Lan şakaydı uzaklaş / Minsung

Jisung'un ilk aşkıyım.

"JISUNG BİR ARKADAŞIN GELDİ KAPIDA SENİ BEKLYİROR." Son kez aynada kendimi süzüp, aşağıya indim. "Minho?" Koşarak sarıldım. "Günaydın sevgilim."
Minho'dan ayrıldım ve şaşkın gözler ile ona baktım. "Sevgilim mi?"

Dudağıma minik bir öpücük kondurdu. "Evet, istemez miydin?" Gülümsedim. "İsterdim. Hemde bu kadar." Kollarımı açabileceğim kadar büyük açtım. İkimizde gülmeye başladık. "Hadi, geç kalmadan gidelim." Çantamı kapının önünden aldım ve sırtıma taktım. Ayakkabılarımı giyip, dışarı çıktım.

Minho'nun arabasına giderken, Minho sırtımdan çantayı alıp, kendi taşıdı. "Gerek yoktu. Ben taşıyabilirim, baksana kaslarıma." Yumruğumu sıkıp kollarımı gösterdim. Kıkırdadı.

Arabaya geldiğimizde bana kapıyı açtı. Ben oturduktan sonra kapıyı kapatıp şöför koltuğuna bindi." Yol boyunca hiç konuşmadık.

Okula vardığımızda arabadan indik. Minho yanıma geldi ve belimi kavrayarak beni kendine doğru çekti. "Öpücük yok mu sevgilim?" Dudağına yaklaşıp minik bir öpücük kondurdum dudağına. "Hey, bu çok kısaydı." Minho'dan kendimi uzaklaştırdım. "Ben okula giriyorum.İyi dersler bebeğim."

Minho bahçede benden ayrıldığında tek başıma okul binasına girdim. Ani susamışlık hissi ile elimi çantama daldırdım. Suyu bulamayınca kantine adımladım. Suyumu aldıktan sonra kantinden ayrılacakken karşımda gördüğüm tanıdık beden ile duraksadım. "Junhan?" Seslendiğim çocuk adını duyması ile birlikte kafasını bana doğru çevirdi. "JISUNG!"

Koşarak bana sarıldığında bende aynı şekilde ona karşılık verdim.Uzun bir sarılmanın sonunda göz yaşları ile ayrıldık. "İnanamıyorum! Çok değişmişsin." Gülümsedim. "Sende öyle. Seni çok özledim!" Gülümsememe karşılık verdi. "Bende seni çook özledim."

"Eee hangi rüzgar attı seni buraya?" Saçımı okşadığı sırada konuştu. "Bu okula kayıt oldum." Dediği şey ile havalara uçmuştum. Çocukluk arkadaşım ve aynı zamanda ilk aşkım olan çocuk ile tekrar bir aradaydık. "OHA ÇOK MUTLU OLDUM! HANGİ SINIFTASIN?" Gülümsedi. "12/B olması gerek." Gözlerim büyümüştü. AYNI SINIFTAYDIK. "OHA AYNI SINIFTAYIZ. HADİ GEL SANA ETRAFI TANİTİYİM, DAHA SONRA İSE ARKADAŞLARIM İLE TANIŞTIRİYİM!"

Peş peşe sıraladığım cümleler ile bana kıkırdayan Junhan'ın elinden tutup çekiştirdim. Kantinden çıktığımızda beni ve junha'nı süzüp sinirli bakışlar atan Minho'yu takmayıp okulu gezdirmeye devam ettim.

"Okulu gezdirdiğin için teşekkürler!" Gülümsedim. "Rica ederim." O da aynı şekilde gülümsedi. "Çok güzel gülüyorsun Jisung." Aldığım iltifat ile utanmıştım. Yaklaşıp yanağından öptüm.  "Teşekkürler!" Gülüşü daha da büyürken, aramıza giren Minho ile suratlarımız asıldı. "Uzaklaş sevgilimden."

Junhan'a attığı yumruk ile Junhan'ın suratında bir iz çıktı. Minho'yu önümden itip Junhan'a sarıldım. "İYİ MİSİN? ELİNİ KALDIR BAKICAM YANAĞINA."  Junhan'ın suratını inceledim. Minho gerçekten çok sert bir yumruk atmıştı. Minho'ya döndüm. "NEDEN BÖYLE BİR ŞEY YAPTIN?"

Minho sinirden deliye dönmüş bir şekilde gülümsedi. "Ses tonuna dikkat et Jisung." Bana cevap vermediği için daha çok sinirlenmiştim. "BU SORUMUN CEVABI DEĞİL! NEDEN VURDUN?" Minho'nun patlamamak için kendini tuttuğu belliydi. "Ses tonuna dikkat etmeni söylemiştim!" Derin bir nefes aldım.

" Neden vurma gereği duydun çocuğa sevgilim?" Yumuşamıştı. "Onu öptün. Dudakların yanağına değdi, istemiyorum." 
"Çocukluk arkadaşım çünkü." Belimden tutup beni kendine çekti. "Bende sevgilinim benim olan benimdir.Kimseye dudaklarını değdirmeni istemiyorum." Sesi çok ciddi çıkıyordu. Üstüne gelmek istemediğim için bir şey demeden kendimden uzaklaştırdım.

Arkamı döndüğümde Junhan gitmişti. Revire gittiğini düşünüp revire adımladım. Tahmin ettiğim gibi oradaydı. Yanağına buz tutuyordu.

—🎀—

"Daha iyi mi suratın?" Elimi şişik yanağının üstünde gezdirdim. "Merak etme, iyiyim." Gülümsedim. "Arkadaşlarım ile tanışmaya ne dersin?"

"Olur, neden olmasın." Kalktım. "Takip et beni." Bahçeye doğru yürümeye başladım. Junhan'da peşimden geliyordu.

Bahçeye indiğimizde bizim ekibin yanına gittik.
"NAPIYORSUNUZ DÜDÜKLÜ TENCERE KAFALILAR." Gülümsediler. "Ananı." Felix öpücük attı. Göz devirdim. "Yanındaki yakışıklı kim?" dedi seungmin. "Bu junhan. Çocukluk arkadaşım." Junhan Gülümsedi. "Hemde ilk aşkıyım." Minho'ya bakıp göz kırptı.

Minho'nun sinirli olduğu her halinden belliydi. "Bak bu seungmin. Bu da Felix.... Son olarak bu da Yakışıklı Minho'm. Minho aldığı iltifat ile gülümsedi. "Sevgilisi olurum." Junhan'a göz kırptı. Aralarında bir rekabet olacağı çok belliydi.

Minho'yu yumuşatmak için yanına gittim. Kucağına oturup dudağına minik bir öpücük kondurdum. "Sakin ol, sadece sana aşığım." Dedim fısıldayarak. O da aynı şekilde kulağıma yaklaştı. "Bende sana aşığım güzelim."

——————————🩰——————————
Saat 05.37 ve ben yarın telefonum alıncak diye yb atıyorum şuan telefonum alıncak ama geri verilcek sadece 1 hafta yokum bu bölüm ile idare edin sınıf belirleme sınavım var ona çalışıcam geri geldiğimde dershanemde olmiyacağı için bol bol bölüm atmaya çalışıcam sizleri seviyorum  fic hakkındaki düşüncelerinizi yazmayı ve oy vermeyi unutmayınn💗💗