın yanına gittim, senide yürürken görünce yanına geliyim dedim nasılsın çalışıyormusun"
"İyiyim ve evet sıkı çalışıyorum"
"Sık sık gelmeden anlaşılıyor" dedi gülümseyerek bende gülümsedim.
"Neyse ben seni tutmıyım sen git dersini çalış"
"Tamam Begüm abla görüşürüz"
"Görüşürüz Hilal"
💖
İLk bölüm olrak kısa ama güzel oldu bence. İnstegram'dan da fikir verebilirsiniz @Susarcaios47 💝
