4.Bölüm

51 17 62
                                    

~OYUNCU~

Hala ela gözlü çocuk la Burak'ın aynı kişi olmasına şaşkındım ama beni şaşkın eden 2. Şey ise Burak'ın ekler getirmiş olmasıydı

"Ekler mi getirdin ?" dedim aklımdan geçeni hatırlıyor olmazdı.

"Evet, küçükken de böyle piknik yapardık ve en çok yenen Ekler olurdu o yüzden ekler getirdim" dedi Burak, söylemese de ima ettiği şeyin aklımdaki olduğunu anladım.

Uzun zamandır bu mahalleye gelmiyordum özellikle bu mahallede dördünüz bir araya gelmiyorduk. Eski zamanların verdiği alışkanlıklar, mahallenin verdiği huzur ve Burak'ın gelmiş olması ile kendimi mükemmel hissediyordum.

"Hepinizi çok özlemişim eskisi gibi bu mahallede olmak çok güzel huzur veriyor insana" dedi Burak hepimiz aynı şeyi düşünmüş olmalıyız ki gülmeye başladık

"Ali'ler in topu kafama çarpıp eklere gelirse ben yine kolunu ısırırım merak etmeyin" dedi Melisa

"Sırtına çıkıp saçlarını çekebilirim" dedi Aslı

"Aaa bensiz olur mu bende arada size gelse de taş atarım" dedim

"Siz Ali'yle uğraşırken bende diğerlerini döverim" dedi Burak ve hep birlikte gülmeye başladık

Gerçekten de eski günleri özlemiştim, mahalledeki diğer arkadaşlarımız da asla eskisi gibi olmayacağımızı bilse de bize katılmak isteyeceklerinden emindim şuan onları da çağırmak mantıklı değildi, bu dörtlü seneler sonra bir araya gelmişti.

Uzun sohbetimizden sonra etrafı toparladık, çimenleri kirletmek istemediğimiz için etraftaki çöpleri de topladık. Aslı ve Melisa bu mahallede oturdukları için onlar kendi evlerine gittiler, Burak ve benim aramda ise bir sokak vardı saat geç olduğu için Burak beni eve bırakacaktı sonrasında kendi mahallesine gidecekti.

Zorla elimdeki poşetlerden birini Burak aldı ve yürümeye başladık. Uzun zaman sonra Burak'la yan yana yürüye bilmek garip hissettirmişti, benimle aynı fikirde olan Burak bana baktı sohbet edebilmek için adımlarını yavaşlattı

"Kütüphanedeyken beni tanımış mıydın ?" ilk soru soran ben olmuştum

"Tanıdık olan mavi gözlerin ve her zaman aynı olan saçların tanıdık gelmişti ama sen olduğun aklımın ucundan geçmedi. Mahalleye yürüyordum ve seni gördüm sen beni görmedin ama o an emin oldum" yolda görmüştü ve bu yüzden beni kızların yanında gördüğünde şaşırmamıştı.

"Sen beni tanımadın tabi" dedi

"Allah Allah nerden bildin ya" dedim gülerek oda gülümsedi. Şaşkınlığım beş dakikadan fazla sürmüştü.

"Gözlerin. Çok tanıdıklardı" dedim, aramızda sözsüz geçen birkaç dakikadan sonra aklıma bir soru geldi ve ona döndüm

"Ekler, onları bilerek getirdin değil mi ?" dedim

"Evet, Hala ekler seviyor musun diye merak ettiğim için getirdim ve seviyormuşsun"

"O gün den sonra hep sevdim bunu bilmen gerekiyordu"

"Seneler geçti Hilal her şey aynı değil"

"Neler aynı değil mesela ?"

"Birbirimize olan güvenimiz, bakışlarımız, düşüncelerimiz sen hala deniz kızı olmak istiyor musun mesela ?" İkimizde dudaklarımıza küçük bir gülümseme yerleştirdik

"Evet bir sorun yok bence" dedim daha da gülümsedim oda saçlarını karıştırdı ve gülmeye başladı

"Sen de çikolatalı poğaça seviyormuşsun hala" dedim

"Bende bunu bilerek yaptığını biliyordum mesela"

"Çünkü bende merak ettim."

"Bu konuda tek değilmişim demek ki"

"Evet değilmişsin"

"Peki sen hala Basketbol oyuncusu olmak istiyor musun, benimkinden gerçekçi değil ama olsun" dedim omuz silkerek

"Seninki kadar gerçekçi değil, seninkini kimse geçemez deniz kızı" dedi ve göz kırptı mahallenin önüne geldiğimizi fark edince durdum

"Sohbet etmeyi özlemişim" dedi

"Bende"

"Pazartesi kütüphanede görüşürüz deniz kızı" dedi

"Görüşürüz oyuncu" dedim, elindeki poşeti alıp eve doğru yürümeye başladım ben apartmana girdikten sonra oda kendi mahallesine doğru yürümeye başladı

💖

Bu bölümü biraz kısa tutmak zorunda kaldım. Yeni kararım ise günde kısa iki bölüm atıcam vakit açısından uzun yazmak biraz zor oluyor ,yarın iki bölüm geliyor GÖÜŞÜRÜZZZ💝

•Eklerin Pikniği•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin