1.Bölüm

4.8K 147 20
                                    

Güneşin ilk ışıklarıyla lanet olası bir güne gözlerimi açtım. Odamın ipek perdesinden içeri ısrarla girmeye çalışan güneş ışığını görmezden gelmeye çalıştım. Sabahın olmaması ve tekrar uyuyabilmek için neler vermezdim ama bugün benim doğum günümdü ve babamın en küçük kızı olduğum için o her şeyin mükemmel olmasını istiyordu. Bugün 18 yaşına girecektim ve yıllardır süregelen eski bir geleneğe göre ömür boyu beni koruyacak olan savaşçım seçilecekti. Bunu hiç mi hiç istemiyordum. Ne gerek vardı ?

Ah ağzımı açıp karşı bile gelemezdim. Daha bir ay öncesinden diğer hanelere davetiyeler yollanmış her şeyin dört dörtlük olması için büyük emek harcanmıştı. Babamı hayal kırıklığına uğratamazdım. Eh tabi bir de Alex var. Alex ile sözlendiğimiz günden beri gizli gizli düğün hazırlıkları dahi yapıldığına yemin edebilirdim.

Ben bu düşüncelerle boğuşurken Joseph şakıyan sesiyle odama girdi:

-Günaydıın.. bugün senin büyük günün! bir dakika yüzünün hali ne böyle! diyerek yatağıma oturdu. Joseph teknik olarak bir hizmetçiydi ama saraydaki en yakın arkadaşımdı. Ona her türlü konuda danışır ve sırlarımı paylaşırdım.

Birden ellerini yüzüme doğru şıklattı: ''Evet banyo zamanı küçük hanım bu mutlu gününde ağlamaklı oturmak yakışıyor mu sana!'' diyerek beni banyoya itekledi. Homurdanarak içeri girdim. Banyoya girdiğimde bol köpüklü su dolu küvetim çoktan hazırlanmıştı. En sevdiğim tropik meyve kokan banyo köpüğü bile bu gün güzel kokmuyordu benim için.Banyodan sonra belime kadar inen sarı saçlarımı taraması için koltuğa attım kendimi. Joseph saçlarımı her zaman narin bir şekilde tarar ve ince ince örerdi. Bugünde aynısından yapmasını istemiştim. Ona kalırsa özel bir gün olduğu için saçımı abartıdan abartıya sokacaktı. Sıra elbise seçimine gelmişti. Joseph:
"Ağzını bıçak açmıyorsun bugün, tamam biliyorum savaşçı seçilmesini hiç istemiyorsun ama bir de iyi yanından bak Lucie" diyerek dolaptan kar beyazı renginde küçük Parıltılı dantellerle süslenmiş elbisemi getirdi. "Biliyorsun" dedim. "biliyorsun o kadar insanın arenada sırf benim için birbirini vahşice öldürüp kendini kanıtlaması ve o kadar insan ölmemiş gibi övünmesi.. ben bu insanın yüzüne baktığımda kendimi huzurlu hissetmeyeceğim Joseph" diyerek derin bir nefes çektim. Joseph düşünceli düşünceli:
- "Seni severim bilirsin Lucianna ama bu kadar hazırlıktan sonra bir şeyler ters giderse baban buna hiç sevinmez biliyorsun."
Evet haklıydı bir kaç saat sonra yüzüme yapıştırdığım sahte bir gülüş ile aşağı inip herkesi selamlamalıydım. Elbisemi sağdan soldan çekistiren Joseph sonunda bitti diyerek beni aynanın önüne surukledi. Kendime baktığım sürede bilmediğim tek şey bugünden sonra hiç güvende olmadığımdı.

Merhaba arkadaşlar!!!
Öncelikle kitabımın ilk bölümünü okuduğunuz için teşekkür ederim. Fakat kitabımda aradığınız tadı bulmak istiyorsanız sadece ilk üç bölümü en azından okuyup öyle beğenip beğenmediğinize karar verirseniz daha etkili bir sonuç alacağınıza eminim.
TEŞEKKÜRLERRRR!!

SAVAŞÇIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin