Lan şakaydı uzaklaş / Minsung

The only memory is us kissing in the moonlight...

Koşarak sınıfa geçtiğimde Minho'nun yanıma oturacağını hesaba katmamıştım. Sırama oturmam ile bizimkilerinde gelmesi bir olmuştu. Minho yanıma geldi. "Kalkmayı düşünüyormusun bebeğim."

Bugün olan şeyler yetmemiş gibi bana Bebeğim demeye başlamıştı. Ve bu benim daha çok kızarıp, utanmama neden oluyordu. "Bebeğin miyim?" Saçlarımı okşadı. "Evet. Şimdi kalkar mısın yerime geçicem Güzelim." Ettiği her iltifatta daha çok kızarırken ayağa kalkıp Minho'ya cam tarafına geçmesi için yol verdim. Oturduğunda bende oturdum. Ama oturmam ile kalkmam bir olmuştu.

"Oturabilirsiniz Eşşek kadar adam oldunuz, ilkokul bebesi gibi niye kalkıyorsunuz?" Seokjin hocanın dediği şey ile kıkırdamaya başladık. Hoca hayatımda gördüğüm en kafadengi hocaydı. Her dediği şey acayip komik geliyordu bize. Ama onu en çok Minho ile uğraştığı zamanlar komik oluyordu. Daha sonra gelen ses ile kıkırdamalar sona erdi. O ses seungmin'indi.

"Hocam bizde enayilikten kalkmıyoruz yani, saygıdan kalkıyoruz." Haklıydı. "+1 ledim." dedi Yeonjun. "SEN SUSSANA KOCA KAFA." Bağıran Changbindi. Salak şey Yeonjun'a takılmadan bir günü geçmiyordu. "BOŞ ŞAMATA YAPMAYIN LAN EMBESİLLER." Hocanın konuşması ile hepimiz sustuk.

Dersin ilerleyen dakikalarında bacağımda bir el hissetmem ile Minho'ya döndüm. Tahtaya bakıyordu ama o sırada bacağımı okşuyordu. Dokunuşları bende o kadar büyük bir etki yaratıyorduki aklıma gelen iğrenç düşünceleri durduramadım. Tepkilerim Minho'nun 32 diş sırıtmasına neden olmuştu. Ter döküyordum, ama Minho iç taraftaki baldırlarımı sıkmaya başlamıştı. Elimi elinin üstüne koydum.

"Minho okuldayız dur." Dedim fısıldıyarak. "Onu kucağıma oturup, beni delirtmeden önce düşünecektin." İnadına elini çekmiyordu. Bir anda Minho'nun bağırması ile kafamı ona çevirdim. Kafasına Seokjin hocadan bir kalem yemişti. "BEN BURDA DUVAR'A MI ANLATIYORUM, DERSİ DİNLESENE!" Tam konuşacakken Minho'nun konuşması ile sustum. "Özür dileriz hocam, ders notu sormuştum." Dediği şeye göz devirdim. "Banada sorabilirdin oğlum." Hoca yine çok haklıydı. Zilin çalması ile Minho cevap vermeden kulağıma eğildi. "Son ders spor salonunda seni bekliceğim Güzelim." Şaşkın şaşkın ona baktığım sırada kalkıp gitti.

Bu çocuk beni soyunma odasında siker mi ki diye içimden geçirdim. Ve anlatmak için Felix'lerin yanına koştum.

"Felix bu Minho beni sikcek." Dediğim şey ile sonuna kadar açılan ağzı ile bana bakan Jeongin'e döndüm. "JİSUNGUM DAHA KÜÇÜK OLMAZ." Seungmin'in dediği şey ile herkes ona doğru döndü. "JİSUNG BİZE HER ŞEYİ ANLAT."

Herşeyi anlattıktan sonra(Üşenmedim😠)

"Jisung geçmiş olsun." Herkes geçmiş olsun dediğinde sanki ölecekmişim gibi bana bakıyorlardı. "MAL MISINIZ AMINAKOYİM KORKUYORUM BAKMAYIN ŞÖYLE."
"Of harbi korkutmayın çocuğu! Sikmez Minho seni merak etme." Felix'in verdiği motivasyon ile biraz olsun rahatlamıştım.

"Felix olmasa şurda gerginlikten buharlaşacaktım."
"Bizde varız niye felixmiş." diyip göz devirdi jeongin. "Zaten 'Geçmiş olsun Minho umarım yavaş davranır' diyen bendim." Jeongin suratını büzdü. "Ben gidiyorum o zaman ne haliniz varsa görün hıh."  Dediği şey ile kıkırdamaya başladık. Çünkü sadece tost almaya gideceğini biliyorduk...

-🎀-
⚠️Smut⚠️(Çok smut değil ama valla tek öpüşme yok)

Son tenefüsün çalması ile spor salonuna doğru adımlamaya başladım. Kapıyı açıp içeri girdim. "Minho?" Kimseden cevap alamayınca soyunma odasına doğru yürüdüm. kapıyı aralayıp içeriye baktım. Minho arkası dönük bir şekilde duruyordu. Sessizce içeri girip kapıyı kapattım. Arkamı döndüğümde arkamda Minho'yu görmeyi beklemiyordum, korktuğum için ağzımdan küçük bir çığlık kaçırdım. "Hoşgeldin Güzelim."  Arkamdaki kapıya uzandı. Daha sonra gelen kilitleme sesleri ile arkama baktım. Ne yapıcaktı bu çocuk. "Minho neden kilitledin?" Bir anda beni kucağına aldı ve ileri doğru yürümeye başladı. Arka taraftaki soyunma odalarına geldiğimizde beni indirdi. Kucağına almasını garipsememiştim. Açıkçası kollarını açsa ben kendim gelirdim.